DÖNÜŞÜM SERİSİ 2. KİTAP- GECE YARISI HAYALETLERİ

BÖLÜM 16

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... İYİ OKUMALAR DİLERİM...

"Isırmaktan kastımı gerçekten bu kadar ciddiye alacağını düşünmemiştim. Ancak kötü de görünmüyor"

Eleanor, huzursuz bir şekilde kıpırdandı ve gözlerini açtı. Vicky'nin bulanık görüntüsü önünde netleşti. Genç kadın isteksizce homurdandı ve ona sırtını döndü. "Uykum var" diye mırıldandı.

Yüzü sert bir şeye değdi. Burnunda baharatlı bir koku vardı. Gözleri neler olup bittiğini anlamayarak kocaman açıldı ve sert bir erkek göğsüyle karşı karşıya geldi. Gözlerini kırpıştırarak bir an durdu ve neler olduğunu hatırlamaya çalıştı.

Pekâlâ, bu karı koca olayına pek ısınamamış olmasına rağmen fazla hızlı atlamıştı işin içine. Ayrıca Colec doyumsuz bir adamdı. Sabaha kadar uyumasına izin vermemişti ve bütün bedeni çığlık atıyordu sanki. Hala çok yorgundu ve bacaklarının arası dün gece çok yaramazlık yaptığını haykırıyordu.

Bu durumda pek fazla seçeneği yoktu. Uyuyan adamı uyandırmamaya çalışarak doğruldu ve yorganı göğsüne kadar çekti. Vicky'nin onu bu halde basması gerçekten Eleanor için tükürdüğünü yalamak gibi bir şeydi.

"Hoş geldin" diye mırıldandı sessiz bir şekilde.

Vicky, onun karşısında durdu ve başını yana eğerek ona baktı. Dudaklarını düşünceli bir şekilde bükmüştü. "Evliliğinden kurtulmak istediğini sanıyordum" dedi en sonunda onun hemen arkasında yatan çıplak erkeğe bakarak. "Buradan bakıldığında bana mı kendine mi yalan söyledin?"

Yalan değildi! Değildi! Sadece planlarda biraz değişiklik olmuş gibiydi. Doğrusu ellerini ondan uzak tutmak hiç kolay bir iş değildi. Şimdi bile yatak örtülerinin altındaki eli onun avucunun içindeydi. Diğer elini dağınık saçlarının içinden geçirdi. "Araf'ta neler oldu?" diye sordu en sonunda. Konu başlığı değişiklik için yalvarıyordu.

Onun konuyu değiştirme çabalarına karşılık Vicky omuz silkti. Eleanor kolay kolay bunu yapacak biri değildi. Masanın üzerine zıplayarak oturdu. "Araf'a giremedim" dedi en sonunda. "Oraya girmek için çok fazla bedel ödenmesi gerekiyor. İşin ucunda kendini kaybetmek bile var. Kaldı ki giren çıkamıyor. Bu riski göze alamadım."

Hafifçe başını salladı. Zaten imkânsız olduğunu biliyordu. Ancak denemesi gerekiyordu gene de. "Teşekkür ederim" dedi sessiz konuşmaya çalışıyordu çünkü Colec'i uyandırmak istemiyordu. "Ciddi bir tehlikenin içine girdin"

Bir önemi yoktu. Ne de olsa yaşayacağı bir hayatı yoktu. Ancak boşa bir çaba olmuştu. Ayrıca her ne kadar yeni evliliğinin tadını çıkarıyor gibi görünse de Eleanor hala Avolon'da tutsaktı.

Eleanor, dalgın bir şekilde etrafına bakındı. Sessizlik uzadıkça kendisini tuhaf hissediyordu. Kurabiye çalarken annesine yakalanan küçük bir kız gibiydi aynı. "İşe ihtiyacımız var" diye fısıldadı en sonunda. "Otelde kaldığımız her gün paranın suyu çekiliyor"

"Başka müşteri almak çok tehlikeli" diye karşı çıktı Vicky.

Doğruydu. Artık özel bir hedefti üstelik. Colec'i öldürmek için onu kullanırlardı. Ona ulaşmak için de başka müşterilerini öldürebilirlerdi. Bu hiç iyi bir fikir değildi. Başka bir yol bulması gerekiyordu. Ancak kör bir kadın garsonluk yapamazdı ki?

Arkasındaki erkek bir kolunu koluna dolayıp kadını kendisine çekmeye çalıştı ancak Eleanor, ona direndi. Kaldı ki tuhaf bir şekilde bunun için bütün iradesini kullanması gerekiyordu. Colec, mırıldanarak bir şeyler söyledi ardından gözlerini açıp doğruldu. "Günaydın" dedi en sonunda tok bir sesle.