Hayatın güzel giderken birden harabeye döndü mü her şey? Kendi ellerinle yaptığın evin yıkıldı mı başına? Toparlanmaya çalışırken defalarca düştüğün yerden kalkamadın mı?
O zaman bu senin de hikayen...
Kendi elleriyle emek emek geleceklerini daha li...
Daha yeni barıştık Meriç'le ama Fransa'dan döner dönmez sabah erkenden çıkıp işe gelmesi beni biraz sinir etti. En azından sabah bekle de beraber kahvaltı yapalım şöyle güzel güzel vakit geçirelim... Ama yok iş daha önemli. Öküz işte öküz...
YAZARIN AĞZINDAN...
Yudum sinirli bir şekilde siyah rengi stiletto ayakkabılarının topuklarını yere vura vura şirkete girdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Resepsiyona doğru yaklaştı. Arkası dönük bir adam vardı ona aldırmadan " Tatlım Meriç odasında mı?" diye sordu. "Evet Yudum hanım..." kızcağız daha cümlesini bitiremeden "Müsait değil mi?" diye lafı ağzına soktu Yudum. Bu sırada arkası dönük adam Yuduma doğru döndü. Yudum gözünün ucuyla baktı ama çok umursamadı. Tam gidecekken adam "Yudum?" dedi. Biraz şaşkın bir şekilde adama baktı Yudum. "Yusuf ben. Yusuf Altıner..." Yudum'un aklına şimdi dank etmişti. Şaşkın bir ifadeyle " Aa.. Yusuf, ne haber ne yapıyorsun? Tanıyamadım seni." Dedi. Yudum cidden şaşırmıştı Yusuf Atlas'ın kuzeniydi ve aynı zamanda Yudum' un eski sevgilisiydi. Liseden...
11. Sınıfın ilk günü görmüştü Yusuf beni. Atlasla beraber otobüs bekliyorlardı o sırada bende duraktaydım orada görmüş. Ortak bir arkadaşımız vardı Yusuf'la ona sormuş beni ben de onu sormuştum tabi ama onunla sevgili olmak aklımın ucundan geçmemişti. Cuma günü son ders boştu ve öylesine sohbet ederken açılmıştı konu. Sonra bu arkadaşımız gidip Yusuf'a her şeyi yetiştirmiş. Cumartesi günü İnstagramdan istek atmıştı bana sonrada konuşmaya başladık işte...
"İyiyim Yudumcuğum senden ne haber sen ne yapıyorsun?" dedi Yusuf sarıldıktan sonra. "İyi bende bizi biliyorsun hep bir koşturmaca. Şimdi beni bırak da sen nerelerdeydin üniversiteye gittikten sonra konuşamadık seninle sonra bir baktık uluslararası yemek zinciri Gold Park'ın sahibi olmuşsun." Dedi Yudum gülerek.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yaptık işte bir şeyler canım abartılacak bir şey yok." Utanarak cevap verdi. Beraber gülüştüler "Senin şu meşhur yemeğini bir ben yiyemedim zaten şefim." Dedi sitemle Yudum bu sırada hafifçe omuzuna vurdu Yusuf'un. "Aşk olsun canım sen iste yeter ki. Bu akşam seni yemeğe davet ediyorum o zaman uygun mudur?" dedi Yusuf vereceği cevabı meraklı gözlerle beklerken. Yudum biraz kararsız kaldı daha yeni barışmışlardı Meriç'le onunla vakit geçirmeliydi. Ama o sabah erkenden Yudum'u bırakıp şirkete geldiği için bunun intikamını almalıydı. "Olur tabi olur." Dedi Yudum yüzünde sinsi bir gülüş vardı. "O zaman seni 8'de almaya gelirim." Dedi Yusuf. Yudumda olur anlamında kafasını salladı. Sarılıp öpüştükten sonra Yudum Meriç'in odasının yolunu tuttu.
