Bölüm 3

3.6K 416 17
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELECEKTİR... BU YÜZDEN LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... BOL KEYİFLER...

"O ceset parçalanmış gibi görünüyordu" dedi Vicky hemen onun arkasından gelerek. "Vahşi tarafından parçalanmış gibiydi hem de. Sanki bir kurtadam gibi"

Eleanor, kör olduğunu saklamanın bir anlamı olmadığını biliyordu. Bu yüzden güneş gözlüklerini geri taktı ancak sopası elindeydi. Vicky, ona yardımcı oluyor olsa da böylesi daha iyi olacaktı. En azından şimdilik.

Vicky'e dönüp bakmadı. "Bu hiç mantıklı değil" dedi sakin bir şekilde. "Dün gece dolunay yoktu ve ben burada bir sürünün varlığını hissetmedim."

"Evet, ama bir kurtadamla tanıştın"

Gidip o adamla konuşmaya kalksa bile istediği gibi yardımcı olabileceğini sanmıyordu. Yine de başka bir şansı yoktu. Dün burada doğaüstü bir şey olduysa bile Eleanor hissetmemişti. Muhtemelen Josh'un öfkesi çok fazla gelmiş ve onu fazla yormuştu. Aksi halde kesinlikle bunu hissederdi.

"O kurtadam bize hiç nazik davranmamıştı" dedi Vicky. "Ona hey, merhaba acaba bugünlerde herhangi birini parçalayıp nehre attın mı acaba, diye sorduğumuzda bize ne yapacağını gerçekten merak ediyorum"

Ölü olmak bir şekilde hem bu işlerin içinde hem de dışında olmasını sağlıyordu. Bu saatten sonra kimse ona zarar veremezdi. Ancak onun kendisi için endişelendiğini biliyordu. Vicky sadece bunun için buradaydı. Onu korumak için.

Hayalet birden kolunu tutup onu durdurdu. Tam o anda bir araba hızla önünden geçip gitti. Giderken de gürültülü bir korna çalmaktan geri durmadı. "Özür dilerim" dedi Eleanor fısıldayarak. "Dalmışım"

Vicky, onun ne kadar sıkıntılı olduğunun farkındaydı. Arabası tamir olana kadar burada kalmayı planlamıştı. Sadece bir ya da iki gün. Ancak şimdi bu olay çözülene kadar bu kasabada sıkışıp kalmıştı. Bu işi ne kadar çabuk çözerse o kadar iyi olacaktı.

Bunun iyi bir fikir olmadığını düşünse bile yine de devam edecekti. Derin bir nefes aldı. "O kurt bize yardımcı olmayacak" diye tekrarladı. Yine de onun kolundan tutup çekiştirmeye başladı. Gideceği yere kadar yanında olacağı kesindi.

Kasabanın dışına doğru yürüdüler. Ancak bu sefer ikisi de sessizdi. Bu Eleanor için normal bir şeydi. Ancak Vicky için alışılmadık olduğu bir gerçekti.

"O vampir bizim ne olduğumuzu bilmiyordu" dedi Eleanor en sonunda birden durup. Yola gelmeden önce çakıl taşlarıyla dolu yoldaydılar şimdi ve çalılar dışında bir şey yoktu burada. Eleanor direk ona bakıp rahatlıkla konuşabiliyordu.

Vicky, omuz silkti. "Medyumlar, brujolar ve periler gibi nadir yaratıklardır" dedi sakince. "İki yüz elli yıl vampirler için bir anlık bir süre. O henüz bir çocuk yaşında. Biliyorsun onlar asır görmedikleri sürece çocuk sayılıyorlar"

Bu konuda bir şey diyemezdi. Ancak burada tuhaf bir şeyler olduğu gerçeğini değiştirmezdi. Yaratıklar, karanlıkta saklanırlardı. Onlar insanların arasına karışmazlardı. "Bir vampir polisçilik oynuyor" dedi en sonunda. "Ve bir kurtadam yalnız dolaşıyor. Sence bu ne kadar normal?"

Evet, kesinlikle tuhaflıklar vardı ve o da bunlardan hoşlanmamıştı. Vicky, bir süre etrafına baktı ardından başını salladı. "Bu işi bir an önce bitirelim ve defolup gidelim buralardan" dedi en sonunda.

DÖNÜŞÜM SERİSİ 2. KİTAP- GECE YARISI HAYALETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin