İyi okumalar ♡
"Sun yeon?" odamdan içeri giren sevgilime bakıp gülümsemiş ve saç kurutma işlemime devam etmiştim.
Saçlarım kuruduğunda, makinayı kapatıp makyaj masasının üzerine koydum. Bu saçlarım neden hiç uzamıyor acaba?
Yatağıma ilerleyip, üzerimi giyinecekken Jungkook kapıdan ayrılarak yanıma gelmiş ve ellerini belime sarmıştı.
"Odaya dank diye girmek iyimiş aslında." demişti bakışlarını yüzümden ayırmadan. Ağzım 'o' şeklini almış ve kaşlarım havalanmış bir şekilde Jungkook'a bakmaya başlamıştım.
"Ödeştik heralde?" yüzümde oluşan bilmiş ifadeye engel olamayarak alayla gülmüştüm. "Bence bana borcun var, ben seni 2 kere gördüm. Sen...?" kaşlarımı havalandırıp soru sorarcasını başımı iki yana sallamıştım.
"Hm, ben seve seve öderim o zaman." ellerini geri çekeceği sırada başımı olumsuzca iki yana sallamış ve kollarını tutmuştum sıkıca. "Şimdi değil ben basarım seni, merak etme." gülerek başını sallayıp tekrar ellerini belime sarmıştı.
"Dövmelerin çok hoş duruyor." suratım otomatikman hayret edercesine bir ifadeye bürünmüştü. "Yaptırmaya çalıştığım da hiç öyle demiyordun?" başını bir kez sallayıp, dudaklarını germişti.
"Çünkü yaptırman taraftarı değildim, yani oralar tekin yerler değil. Başına bir şey gelebilirdi, ve dövmeyi yaptırdığın yerlerde.. Başına bir şey gelmesine davetçi gibi, sanki?"
"Bana bir şey olmaz, ben Sun yeon'um." demiştim kasılarak, Jungkook ise 'hm'layarak başını sallamıştı.
"Peki, şimdi üzerini giyin çıkalım?" başımı sallayıp tişörtümü giymiştim, çantamı kenardan alıp telefonumu içine atıp makyaj masama ilerledim.
Parfüm sıkıp son kez aynada kendime bakmıştım.
Jungkook'la aynı anda odalarımızdan çıktığımızda, elimi sıkıca kavrayıp merdivenlerden inmeye başlamıştı. Bir yandan da boynundaki düğmeyi bağlamaya çalışıyordu.
"Kafe'de beş dakika durabilirsin değil mi?" koltukta oturan Maya'ya ilerleyip ipini tutarak kapıya ilerlemişti.
Bir elinde ben, bir elinde Maya vardı.
"Hm, sen istersen tabii ki durabilirim. Fakat nedeni merak ediyorum, öğrenebilir miyim?" başımı bir kez sallayıp Maya'yı arka koltuğa yerleştiren Jungkook'a bakmaya başlamıştım.
"Şimdi ben bizim çocuklara söylemedim sevgili olduğumuzu, ben söylesem inanmazlar kesin. Bir de beraber görürüz şapşal ifadelerini?" Jungkook başını sallayıp tekrar elimden tutarak ön kapıya ilerlemişti.
Kapımı açtığında koltuğa yerleşip kemerimi takmıştım, Jungkook'ta arabanın önünden dolanarak sürücü koltuğuna yerleşmiş ve kemerini takmıştı.
"İnanmamaları normal aslında." demişti arabayı çalıştırır çalıştırmaz. "Yani başından beri benimle anlaşamıyorsun, ben bile şaşırmıştım." aklıma gelen ani şeyle olduğum yerde hafifçe zıplayarak bedenimi hafifçe Jungkook'a çevirmiştim.
"Ya, ben onu sormadım sana. Nerden anladın benim senden böyle şeyaptığımı?" gülümseyip, gözlerini yoldan ayırmadan arabayı sürmeye devam etmişti.
"Sarhoş olduğun gece itiraf etmiştin." kaşlarımı havalandırıp şaşkınca ve merakla Jungkook'a bakmaya başladım. "Ne dedim tam olarak?"
"Tam olarak..
'Doktor, kalbim çok-çok hızlı atıyor.
Bunun iki açıklaması olabilir, ya kalp krizi geçiriyorum.
Ya da yavaş yavaş sana düşüyorum.'" demişti taklitimi yaparak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad family ° jjk
Fanfic~Tamamlandı~ Sun yeon: Neden bu kadar gıcıksın? Jungkook: Neden bu kadar inatcısın? Başlangıç tarihi:28.09.2019 Bitiş tarihi:12.06.2020