DÖNÜŞÜM SERİSİ 2. KİTAP- GECE YARISI HAYALETLERİ

Bölüm 10

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...

Tekrar uyandığında açlıktan ölmek üzereydi. Gözlerini karanlığa açtı ve doğruldu. Zack masada oturmuş geçen günlerde Colec'in karavanından aldıkları kitabı okuyordu. "Saat kaç?" diye sordu genç kadın gözlerini ovuşturarak.

"Gece yarısını biraz geçti"

Nereden baksa sekiz saattir uyuyor demekti. En son o vampir geldikten sonrasında yığılmıştı. Artık o kadar yorulmuştu ki kendini kaybetmiş gibi hissetmişti. Adını hatırlamıyordu ama yaşadığı uzun zamanla beraber edindiği güç Eleanor'a çok ağır gelmişti.

Genç kadın yüzünü sıvazlayarak yataktan çıktı. "Dışarı çıkmam gerek" dedi en sonunda. "Yemek yemem lazım"

Zack, elindeki kitabı bıraktı ve gözlerini ona dikti. Yüzünde normalde olmayan ciddi bir ifade vardı. Gözleri kadını baştan ayağa inceledi. "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu en sonunda merakla.

Artık acımıyordu. Bacaklarındaki ve karnındaki kesikleri hissetmiyordu. Aslında iyiydi. Güçleri yeniden dönmüştü. Dinlenmek ona iyi gelmişti. "Kendimi çok iyi hissediyorum" dedi en sonunda. "Sadece karnım aç."

Zack, dalgın bir şekilde onun önüne geldi ve dikkatli bir şekilde ona uzandı. "Kesiklerinin hepsi gitmiş" dedi dalgın bir şekilde. Merakla bacağına dokundu. "Uyumadan önce hepsi çok belirgin duruyordu oysa"

Eleanor'un kendince kuralları vardı. Başına bela olacağını bildiği şeyleri düşünmeyi sonraya bırakmayı seçiyordu. Genellikle de tekrar karşısına gelmeden umursamazdı. Bu yüzden başını iki yana salladı ve onun elini uzaklaştırdı. Bu konuyu düşünmeye başlarsa iş Colec'e bağlanacaktı ve hiç de Colec'i düşünmek istemiyordu.

Ayağa kalkıp üzerini giyindi ve saçlarını atkuyruğu şeklinde topladı. Her ne kadar Vicky'ye onsuz başa çıkabileceğini söylemiş olsa da onsuz hiçbir şey yapamadığı kesindi. Para konusunu bir an önce halletmesi gerekecekti. Vicky olmadan başına ne kadar bela edindiği belliydi.

Bir eline sopasını aldı ve diğeriyle Zack'in elini tuttu. Sanki çok uzun zamandır dışarı çıkmamış gibi hissediyordu. Serin gece havasını içine çektiğinde biraz rahatlamış hissetti en sonunda. Anın keyfini çıkarmak daha çok Vicky'nin tarzıydı ancak Eleanor o an gerçekten çok mutlu olduğunu hissediyordu.

Zack onu açık bir bara götürdü. Hamburger ve bira pek Eleanor'un tarzı değildi ancak o kadar açtı ki umursayacak durumda değildi.

"İnsanlar sana bakıyor" dedi Zack o yemeğini yerken. Bar sandalyesinde hemen karşısında oturmuş etrafına bakıyordu. "Erkekler tarafından gerçekten beğeniliyorsun"

Kesinlikle bugün kimseyi odasına alacak gibi hissetmiyordu. Kaldı ki Colec ile dün yaşadıklarına kadar erkeklerle olan ilişkilerine ara vermişti. "Ben körüm" dedi sakin bir şekilde hamburgerinden bir ısırık alarak. "Etrafımdakilerin bana nasıl baktığını göremem. Bu yüzden umursamam gerekmiyor"

Belki de kör olmanın tek güzel yanı buydu. İnsanların etraflarındaki varlıklarını ya da bakışlarını görmemekti. Birasından bir yudum aldı. Gerçekten keyiflenmiş hissediyordu. Müziği duyabiliyordu ve bedeni müziğe göre bir ritimle sallanıyordu hafifçe. Gözlerini kapadı ve mutlulukla birasından bir yudum aldı. "Çok iyi geldi" diye mırıldandı.