Neslihan'dan
Biraz daha koltukta oturduğumda onun geri geldiğini gördüm. Elinde ilk yardım çantası vardı. Yanıma gelip oturduktan sonra vücudumu süzmeye başladı.
"Hasar kontrolü mü yapıyorsun? Ne o bakışlar?" Gözünü devirip alet çantasından pansuman çıkarttı.
"Ver bana,ben yaparım."
"Neslihan. Seni tanıyorum ve canın acıyacağı için yapamacağını biliyorum. Ben de çok meraklı değilim zaten yapmaya. Sessiz ol ve bir an yapıp önce gideyim işte."
Lise Yılları
"Ahh!" Kafama gelen topla beraber yere yapışmıştım. Hayır yani beden dersine asla katılmıyordum ama bu top beni nasıl buluyordu her seferinde. Başım o kadar dönüyordu ki kalkacak hali kendimde bulamıyordum. Sadece etraftan gelen uğultuları duyuyordum.
"Lan oğlum,ben seni var ya... Görmüyor musun lan kızı. "
"ATAY! Kavga etmeyi bırakıp Neslihan'ı revire götürür müsün? Bu arkadaşla ben görüşeceğim."
"Bitmedi oğlum bu konuşma,kaç oldu bu!" Havaya kalkmamla beraber gözlerimi yavaşça açtım.
"Nasıl beceriyorsun bunu? Hayı r yani kucağıma almam için olduğunu düşünmeye başlayacağım."
"O kucağıma alsın diyeydi ama yine karşımda seni buldum."
"Döveyim mi istiyorsun kızım?" Cevap vermeyerek gözlerimi kapattım.
"Söveceğim ama ya. Bu revir niye her seferinde boş."
"Sadece pansuman yapacağız. Dolaptan alsana."
"Başının dönmediğine emin misin?"
"Evet,daha iyiyim." Pansumanı alıp oturmuştu.
"Yaklaş pansuman yapayım."
"Neslihan. Seni tanıyorum ve canın acıyacağı için yapamacağını biliyorum. Bırak da yapayım." Sessizce pansumanı bitirmesini beklemiştim.
"Sağ ol."
"Ne demek. Gerçi o sığır yardım etse daha iyi olurmuş da..."
"Şaka yapıyordum Atay. Her şey için teşekkürler."
...
"Ne var biliyor musun? Ben o senin tanıdığın Neslihan değilim. O kadar çok acı çektim ki artık baş etmesini de biliyorum merak etme. Ben yaparım pansumanımı."
Biz değişmediğimizi ve zamanın bizi etkilemediğini söyleriz ama her geçen gün bizi bir miktar daha değiştirir. Ve eski olduğumuz kişiden çok farklı bir kişi oluruz. Ne karşımızda eski tanıdığımız kişidir ne de biz o eski kişiyizdir.
Feyza'dan
Aradan birkaç gün geçtiğinde Alp'i merak etmeye başlamıştım,hem konuşma seanslarımıza daha çok vardı. Normalde odamdan çok çıkmıyordum ama bu seferlik bir değişiklik yapmaya karar vermiştim. Homurdanarak üstüme baktım. Eski bir pijama vardı ama değiştirmemeyi tercih ettim. burada kimse ne giyindiğine bakmazdı ve kimse senin hatanı aramazdı. Kendin olman yeterliydi. Onu aramak için bütün bahçeyi turlamam gerekmişti bulamayınca ise danışmadaki kadına sordum. O da hiç tereddüt etmeden bahçenin ortasındaki ağacın tepesine bakmamı söyledi. Burada pek bir şeye şaşmıyordu kimse. Kendini köpek sanıp kulübede yaşamak isteyenden tutun da kendinin balık olduğunu düşünüp sudan çıktığında nefes alamayacağını düşünenler vardı. Bu yüzden onun ağacın tepesinde durması kimseye garip gelmemiş olsa gerekti. Tekrar arka bahçeye gidip ağacın tepesine baktım,oradaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençliğin İzleri'Silinemeyen Hatıralar
ActionLisede 5 yakın arkadaş, Lisenin sonunda işlenen bir cinayet, Ve alınan cinayeti gizleme kararı. Aradan yedi sene geçtiğinde hala o günün acısını yaşayan 4 genç. Peki ya 25 yaşından sonra her şey düzelecek miydi? Yoksa intikam planlarıyla her şey dah...