( Düzenlendi ✅ )
"Yah! Jungkook-aaahh!" Evin içinde avazım çıktığı kadar bağırmaya başladığımda Jungkook'un yaptığı tek şey. "Neğğ?" Demek oldu.
Bir gün bu aklı kaçık brokoli yüzünden sinir hastası olucam.O kadar bağırıyorum insan biryerlerini oynatır.Hızlıca üst kata çıktım ve onun odasına girip ellerimle dışarıyı gösterdim.
"Çoraplarını ne zamana kadar salondaki halıda tutmayı düşünüyorsun?" Yatağına yatmış elinde telefon bana öylece bakıyordu.İlk önce düşünür gibi yaptı. "Bilmem kii?" Sonra ellerini kaldırıp parmaklarını saymaya başladı.
"1 hafta,2 hafta,3 hafta......"
Parmakları bitene kadar saymaya devam etti. "...Sanırım sen alana kadar"
"Yah! Seni kaçık herif" Onu Yataktan hızlı bir şekilde kaldırdım.Kravatını tuttum ve aşağı kattaki mutfağa paşa hazretlerini indirdim. Sandalye çekip oturttuğumda kalem kağıt aldım ve oturduğu yerin karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum.
Evlendiğimizden beri yaklaşık 2-3 hafta kadar olmuştu.Hatırlamıyorum.Neyse.Şatonun yanında bir ev varmış iki katlı havuzlu bahçeli falan.Aslında villa gibi ayy bilmiyorum.Annemi zorla ikna edip buraya yerleştik.Ev fazla büyük değil üst katta 3 oda tuvalet hariç alt katta 1 oda tuvalet mutfak salon hariç.Üst kattaki odanın birisini ailemize mutluyuz görünümü vermek için diğer ikisi de kişisel bölgelerimiz biri benim biri onun. Alt kattaki diğer oda da boş.
"Seninle bir sözleşme imzalayalım bu evlendiğimizden beri canımı okuyorsun en azından bu şekilde sende yorulucaksın."
Dalga geçer gibi gülüp sandalyesinde geri yaslandı. "Yapacağımı kim söyledi?" Gülümsedim. "Yapmak zorunda kalıcaksın.Çünkü senin yaptıklarını sana yaparsam vay haline" biraz etrafına bakındıktan sonra pes etti. "İyi başla o zaman"
"İlk olarak şöyle yapalım.Bu kağıdı ve kalemi al isteyip istemediğin şeyleri 3 madde halinde yaz.Bende aynısını yapıcam sonra konuşucaz."
Kafa salladıktan sonra ikimizde kağıtlarımıza döndük.Hmm ne yazmalıyım? Aradan uzun bir süre geçti ve ikimizde 3 maddenin onunu doldurduk. Şimdi tartışma ve sözleşme vakti
"İlk sen başla" Ona öncelik tanıdım bakalım neler yazmıştı. " 1 çamaşırları yıkamaya asla dokunmam hepsini sen yapacaksın.Yapacağım bir iş varsa o da çamaşırları asmak olucak." Hmmmmmmm "Çamaşırların sahipleri çamaşırlarını çamaşır sepetine koyduktan sonra tabiki.Neden olmasın?"
Kabul etti. Sorun çıkarmaması benim için iyi oldu çorapları brokoli gibi kokuyor. "2 Odamın kapısı açık olmadığı sürece oraya girmeyecek içerideysem yanıma gelmeyeceksin." Ayağımı sinirden yere vurmaya başladım. "Tıh! Çok meraklıyız ya sana"
"3 Benimle her gün bir resim yapıcaksın" Ne? Sana önemli 3 madde verdim ve sen bunu mu yazdın? "İstemiyorum" dedim hemen. "Nedenmiş?"
"Niye? Neden? Hangi sebeple bunu yapıcam?" Kafasını hafif yere eğdi. "Evlendiğimizde sana her gün resim yapıcam demiştin."
"Ben hatırlamıyorum." Kafasını yerden kaldırdı ve gözlerimin içine baktı. "Ben hatırlıyorum."
"Benim şirin ........'um evlendiğimizde sana her gün resim yapıcam anlaştık mı?"
"Bir gün senin gibi güzel çizebilecek miyim?"
"Senin öğretmenin olucam :)"
"Hala hatırlamıyorum ama Tamam be öff.Ben başlıyorum.Sen sonra devam edersin" Elime kağıdı aldım ve okumaya başladım.
" 1 asla ama asla ailemizin yanında ve kameraların önünde olmadığımız sürece fiziksel temas olmayacak." İtici bir şekilde kafasını geri attı.Kağıdıma geri döndüm.
" 2 bulaşıkları ben çıkarıcam sen yerleştiriceksin ve yemek günleri sıra sıra, gün gün değişecek." Kabul etti.Sözleşmeyi okumaya o devam etti. "3 eğer birine aşık olursan bundan benim de haberim olucak."
"Hadi ya başka isteğiniz var mı efenim" Yok artık daha neler. "Evli kaldığımız süre boyunca bunu bilmeye hakkım var" İtiraz ettim. "O zaman benim de hakkım var. Maddeyi şöyle değiştirelim eğer birine aşık olursak bunu birbirimize söyleyeceğiz"
Kabul etti.Etmese zaten ben kabul etmezdim.Bende kalan son maddeyi de okudum. "3 bu evlilik 6 ay sürecek.Bu 6 ayın sonunda sen şirketin başına geçtiğin gibi bana ne sakladığınızı söyleyeceksiniz."
Yüzüme sinirli gibi mi desem hüzünlü gibi mi desem öyle bir bakışı vardı ki anlatamam. Biraz düşündü. Sonra derin bir nefes verdi.
"Kabul.Elinde sonunda öğreniceksin sonuçta."
"Sözleşmeler hazır olduğuna göre imzaları atabiliriz."
İkimizde iki kağıda imza attıktan sonra kağıtları ortalık yerden kaldırdık ve salona döndük. "Alışverişe gidicem." Dedim haber vermek amaçlı. Ama onun dediği "Banane" oldu. Ahh söyleyende kabahat zaten.
"Gelmek ister misin diye sorucaktım ama boşver boşver gelme sen." Koltuğa uzanıp ayaklarını çeldi.Bir de koltukta yayılıyo ıysh. "İyi madem bende kendim giderim." Çantamı alıp kapıdan çıkacaktım ki arkamdan seslendi.
"Mike'ı da al götür.Koruman olsun. Etrafta çok antin veya magazinciler olabilir."
"Ay ay bide beni düşünüyor.İyi alırım yanıma"
Kapıyı kapatıp çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRİNCESS/JK
FanfictionBu şatonun en güzel Prensesi olacağım demiştin evet ,boşversene sen benim gönlümün Prensesisin... /BİTTİ/ DÜZENLENDİ/ /02.05.2020/