Benden, seni anlatmamı isteselerdi, bir yürek anlatırdım içinde koskacaman bir dünya, dünyada kocaman bir fener ve sevgi yolu aydınlatan.
Neslihan'dan
Her şeye başlamamın asıl sebebi intikam almak değildi,daha doğrusu işlerin bu raddeye geleceğini hiç hesaplamamıştım. Üniversiteye başlayacağım zamanlar ailemi bir kazada kaybetmiştim,ölmeyen tek kişi bendim ve kendimi suçlu hissediyordum. Yaşadıklarımı kimseyle paylaşamadım her şeyi kendi içimde yaşayamaya çalıştım. Bu yüzden en ufak bir şey bile batmaya başlamıştı. Yaşadığım ihanette o dönemlere denk gelmişti. İntikam hırsı hayatımı öyle doldurmuştu ki artık başka bir şey düşünemiyordum,hayatımı planlara adamaya başladım. Yıllarca buna uğraştım ve şimdi ise kim olduğunu bilmediğim adamlar tarafından kaçırılmıştım. Birkaç saat önce uyanmıştım. Uyandığımda kollarım çözülmüştü ayağa kalkmaya çalıştım ama yıllardır yürümediğim için bir anda yere kapaklandım,kimse yardıma gelmedi. Hala yerde oturuyorum,beni izlediklerini biliyordum ama hiçbir şey yapasım gelmiyordu. Kapana sıkışmış gibiydim,adamlarımın nerede olduklarını merak ediyordum. Hiç mi merak edilmediğimi bilmek istiyordum. Biliyorum acınası bir düşünce ama hep merak etmişimdir. Ölünce beni kimler hatırlayacak? Arkamdan cidden üzülenler olacak mı?
Adım seslerinin gelmesiyle kendimle olan yüzleşmem sona erdi,kafamı kaldırma gereği duymadım. Hiçbir şeyi bilmek istemiyordum. Kapı yavaşça açıldı,bir çift ayak tam karşımda duruyordu,istifimi bozmadım.
"Birisi geldiğinde nezaketen kafanı kaldırman gerebilir." İsitifimi bozmadım. Sesi tanıyamamıştım bir miktar içim rahatlamıştı ama tanımadığım biri olma fikri de korkunç geliyordu.
"Geçen yıllara rağmen hala burnundan kıl aldırmıyorsun demek? Konuşmana gerek yok zaten,yaşayacağını biliyordum ama bir ara ümidi kesmedim değil. Uyuyamadığın zamanların acısını çıkardın galiba?" Merak etmiştim,bu kimdi? İnat etmeyi bırakıp vakur bir ifadeyle kafamı kaldırdım. Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı.
"Atay."
"..."
"İnanamıyorum ya. Daha benden ne istiyorsun sen!"
"Sakin olman lazım biliyorsun değil mi? Tekrar bir kriz geçirip ölmek istemezsin herhalde"
"Ne işin var senin benimle? Neden tutuyorsun beni burada?"
"Her şeyin bir zamanı olduğunu unutuyor gibisin. Hem seni kurtardığım için büyük bir teşekkür borçlusun."
"Neyden kurtardın ki sen beni?"
"O gün ölmeyecek küçük bir kaza yapıp ölmüş gibi yapacaktın ama ne var biliyor musun? Benden başka takip edenler varmış seni,peşine düşmüşler. AYNI GECE SENİ ÖLDÜRECEKLERMİŞ. Hayat bu,yalandan ölmeyi planlarken hakkın rahmetine kavuşuyordun az kalsın ama Allah'tan biz farkına vardık ve son dakika taktiğiyle kurtarıldın."
"Nasıl olur,her şeyi en iyi şekilde planlamıştım. Her şey tıkırındaydı ve benim başka düşmanım da yoktu."
"Demek ki o kadar da iyi plan yapamamışsın. Baksana benim elimdesin şimdi de. Ve ne var biliyor musun cenazende sadece Rabia ve Feyza vardı. Sen onlar için plan yaparken sadece o ikisi gelmişti. Hayat işte...."
"..."
"Demek cevap vermemeyi tercih ediyorsun tamam öyleyse sen bilirsin ama cidden neden bu kadar abarttın anlamıyorum. Hala o olayın kini mi?"
"SENİN O OLAY DEDİĞİN ŞEY BENİM HAYATIMI BİTİRDİ,PARÇALADI ANLIYOR MUSUN? SİZ HEPİNİZ İĞRENÇSİNİZ. Ben bu hikayede kötü olan değilim. Sen sadece kendi vicdanını rahatlatmaya çalışıyorsun ama SEN BİR KATİLSİN. Bunu sakın unutma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençliğin İzleri'Silinemeyen Hatıralar
AksiLisede 5 yakın arkadaş, Lisenin sonunda işlenen bir cinayet, Ve alınan cinayeti gizleme kararı. Aradan yedi sene geçtiğinde hala o günün acısını yaşayan 4 genç. Peki ya 25 yaşından sonra her şey düzelecek miydi? Yoksa intikam planlarıyla her şey dah...