14 < HAYATIMIN EN KÖTÜ GÜNÜ > 14

466 50 2
                                    

Gözlerimi zar zor açtığımda başımda dikilmiş bir sürü kişi gördüm.Başımı zar zor yastıktan kaldırdığımda üzerimde dünkü kıyafetlerim olduğunu fark ettim.

Hızlıca yataktan kalkarak odamdaki kişileri umursamadan odamdan dışarı çıktım ve ikinci katta olduğum için aşağı doğru uzanıp baktım.

Bir sürü insan ordan oraya koşturuyordu.Yanıma birinin geldiğini hissedince oraya doğru baktım. Bana üzgünce bakıyordu. "Evleniyoruz Song Yun" dedi. Aynı yüz ifadesini takınıp ona baktım. "Evleniyoruz Jungkook" dedim.

Derin bir nefes verdik ve kafasını hazırlıkların olduğu yere yani aşağı çevirdi. "Lütfen bugün kavga etmeyelim.Hiç modumda değilim" dedim. "Seninle kavga etmek isteyen kim Haha" Yalandan gülünce bende güldüm. "Kaçıcak mısın?" Dedi.

Bu soru tuzak soruydu. Beni yanlış anlayabilirdi. Onu sevdiğimi zannedebilirdi ya da gerçeğin peşine düştüğümü ama ben ne yapacağım hakkında en ufak bir fikre sahip değildim.

"Bilmiyorum. Kaçayım mı?"

Düşünür gibi yaptı.O da ne istediğini bilmiyordu. Aynı benim gibi.Hayatımız saçma bir oyuna dönüşmüştü işte.Gülmeye devam ettim ve kafasını tutup kendime yaklaştırdım .O ne yaptığımı anlamaya çalışırken ensesine bir şaplak indirdim. Ohh ne güzel ses çıktı be!

"Şapşal ahaha" Yanından ayrılırken işaret parmağını bana uzatmış "S-sen-" Diyordu.Küçük bir kahkaha attım.

Ahh~ bugün hayatımın en kötü günü.

...

Hazırlıklar sona ermişti işte.Şimdi 1-2 saat içinde evli bir kız olacaktım. Gelinliğimi son bir kez düzelttim. Sanırım artık gerçekten gerçek olmayan bir evlilik yaşıyacaktım.

Hayallerimdeki düğün böyle değildi.Kim düğününün böyle olmasını ister ki? Sevmediğin tanımadığın bir adamla kim evlenmek ister ki?

Ben evlenmicektim zaten ne oldu bana. Şimdi yalandan bile olsa neşeli gözükmeliydim.Kim ilk düğününde somurtur ki? O kişi benim sanırım.

Kapımın açılmasıyla çıkma vaktimin geldiğini fark ettim.Na Bi yanımdaydı ve bana sıkıca sarıldı. "Bütün gelinleri kıskandıracak kadar güzel olmuşsun kardeşim" dedi. Ah~

"Sevdiğim adamla evlenmedikten sonra ne yazar be kardeşim"

İkimizde birbirimize acı bir gülümseme attık.Kapıdan dışarı çıkmamla karşımda Jungkook'u gördüm.

İlk önce bir şoka uğradım.İnsanı çekidüzenlik bu kadar mı yakışır tamam tamam itiraf edicem Çok YAKIŞIKLI olmuştu.

Sadece hayran olmuş gözlerle ben değil o da bana öyle bakıyordu. İkimiz de birbirimizin ne kadar güzel olduğunu daha yeni fark ediyorduk resmen.

Kolunu girmem için bana uzattığında bir yandan elbisemi bir yandan da onun kolunu tuttum ve yürümeye başladık.

Bu sahne bana bir yerlerden tanıdık geliyordu. Sanki hani küçükken evcilik oynarsın ya heh işte o evcilikte kendimi gelin gibi hissediyorum. Ama bu kesinlikle yaşanmış olmalıydı.

"Baba burada senin kızımla evlenemezsin demen gerekiyor ki sevgimiz birbirimizi daha çok bağlasın değil mi Jung-"

Başımın ağrıdığını hissettim. Hiç zamanı değil.Kafamı fazla kurcalamamalıyım.

Düğün salonunun içine doğru ilerlerken flaşlar yüzüme patlamaya başladı. Bu sadece hatıra kalsın diye çekilen kameranın flaşı değildi magazincilerin flaşıydı. Resmen hayattımda hiç bu kadar parladığımı görmemiştim.

Yavaş yavaş nikah masasına doğru ilerlerken göz yaşlarımı tutmaya çalıştım.Jungkook oturmam için sandalyemi çektiğinde yüzüne yansımış tuhaf duygusunu anlamak zordu.Kısık sesle teşekkür ettim ve oturdum.

O da yanıma oturduktan sonra nikah şahitlerimize baktım. Efe ve Na Bi. Gülümsemeliydim evet. Diğer gelinleri kıskandıracak kadar gülümsemeliydim. "Eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Soru ilk önce Jungkook'a yöneltildi. Numaradan da olsa kocaman gülümsedi. Sonra bana döndü ve "Evet" dedi.

"Peki siz  Lee Song Yun Hanım Jeon Jungkook Beyi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Hayatım hep beni zor da olsa yollarımı aydınlattı. "Evet"

Şimdi ise hayatımın mutluluğa çıktığı her yol karanlık gibi hissediyorum.

PRİNCESS/JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin