Erkan abisinin çatıda olduğunu görür görmez içeriye koştu. Hazal da onun arkasından giderken Selinle karşılaştı.
"Sana söylemem gereken bir şey var."
&&&
Erkan çatıya çıktığında abisinin bir adım atmak üzere olduğunu gördü.
"Abi, dur!" diye bağırdı Erkan.
"Neden?" diye sordu Demir üzgün gözlerle.
"Senin bir suçun yok. Senin yüzünden ölmediler."
"Yalan söylüyorsun. Bugüne kadar hep beni kandırmaya çalıştın."
"Hayır, bu doğru değil. Bak her şeyi en baştan konuşalım. Düşündüğün gibi değil."
"Ne düşünmem gerekiyor? Senin yalanlarını mı?"
"Sana hiçbir zaman yalan söylemedim. Sadece senden sakladım."
"Erkan git buradan. Beni ikna etmeye çalışma." diye bağırdı Demir. Bir adım daha çatının ucuna yaklaştı.
Aşağıdaki kalabalık gittikçe artıyordu. Erkan belindeki silahı yavaşça çıkardı ve alnına dayadı.
"Eğer sen atlarsan ben de bu silahla kendimi öldürürüm."
"Saçmalama. İndir o silahı!"
"Sen de geri çekil o zaman."
O sırada Erkan'ın telefonu çaldı. Arayan Hazaldı.
"Efendim." diyerek telefona cevap verdi Erkan.
"Demir, sana oyun oynuyor. Gizli kalan her şeyi sana itiraf etmek için yapıyor."
"Ne?"
"Selin duymuş. Erkan, bana anlattıklarını ona anlatacak mısın?"
"Bunu yapabilir miyim bilmiyorum." dedi Erkan gözleri dolmuş bir halde. Telefonu tuttuğu elinin ön kısmıyla ağzını kapattı. Yere çöküp dizlerinin üzerinde ağlamaya başladı. Ardından sıkışan kalbini tuttu.
"Hepsi benim yüzümden." diyerek tekrarladı Erkan.
Demir yönünü ona doğru çevirdi. Şaşkın bir halde dururken duydukları beyninde tekrarlandı.
"Hiçbir şey bilmiyorsun. Suçlu varsa bir tek benim. Her şeyi bu hale getiren benden başkası değil. Etrafımdaki herkese zarar verdim. Önce annem ve babam sonra Derya."
"Ben neden yaşıyorum ki? Aslında nefes almaya bile hakkım yok. Abi beni affedebilir misin bilmiyorum ama ben gerçekten kimseyi incitmek istemedim." dedi Erkan elinde tuttuğu silahı yeniden alnına dayadı.
"Dur!" diyerek bağırdı Demir. Bu sahneye yüreği daha fazla dayanamadı.
"Sana telefonda yalan söyledim. Her şeyi hatırlamıyorum. Sadece birkaç sahne gözümün önüne geliyor. Her seferinde bir silah sesi duyuyordum ama bu kez annemi kanlar içinde gördüm."
"Abi ben artık nefes alamıyorum. Sen hiçbir şey bilmezken ben her şeyi bilerek en büyük cezayı çekiyorum."
"Neden nefes alamıyorsun? Sen ne yapmış olabilirsin ki?"
"Ben en büyük kötülüğü her şeyi herkesten gizleyerek yaptım."
"Ne yaptın? Ya ne yaptın da bu kadar acı çekiyorsun?" diyerek sesini yükseltti Demir.
"Annem benim yüzümden öldü." diye bağırdı Erkan. Demir şok olmuş bir halde ona baktı. Gözbebekleri koskocaman bir halde yere çöktü. Aralarında az bir mesafe vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONSUZ AŞK-2
General FictionHazal ve Erkan başlarındaki Utku belasından kurtulduktan sonra yeni hayatlarına devam ediyorlardı. Fakat sorunlar bitmiyordu. Hazal ve Selin avukatlık bürosunun kredi borçlarıyla başları dertteydi. Kimseden yardım almadan büroyu kurtarmak için her ş...