10 < ÖZGÜRLÜK > 10

509 49 5
                                    

( Düzenlendi )

Resmi bitirdiğimde göz yaşlarım da bitmişti.Akmıyordu artık. İlk öpücüğümde böylece istemediğim birine gitmişti. Anlamıyorum. Bu kalın kafalı sevdiğim adamla yapmak istediğim herşeyi benimle yapıyor. Ama ben onu sevmiyorum.

Biraz tuvalle bakıştıktan sonra bana ne kadar güzel old- evet tuvali alıp dışarı çıktım. Gözlerim şişmişti biliyorum. Çok kötü bir haldeydim. Odama geçmeye çalışırken yine o çıktı karşıma. Ona yandan ve sinirli bir bakış attım.

Onun ise arkamdan tek söylediği şey. "Ben-" Oldu.Üzerimdeki kıyafetin şapkasını geçirerek kahvaltı yapan yeni anne ve babama gözükmeden odama ilerlemeye çalışacaktım ki beni durdurdular.

Şapkamı öne eğerek yüzümü görmemelerini sağlayacak şekilde yanlarına gittim "Efendim." Dedim sakin ses tonumla. "Kızım gelsene kahvaltı hazır." Dedi annem olucak kadın. "Yok saolun ben aç değilim" Yeni anneme nazikçe cevap verdikten sonra yeni babam başladı söze.

"Elindeki ne?" Elimdeki tuvali yavaşça onlara gösterdim.Çizdiğim şey kafesin içinde bir beyaz güvercindi. "Sen mi çizdin?" Dedi yeni babam. "Evet"

"Neden kafesin içinde güvercin" Çünkü özgürlüğüm burada elimden alınıyor. "Afiyet olsun" Uzatmadan yanlarından ayrıldığımda arkamdan şaşkın bir şekilde baktıklarını anlayabiliyordum.

Odama gidip bu tuvali istemediğim bir çerçeveyi çıkarıp onun yerine astım. Yatağın üzerine oturduktan sonra elime telefonu aldım.

Çok sevdiğim internetten arkadaşıma yazmaya başladım. Ona her gün yazardım ama bu olaylar olduktan sonra pek yazamamıştım.Olayları biliyordu.Bu yüzden bana bugün onun ne yaptığını anlatmak istedim.

Onun adı Na Bi ama ben ona Butterfly diyorum ikiside kelebek anlamına geliyor ama Butterfly daha hoşuma gidiyor. Uzun bir süre mesajlaştık ta ki odama biri girene kadar

Melody:Odama biri girdi bir saniye bekle

Butterfly:Benimde odamda hep birileri oluyor özellikle hizmetçiler şimdide odama girerken onlarla karşılaştım :)

Kim olduğunu bilmediğim kişinin de elinde telefonu vardı ve birine mesaj atıyordu bu yüzden daha kafasını kaldırıp bana bile bakmamıştı. Kafasını kaldırmadan geldi tam yanıma oturdu.

O sırada onun yüzüyle bakıştım ama gözleri hala telefonundaydı.Birine mesaj gönderiyordu ve benim telefonum da zır zır ötüyordu.Mesajlarına otobüsteki yaşlı amcalar ve teyzeler gibi bakmaya çalıştığımda mesaj kısmında benim ismim yazıyordu.

İyi bari bana mesaj atıyormuş sıkıntı yok.
Dur bir dakika!
Ben onu tanımıyorum.

Telefonuma açıp baktım ve hemen onun telefonuna da baktım.Aynı şeyler vardı. Küçüklüğümden beri mesajlaştığım ama saçının rengini bile merak etmediğim kişi karşımda mı duruyordu.

Peki Jungkook'un nesiydi?

"İşin bittiyse çıkabilirsin" Bana doğru dönmesiyle ağlamaklı bir şekilde ona baktım. Kafasını geri telefona çevirdi. "Butterfly" dedim istediğim cevabı bekleyerek. "Efendim Melody" Tekrar kafasını bana çevirdiğinde şok oldu.

Olayları yeni anlamaya başlamıştı.Şaşırmış ifadesiyle bana bakıyordu.Ona tek Butterfly diyen bendim. "Sen kimsin?" Dedi."Benim Melody bak" Telefonu kaldırıp ona mesajları gösterdim.O da bakmaya başladı.

İnsan hiç mi mesajlaşırken birbirini merak etmez.Etmiyorduk işte.Kendi fiziksel özelliklerimiz hakkında en ufak bir fikrimiz yoktu.Çok güzel bir kızmışsın Butterfly seni iyiki görmüşüm.

"S-sen gerçekten Melodysin" dedi hala şaşkın haliyle. "Evet benim.Eee küçüklük arkadaşına sarılmayacak mısın?" O an hayatımda bana yapılmış olan en sıkı sarılmaydı.Ayrıldığımızda bile nefesimi ayarlamam gerekti.Çünkü sarılırken nefes almıyorduk sanki.

İşte şimdi sabahtan akşama kadar uzun bir sohbet vakti.

PRİNCESS/JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin