Hayatın güzel giderken birden harabeye döndü mü her şey? Kendi ellerinle yaptığın evin yıkıldı mı başına? Toparlanmaya çalışırken defalarca düştüğün yerden kalkamadın mı?
O zaman bu senin de hikayen...
Kendi elleriyle emek emek geleceklerini daha li...
2017 Yılı (MİRA) Ekim ayının sonuna geliyorduk ve yağmurlar yağmaya başlamıştı.Aslında bu sabah yağmur yağacağa benzemiyordu ama akşamüstü okul çıkışında bastırdı.Ben servisle gittiğim için şanslıydım ama otobüsle gidenlere yazık oldu.Okuldan çıkıp direk servisime gidip bindim.Yudum da hemen servisine bindi ama Atlas otobüsle gidiyordu.Serviste yerime oturur oturmaz camdan onun çıkmasını beklemeye başladım.
Ne oldu bilmiyorum ama Atlas'a karşı bir şeyler hissediyordum ve bunu sadece ben ve Yudum biliyordu.
Neyse tam çıkıyordu ki servis hareket etmeye başladı ve onu göremedim diye üzülmüştüm.Ama yağmur yağdığı için trafik sıkışıktı.Servis biraz ilerledikten sonra durdu.Ben servisin camından dışarı bakıyorum gelen geçen insanları yağmurda ıslanan insanları izliyordum.Gözüme birden Atlas ,Arda ve Berk takıldı.Yağmurda ıslanmamak için kaldırımdan binaların, dükkanların korunaklı yerlerinden yürümeye çalışıyorlardı.Ama işe yaramıyordu ,Atlas kedi yavrusu gibi ıslanmıştı.Yağmurda ıslanan saçları dağılmış alnına bir parça saçı düşmüştü.Tam onu izlerken trafik açıldı ve hareket ettik.Yavaşça gözden kayboldu.Eve gelince annem evde yoktu bende üzerimi değiştirdim ve hemen telefonumu elime aldım,whatsappa girdim Bay Zeki yazan konuşmanın üzerine tıkladım ve Atlas'a mesaj yazmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mira Parlak:Bay Zeki sizi bu gün sırılsıklam gördüm iyisinizidir umarım hasta olmayın yoksa ben Bay Zekisiz ne yaparım. Atlas Arslan:Beni düşündüğünüz için sağolun. Bana bir şey olmaz merak etmeyin Bayan Zeki. Mira Parlak:Ben görevimi yapayımda sonra size bir şey olmasın. Biraz daha konuştuk onun en sevdiği rengi,yemeği,gitmek istediği ülkeleri,olmak istediği mesleği ve daha onunla ilgili bir çok şeyi soru cevap oyunu oynayarak öğrendim.Hatta üç tane sevgilisi olmuş İrem, İlayda, İrem hepsiyle sırayla bir ay, bir hafta ve beş ay birlikte olmuş.Tabi bu bilgileri alırken o da bana aynı soruları sorup cevaplarını aldı.Burak'la iki buçuk yıl birlikte olduğumu öğrenince evlenseydin keşke çocukla diye tepki verdi.Bir yandan bakınca mantıklıydı ama artık ne olduysa kalbim Burak için değil de Atlas için çarpıyordu.
Aradan bir hafta geçti ve bizim sınıfın erkeklerinin futbol turnuvası vardı.Sabah servisime bindip okula geldim.Sınıf sırasındayken Yudum bana dönüp''Bak aklıma ne geldi.Sen bu çocuğu sevmiyor musun?Evet seviyorsun.Eline geçen fırsatı değerlendir o zaman.''dedi.Bende''Ne fırsatı olduğunu söylersen belki değerlendirebilirim.''dedim.Yudum da pis bir gülüş atıp''Bunların maçı bittiğinde git sarıl Atlas'a''dedi.Ben şok!!! ''Ne yapıyım ne yapıyım sarılayım mı?Kızım sen ciddi misin ya git işine.''dedim.Yudum durur mu hemen ''Gayette ciddiyim.Sarıl işte e .''diye karşılık verdi. ''Sana küçük bir sorum var.Acaba ben ne hakla,kim olarak Atlas'a sarılacağım.Ya çocuk beni iktirirse herkesin içinde rezil olurum biliyorsun dimi.''dedim.Yudum başını onaylar gibi salladı ama sonrasında ''O kadar kişinin içinde seni iktirmez merak etme.''diye ekledi.Ben konuyu değiştirdim ama aklıma yatmıştı.Nede olsa niye beni iktirsin ki.O beni arkadaşı olarak görüyordu ve niye insan arkadaşını iktirsin ki.Ama kesin Yudum bunun peşini bırakmayacak.Onunla iddaya girsem.Mesela eğer kazanırlarsa sarılırım desem belki kabul eder.Ama ya kazanırlarsa o zaman sarılmak zorunda kalırım.Aman bunlar mı kazanacak.Deyeyim olmadı