ONSUZ AŞK-2

19.bolum

Hazal tebessüm ederek karşı tarafında duran sandalyeyi gösterek "Buyrun lütfen." dedi. Takım elbiseli adam Erkanla karşılıklı bir şekilde oturdu.

"Merhaba." dedi takım elbiseli adam.

"Ceyhun beyle görüşüyorum öyle değil mi?" diye sordu Hazal.

"Hayır ben onun asistanıyım. Adım Aykut."

"Kendisi neden gelmedi?" diye sordu Erkan araya atlayarak.

"Patronum meşgul biridir ve şuan bir toplantıda."

"Anlıyorum ama müvekkilimle konuşmam daha uygun olurdu."

"Onun yerine burada bulunuyorum o yüzden istediğiniz her şeyi sorabilirsiniz." dedi Aykut.

"Öyleyse Ceyhun bey adına siz anlatabilir misiniz?" diye sordu Hazal.

"Peki." dedi Aykut. Sonra Erkan'a baktı.

"Siz?" diye sordu Aykut.

"Erkanla ben yakın zamanda nişanlanacağız. Yani yabancı biri değil." dedi Hazal. Erkan bu sözler karşısında sevincini göstermekten çekinmedi.

"Ceyhun bey geçenlerde bir proje üzerine anlaşma yaptı. Fakat rakip firma bunu kabullenmedi ve tehdit mesajları gönderdi. Sonra anlaşma yaptığımız kişiler bizle çalışmaktan vazgeçti ve rakip firmayla anlaştı. Sözleşme imzaladık fakat buna rağmen vazgeçtiler. Rakip firma onları da tehdit etmiş olmalı. Biz iki taraftan da şikayetçiyiz. Dava açılmasını istiyoruz bu sözleşme de bizim delilimiz." dedi Aykut.

"Peki. Sözleşmeye bir de ben bakabilir miyim?" diye sordu Hazal. Eline aldığı sözleşmeyi inceledi.

"Haksızlığa uğradığınız ortada. En kısa zamanda hakkınız olan bu projeyi alacaksınız." dedi Hazal tebessüm ederek. Genç adam bu haberi duyunca sevindi.

"Teşekkür ederim avukat hanım."

"Rica ederim. Ben ne gerekiyorsa yapacağım. Yeniden görüşmek üzere." dedi Hazal elini uzatarak. Genç adam elini tutup tokalaştı. O sırada Erkan dayanamadı ve elini uzatıp Aykutla tokalaştı. Ardından Aykut gitti.

"Nişanlım lafı ağzına çok yakıştı. Hep söyle." dedi Erkan gülümseyerek.

"Olmaz bir yere kadar ancak söylerim. Hep nişanlı mı kalacağız?" diye sordu Hazal.

"Hayır tabi sen ölene kadar benim biricik karım olacaksın."

"Erkan ya, hemen havalara girme. Babam henüz bizim evliliğimize onay vermedi."

"Baban onayladı bence. Bu sabah seninle ilgileneceğimi söyledim. Baban itiraz etmediğine göre bana güveniyor."

"İstemeye geldiğinde göreceğiz." dedi Hazal göz kırparak.

"Sahi ne zaman gelelim?"

"Önce annemle konuşmak istiyorum. Sonra sana haber veririm."

"Demek konuşacaksın."

"Evet onu bir kez dinleyeceğim. Bugün kalan işleri yarın halledebilirim. Benimle gelir misin? Tek gitmek istemiyorum."

"Tamam."

&&&

Hazal ve Erkan kafeye gelip oturdular. Az sonra Hazal'ın annesi Leyla Hanım geldi. Tam karşılarına oturdu.

"Evet dinliyorum." dedi Hazal birden. O sırada garson siparişleri almaya geldi. Üçü de çay istedi. Biraz sonra masaya konan çaylardan sonra Leyla Hanım başını eğdi ve uzaklara daldı.