ONSUZ AŞK-2

10.bolum

Hava kararmaya başlamıştı. Hazal elinde kumandayla kanallara göz atıyordu ama canı sıkkındı. Erkan ise telefon görüşmesi yapıyordu. Konuşması bitince içeriye girdi.

"Arayan kimdi?" diye sordu Hazal.

"Baban aradı."

"Ne? Sen ne dedin peki?"

"Hastanede olduğunu söyledim. Birazdan gelecek."

"İyi olduğumu söyledin değil mi?"

Erkan koltuğa oturup Hazal'ın ellerinden tuttu.

"Merak etme babana iyi olduğunu söyledim."

Az sonra Asım usta hastane kapısından içeri girdi. O sırada yanından geçen kadını fark etmemişti bile. Fakat kadın olduğu yerde duraksadı ve gözlüğünü çıkarıp derin bir nefes aldı. Elini kalbine koyup sakinleşmeye çalıştı. Hemen ileride onu bekleyen takım elbiseli adam yanına geldi.

"İyi misiniz efendim?" diye sordu takım elbiseli adam.

"Bir su getir bana." dedi kadın.

&&&

Asım usta kızının iyi olduğunu görünce az önceki bütün endişesi kayboldu.

"Erkan oğlum sen eve git istersen. Ben burada beklerim."

"Baba sen burada kalırsan anneanneme kim bakacak?"

Asım usta bunu düşünmemişti. Başını eğdi ve tam bir şeyler demeyi planlarken Hazal konuştu.

"Selin de az önce geldi. O benimle burada kalır. Hem yarın sabah geri geleceğim. Yani abartmayın lütfen." diyerek güldü Hazal.

"Zaten burada çok sıkıldım. Ne gerek vardı sabaha kadar kalmaya." dedi Hazal surat asarak.

"Olur mu öyle şey kızım? Ne olur ne olmaz kalmalısın. Hem doktorlardan daha mı iyi bileceksin?" diyerek kızdı Asım usta.

"Tamam bir şey demedim." dedi Hazal masum bir yüz ifadesi takınarak.

"Ben sana nasıl kızabilirim?" diyerek kızının yüzünü okşadı Asım usta.

&&

Selin bütün gece Hazal'ın başında beklerken gözleri uykuya teslim olmak için çabalıyordu. Daha fazla direnemeyince gözlerini kapadı. Koltukta bir kedi yavrusu gibi kıvrılarak uyudu. Sabah olduğunda Demir hastaneye geldi. Hazal'ın olduğu odaya girdi ve ikisinin de henüz uyanmadığını gördü. Selin üzerinde hiçbir örtü olmadığı için titriyordu. Yan tarafta boş duran yatağın örtüsünü alıp Selin'in üzerine örttü. Odadan çıktığında Erkan yanına geldi.

"Abi?" dedi Erkan soru sorarcasına.

"İkisi de uyuyor. Bir saat sonra taburcu olacak Hazal merak etme."

"Öyleyse ben bir bakıp gideyim. Sen buradasın zaten."

"Tamam. Akşam görüşürüz."

"Görüşürüz abi." diyerek kapısı az önce kapatılan odaya girdi Erkan. Yavaş adımlarla yürüdü ve Hazal'ın yatağının boş kısmına oturdu. Gülümsedi ve Hazal'ın alnından öptü.

"Günaydın sevgilim."

"Günaydın." dedi Hazal gözleri kapalı bir halde.

"Nasıl oldun bakalım?"

Hazal endişeli bir sesle "Anne." dedi. Uykusunda sayıklıyordu. Gözlerini bir anda açtı ve Erkan'a sarıldı.

"Hazal tamam geçti. Sadece rüya görüyordun."