kaçarım.Benim iç sesimle arama giren yine Yudum oldu.''Kankacım daldın gittin bakıyorum galiba dediğimi düşünüyorsun.''dedi.Başımı olumlu anlamda salladım ve Yudum ''Benim dediğim her zaman mantıklıdır yap ne olacak.''ekledi.Bende''Sarılacağım ama eğer kazanırlarsa yoksa sarılmam.''dedim.Yudum hemen kabul etti.O kadar emindi ki kazanacaklarından korkmaya başlamıştım.Aradan iki ders geçti maç saati geldi.Erkekler giyinip geldiler ve bizde onlarla birlikte aşağı indik.Maç başladı bir yandan kazanmalarını istiyordum diğer yandan kazanırlarsa Atlas'a sarılmam gerekeceği için kazanmalarını istemiyordum.Birden sevinç çığlıkları geldi ve Yudum bana dönüp ''Meriç gol attı bence hazırla kendini sarılmak için canım''dedi ve maçı izlemeye devem etti.İçimden Allah'ım ne olur kazanmasınlar ya lütfen..lütfen...lütfen...diye dua ederken ikinci sevinç çığlıkları geldi.Başımı Yudum'a çevirdim ve bana ''Hadi hayırlı olsun bu seferde Atlas gol attı. Maçın bitmesine az kaldı.Heyecan var mı heyecan''diye dalga dalga geçti.Neden dualarım kabul olmuyordu. Son gücümle Allah'a yalvarıyordum.Ama nedense dualarım kabul olmadı.Kazanan takım bizim sınıf oldu.Maç bitince herkes bizim erkeklerin yanına gitti sarıldı,tebrik etti ama ben kaçmak için planlar yapıyordum.Omzumda iki el hissedince kafamı arkaya çevirdim ve Yudum omuzlarımdan tutmuş beni Atlas'a doğru iktiriyordu. Birden elinden kurtuldum ve okulun içine koşmaya başladım en sonunda sınıfa varınca-tabi dört kat az buz değil-nefes nefese sırama oturdum.Arkamdan iki dakika sonra sınıfa Yudum ve Eylül geldi.Demet böyle şeyler hoşlanmadığından yoktu ama bu ikisi durur mu hemen peşimden gelmişlerdi. Ne kadar "Uzak durun benden, yapamam, sarılamam o kadar kişi içerisinde" desem de yanıma geldiler ve sanki sorgu odasındaymışım hissiyatı yaratıp benle konuşmaya başladılar.Eylül"Kızım ne vardı sarılsaydın" dedi ve Yudum ekledi "Sende sarılacak bir yer yok affedersin. Çocuk seni yemeyecek merak etme." "Siz beni anlamıyorsunuz ki.O kadar insanın içinde sarılamam herkes bize bakacak hem çocuk ne düşünecek.Bu salak niye geldi sarıldı şimdi bana .Ne sanıyor ki bu kendini.Demeyecek mi? Siz bunları hiç düşünmüyorsunuz anca sarıl biraz düşünün." Dememle biraz olsun beni anlamış olacaklar ki "Tamam"deyip konuyu kapattılar-Yada ben öyle sandım-. (YUDUM ) Mira ne kadar bu konun kapandığını sansa da aslında konu sonuna kadar açılmıştı.Olaylar aslında şimdi başlayacaktı. Çünkü Atlas'a mesaj atmıştım. Ve mesajda yazdığım şey '' Atlas, Mira bu gün maçı kazandığınızda sana sarılacaktı ama vereceğin tepkiden korktu. İktirirsin falan sandı. Haberin olsun istedim.'' di. Ama beni şaşırtan şey Atlas'ın verdiği cevap oldu. Benim bile beklemediğim bir cevap verdi çünkü. '' Yudum niye iktireyim ki Mira'yı? Keşke gelip sarılsaydı.'' Bunu okuyunca şoka girmiştim çünkü "Tamam iktirmezdim"falan der diye düşünürken bana ''keşke sarılsaydı'' demişti. Yani o da sarılmasını istemişti. Verdiğim cevap ise gerçekten isteyip istemediğini sorgular nitelikteydi. ''Atlas o zaman yarın sarılsa sana olur mu?'' Bu yazdıklarımdan Mira'nın haberi olunca beni kesin öldürecek çünkü çocuğa yarın Mira sana sarılsın demiştim. Çok sarılmak istiyormuş gibi. Bu mesajları kesinlikle Mira görmemeliydi. İki dakika sonra gelen mesaj ise istediğim cevaptı. ''Tamam yarın sarılsın. Heyecanla bekliyor olacağım.'' 