"Tuvalet deliğine mi düştün Sun Yeon?" göz devirip son kez üstüme bakmıştım aynadan, aynı zaman da Yu Jin'e cevap yetiştirmeyi ihmal etmiyordum tabii.
"Benim narin ve doğal vücudum tuvalete düşmeye layık değil bebeğim, Minha burada olsaydı o düşmüş olabilirdi. Hatta zevkle kafasını deliğe sokabilirdim.
Ah ah, hayaller işte.." başımı iki yana sallayıp kendime gelerek çıkmıştım banyodan.
Dolabımın önüne geçerek baştan aşağı kendime bakmıştım. Aşırı rahatsızdı üzerimdekiler, nefes alamıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yu jin bu çok abartı durdu, ayrıca rahatsız. Ve bu topuklular ne? Ben yürüyemem kızım bunda." kaşlarımı çatarak incecik topuklularla bakmıştım.
Kabul ettim diye bokunu çıkartıyorlardı.
"Ya Sun yeonsu, gayet güzel oldun. Ayrıca 2 saat var sana öğreteceğim nasıl yürüyeceğini. Gel." göz devirip dudaklarımı ıslattım.
"Minha cadısına rezil olursam sizi yolarım, şimdiden söyleyeyim." omuz silkip önümde bana ayakkabıları giydirmeye çalışan Min Ji'ye bakıp iç geçirdim.
Doğru muydu yaptığım, emin değildim.
"Sen Sun yeonsun, kendine gel! Asla rezil olmazsın, hele o Minha paçozuna asla." keyfim yerine gelmişti.
"Biraz daha göm." demiştim gözlerimi kapatarak.
"Ay, aynı baba tarafını anneye yalakalık olsun diye kötüleyen çocuklar gibi hissettim kendimi." Min Ji'ye bakıp göz devirdim, iki moralmanımı düzeltecekti içine sıçmıştı salak arkadaşım.
"Kalk bakalım şimdi." Yu Jin elimden tutmasına rağmen sürekli ayağım yana doğru bükülüyordu.
Her an yere yapışabilirdim.
"Yok ben yapamam bununla." çıkartacağım sırada Yu Jin ellerini yüzüme yerleştirip o'na bakmamı sağlamıştı.
"Yaparsın, en güzel sen yaparsın!" futbolcusuna gaz veren teknik direktörler gibiydi aynı, haline göz devirip ellerini suratımdan ittirmiştim.
"Ne sarsıyorsun be, ayran değilim ki tada geleyim." derin bir nefes alıp dudaklarımı ıslatarak bir süre beklemiştim.
"Oluyor mu?" yürümeye başladığımda Yu Jin bana bakıp başını iki yana sallayarak elini alnına vurmuştu.
20:14
"Ohalar çüşü siksin, bu ne?" şaşkınca Minha'ya bakıp gözlerimi belerttim.
"Hiç giymeseymiş." Min Ji lafı ağzımdan almıştı. Hiç giymese daha az dikkat çeker dedikleri bu olsa gerekti.
İçeriye zorla girip Mi Hi teyze ile selamlaşmıştım, fakat beklemediğim bir şey olmuştu.
