PRİNCESS/JK

2 < ANKARA'NIN BAĞLARIĞIĞ > 2

( Düzenlendi ✅ )

Ya sabır
Ya sabır

"Ya Anne köpeğini tasmasından çekiştiren sahib gibi çekmesene saçımı" dedim sinirle. "Doğru dur o zaman Melody" Annem beni kapıdan dışarı çıkarmaya zorluyordu ve ben inat ediyordum.

Kim evlenmek ister ki sevmediği bir adamla

Kapıya parmaklarımla asılmışken kara adamlar ellerimi kurtarıp beni arabaya itmeye başladılar. "Bi dövüşüm sana yaramıyo anne ya" dedim.

"Eee ben anneyim"

"Eee bon onnoyom.Anneler çocuklarına böle mi yapar"

"Sus kız" Demesiyle arabaya bindirilmiş ve kapı sanki annemi son görüşümmüş gibi kapıda Türk dizisi sahneleri ile anneme son hüzünlü bakışımla kapandı.

Arabayı çalıştırmalarıyla kafamı da anca soluma çevirmiştim ve korumanın siyah gözlükleriyle bakıştım. Oha yaw çok havalı duruyolar. Onları takmak istiyorum.

Yaklaşık 15 dakikadır içimdeki sesle o gözlükleri takabilir miyim diye söylesem mi diye düşünüyorum. Cesaretimi toplayıp konuşmaya koyuldum. "Bişi sorabilir miyim?" Kafasını hızlıca aşağı ve yukarı salladı.Bu evet oluyor sizi cahiller.

"Gözlüğünü takabilir miyim?" Adam neye uğradığını şaşırmış bana bakmasını bekliyorken gözündeki gözlükten dolayı surat ifadesini göremiyordum. Ay valla dayanamıycam alıyorum. Hemen atlayıp gözlüğünü alıp kendime taktım.

Oha dünyam karardı. Çok güzel

Adamın suratına bakmıyordum ve birden baktığımda adamın da bana bakışını gördüğümde besmele çektim. "Hheh pardon kanki çok takmak istiyordum."dedim.

"İstiyosan biraz daha tak gözlerim aydınlandı acımıştı" Gülümsemem tuhaf bir hale alırken adamın söyledikleriyle de ufak şoka girdim. "Nerelisin sen? Türkçen baya iyimiş." Dedim.

"...... ilinde doğdum ama Korede yaşadım"

"Ooo hadi be yaf hemşeriymişiz biz ya"

...1saat sonra...

"Sonra adamları bir dövmüşüm var ya.Tabi bana bulaşmıycaklardı."

"Sen nasıl bu kabadayılığınla nasıl bölümünün birincisi oldun ya"

"İşte o da bizim bişilerimiz" Gülümsedim. "Sana Türkçe isim koyacağım." Adamın gözleri parladı.1 saatlik muhabbetimizde adamın ismini öğrenmiştim tabi ama değişik bir korece isimdi bende neden türkçe isim koymayayım ki?

"İsmin Efe olsun. Nasıl sevdin mi?" Dedim sevmesini umarak. "Çok sevdim" Huhh rahatladım. "O zaman düzgünce tanışma vaktimiz geldi" Elimi ona doğru uzattım. "Ben Melody.Korece olarak Song Yun da diyebilirsin." Elini uzattı. "Memnun oldum Melody"

Kapının açılmasıyla elini bıraktım. O da ciddileşti.Gözlüğünü de geri taktı.Hava alanına varmıştık anlaşılan. Derin bir nefes alıp arabadan indim.Arkamı dönüp Efe'ye el salladım.Görüşürüz yeni arkadaşım.

Uçağa bindiğimizde ellerim kollarım tutulu VIP alana giriş yaptık.İlk defa uçağa binecektim.Aslında Korede doğduğumda Türkiye'ye dönmek için annem ve babam binmişlerdi tabi bende ama o zaman daha minik bir müzik notasıydım.

Şimdi ise gerçekten hatırlayarak binecektim.Yükseklik korkum yoktu sıkıntı yaratmıycamı düşünüyorum.Yani sanırım.hehehe

Koltuğuma oturduğumda bu sefer yanımda Efe değil başka bir güvenlik görevlisi oturdu. Uçağın kalkmasına 15 dakika vardı ve benim birşeyler yapıp bu uçakla biraz oynamam lazımdı çünkü sıkılıyorum.

Yanımda oturan adama bakıp kibarca "İzninle lavabo" Diyerek ayağa kalktım.Hayatınızda benim kadar kibar bir insan bulamazsınız. Tabi ben oradan işemeye değil uçağın kontrol merkezine gittim.

Güvenlik neden mi arkamdan gelmiyordu?

Çünkü çıkış kapısında da güvenlikler vardı.Adamlar zeki. Tabi ben kontrol yerine giderken nasıl beni görmediler bilmiyorum. Bu benim açımdan iyi bişi.

Herneyse kontrol yerine ulaştığımda.Yazıları okumaya çalışıp hoparlör yerini buldum.Cebimdeki almamış oldukları cep telefonumu çıkarıp. Ankara'nın bağlarını açtım ve bunu da mikrafona tutmaya hazırlandım.

"Dikkat dikkat! Uçağa binmekten korkanlar veya uçağın içindeki herkes ama en çok korkanlar için duyurulur.Stres atmaya hazır olun.Elleri kaldırın ve dans edin.Diyerek telefonun ses yerini mikrafona tuttum ve şarkı da çalmaya başladı.

Bir yandan kendim oynarken kendimce 1 dakika da sayıyordum en az 1 dakika içinde burada olacaklardı. Şarkının yarısında tekrar duyuru yaptım. "Şarkımız sizlerin sesleriyle daha güzel olacaktır.Haydi Ankaranın bağlarııığığ" Diyerek hoparlörü kapadım ve koşa koşa içeri girdim.

Bağırmaya başladım. "Haydi hanımlar eller havaya ANKARANIN BAĞLARIDA BUKLİM BÜKLÜM YOLLARI HEYT" Bağrışımla şarkıyı söylemeye devam ettiler bende oynamaya.Aralarından fıydırıp tekrar VIP yerine geldiğimde görevli oturduğumuz yerde yoktu.

Normal beni arıyorlardı.Ahh Aaah arayadursunlar.

İyi geceler hihihi

(Not: Ankaralı değilim.)

Selaaam

Bir dahaki bölüm Melody Korede

Dırırırın Bakalım neler olacük?