'Heyecanla bekliyor olacağım mı?' Ben mi yanlış okudum diye tekrar tekrar mesaja baktım ama doğru okumuştum. Atlas Mira'nın ona sarılmasını istiyordu ve bunu açık açık dile getiriyordu. Ama küçük bir sorunumuz vardı. Atlas sarılmayı kabul etmiş olsa bile o inatçı keçiyi nasıl ikna edecektim. Mira'yı kessen gidip Atlas'a sarılmazdı. İşin kolay kısmını halletmiş olsam bile asıl büyük kısmı şimdi başlıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Whatsaap'ta Atlas'ın olduğu sayfadan çıkıp Mira'nın olduğu sayfaya tıkladım ve mesaj yazmaya başladım. ''Canım kankacım şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama sakın dinlemeden bana hayır deme. '' Mira anında çevrimiçi oldu ve '' Kızacağım bir şey yaptın dimi,dökül.'' Dedi. Önce yutkundum sonra yazmaya başladım. '' Şimdi ben demin Atlas'la konuştum.'' '' Ne yaptın ne yaptın?'' ''Atlas'la konuştum. Ve bu gün ona sarılacağını ama tepkisinden korktuğun için sarılamadığını söyledim.'' ''Yudum bana şaka yaptığını söyle ne olursun. Kızım sen manyak mısın ya niye gidip çocuğa bunları söyledin?'' ''Ya bi sakin olur musun? Bana 'Keşke sarılsaydı.' dedi'' Mira'dan cevap yok. İki dakika sonra yazdı. ''Eee sen ne dedin demeye korkuyorum ama merak ettiğim için soracağım. Sen ne dedin.'' ''Ben de dedim ki 'O zaman Mira sana yarın sarılsa olur mu dedim.'' Bu sefer kesin küfredecekti. ''Küçük bir sorum var sen aklını peynir ekmekle mi yedin? Şey gibi bu gün olmadı yarın malımız elinize ulaşacaktır merak etmeyin.'' Çok sinirlenmişti çok. ''Ama bana dedi ki?'' ''Allah aşkına ne dedi. 'AA peki gelsin yarın benim için sıkıntı yok yarın kullanmaya başlarız.'mı dedi'' ''Yaklaştın...'' '' Yaklaştın mı?'' '' Dedi ki 'Tamam yarını sabırsızlıkla bekliyorum.' '' ''Yudum eğer sarılayım diye bana yalan söylüyorsan seni yarın bir sararım başka kimse bir daha seni öyle saramaz.'' ''Bir saniye sen şimdi sarılacak mısın?'' ''Tabi ki de hayır. Sarılmayacağım. O ne be öyle dünden meraklı gibi hemen gidip boynuna mı atlayayım.'' ''Kızım sen deli misin? Çocuk dedi ki gelsin yarın sarılalım sen ne diyorsun.'' ''Sarılmayacağım diyorum uzatmaya gerek yok.'' Allah'ın inatçı keçisi işte kabul ettirene kadar canımı çıkaracak. ''Sarılacaksın Mira.'' ''Çok sarılmak istiyorsa gelsin kendi sarılsın. Ben kimseye sarılmayacağım.'' Aa aslında mantıklı lan bu inatçıyı ikna etmekten daha kolay Atlas'ı ikna etmek. ''Tamam o gelip sana sarılsın.'' ''Ne!!! Şaka yapmıştım ben. Yudum sakın gidip çocuğa 'Git yarın Mira'ya sarıl.'demeyesin.'' ''Dedim bile.'' Hızla Atlas'a mesaj atmıştım. O da hızla cevap vermişti. ''Ne oldu Mira sarılmayacak mı?'' ''Sen sarılsan daha iyi olacak benim sağlığım için. Lütfen...'' Beş harf bir kelimeydi yazdığı şey. ''Tamam'' O an nasıl sevindim bilemezsiniz. Hızla Mira'ya döndüm. Benden son beş dakikadır mesaj alamamıştı. Kısaca çıldırmıştı. ''Canım kankacım kendini hazırla Atlas yarın sana sarılacak.'' ''Ne dedin sen? Yudum sen delisin biliyorsun değil mi? Gelmiyorum yarın okula mokula.'' ''Mira seni parçalarım. Gelirim yataktan kaldırır saçından tutup sürükleyerek getiririm okula. Yaparım bilirsin. O yüzden yarın okula tıpış tıpış geliyorsun, Atlas sana sarılıyor sen de ona sarılıyorsun. Artık sonra ki hedefimde de sizi sevgili yapacağım sonrasında ben sağ siz selamet.''dedim ve Whatsapp'tan çıktım. Mira'nın sonradan yazdığı hiçbir mesaja ne baktım ne cevap verdim kesinlikle şuan bana yazdığı şey ''Saçmalama Yudum ne sevgilisi, beni delirtme'' falandı. O yüzden pekte umursamadım ve söylediklerimi gerçekleştirmek için uygun zamanları beklemeye başladım. Ama en merak ettiğim şey yarın ki sarılmaları olacaktı. Tarihe altın harflerle yazacak her yıl o günü kutlayacaktım.
_____________SON______________
Evet söz verdiğim gibi ikinci bölümü de paylaştım. Umarım beğenirsiniz.
Yeni bölümler çok yakında yayında...
Bakalım yeni bölümlerde neler olucak?
Yıldızlarınızı 🎇 ve yorumlarınızı 📝 bekliyorummmm...
