Minha belası

8.1K 647 134
                                    

İyi okumalar ♡

Sabah uyanır uyanmaz hemen duş alıp, üzerimi giyinmiştim.

Şapkamı takarak telefonu çantama attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şapkamı takarak telefonu çantama attım.

"Kızım, gidiyor musun?" başımı sallayıp, kapıya ilerledim.

"Kahvaltı yapsaydık beraber?" dudak büzüp, kaşlarımı havalandırdım.

"Tamam, yapalım. Ama hızlı olalım, işe geç kaldım." başını sallayıp gülümsemişti.

Mutfağa ilerlediğimde, her şeyi hazırlamıştı.

Portakal suyumu doldurduğunda, doktor gelmişti aklıma.

Ne yapıyordu acaba?

Dün bir kaç kez daha arayıp pes etmişti sanırım.

Aman be, neyse ne.

"İşe gideceksin, değil mi?" babama bakıp, başımı salladım ve dudak büzdüm.

"Maalesef, eve ekmek götürmem lazım. Malum ana baba ayrı be." omuz silktiğimde, babam başını iki yana sallayıp gülmüştü.

"Ayrı ama biz her zaman senin yanındayız. Yani paraya ihtiyacın olduğunda, hemen ara beni." başımı sallayıp gülümsedim, her ay düzenli para verirdi babam harçlık niyetine.

"Sağol baboş." diyip gülümsedim.

Saate baktığımda geç kaldığımı görmüştüm, hemen kahvaltımı yapıp evden çıktım.

Otobüs durağına gidip, otobüse binmiştim.

Taksiye binsem kafe'ye kadar ne kadar tutardı bilmiyorum ama inerken bir böbreğimi bırakırdım kesin.

Otobüs durağa geldiğinde inip kafe'ye koşmaya başladım.

Cidden geç kalmıştım.

İçeri dank diye girdiğimde, öne savrulmuştum. Fren yapmak biraz zor da.

Kafe'de ki herkes bana baktığında, öksürüp doğruldum ve hiç bir şey olmamış gibi yavaşça bizimkilerin olduğu yere yürümeye başladım.

"O nasıl u dönüşüydü, reis?" Joon seo'ya gülüp, çantamı bir kenarı bırakmıştım.

"Az kalsın yeri öpüyordun yanlız." önlüğümü giyip, başımı sallamıştım.

"Bir şey diyeyim mi? İyi kurtardım." egoyla konuştuğumda, Jung woo elime bir tepsi sıkıştırmıştı.

"9 numaralı masaya." göz devirip, derin bir nefes verdim.

"Madem sen aldın siparişi, al götür." diyip Jung woo'nun eline sıkıştırdım tepsiyi.

"Oo sonunda gelebildiniz, Sun yeon hanım?" Jin'e bakıp, otuz iki diş sırıtmıştım.

bad family ° jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin