"Kocanla git çünkü ben, gel-mi-yo-rum." odamdan aşağı doğru bağırıp, başımı kuş tüyü yastığıma gömdüm.
"Sun yeon, hadi bebeğim." dakikalar sonra tekrar yanıma gelmişti annem.
"Gelmiyeceğim anne, rahat bırak beni." bıkkınca konuşup, banyoya ilerledim.
"Geliyorsun." önüme geçip banyoya girmemi engellemişti.
"Kızı rahat bırak hayatım, beraber gidelim biz. Gel hadi." gülümseyip, heyecanla başımı aşağı yukarı salladım.
"Biraz şu adam gibi ol, hadi gidin siz." sinirle kaşlarını çatıp, başını sallamıştı.
"Görürsün sen, elinde sonunda geleceksin." ellerimi saçlarıma atıp, sinirle karıştırdım.
"Git artık anne." bıkkınca söylenip, banyoya girdim.
Kısa bir duş alıp, banyodan çıktım. Bornozumla yatağıma uzanıp, derin bir nefes verdim.
Neşeyle gülümseyip, gözlerimi kapattım ve evdeki bu ulu sessizliği dinlemeye başladım. Çünkü bir daha anca, yıllar sonra böyle rahat kafa dinleyebilecektim.
Hafta sonu iyi güzelde, pazar günleri bir dram yaşıyordum adeta.
Bugün doktor ve Maya'da arkadaşlarıyla dışarı çıkmıştı. Ev cidden çok sessizdi.
Derin bir nefes verip, dudaklarımı aşağı sarkıttım.
Üşüdüğümü hissedince, yataktan kalkarak ilk önce vücud losyonumu sürüp, sonra ise üzerimi giyinmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlk önce güzel bir yemek yemeliyim, sonra ise Sun yeon için parti başlasın!