DÖNÜŞÜM SERİSİ 2. KİTAP- GECE YARISI HAYALETLERİ

EPİLOG

5 yıl sonra:

Sabah güneşinin ışıkları odaya doluyordu. Colec, ışıktan rahatsız bir şekilde yatağın içinde kıpırdandı. Sonrasında başka bir şeyin ihtiyacıyla yana dönüp karısına sıkıca sarıldı. "Sana her akşam perdeleri örtmeni söylüyorum" diye mırıldandı.

Eleanor, henüz uykunun pençesindeydi. Ancak kendisini gülümsemekten alıkoyamadı. Gözleri kapalı bir şekilde iyice onun kucağına yerleşti. "Güneş bir tek seni rahatsız ediyor" diye mırıldandı. "Ben sabah serinliğini seviyorum"

Kör olmanın avantajlarını böyle adi bir şekilde kullanamazdı. En azından Colec bunun acısını ondan çıkarabileceğini biliyordu. Genç kadını tutup kendisine çekti ve ani bir hareketle kucağına aldı. Eleanor, gülerek ona tutundu ve dengesini sağlamaya çalıştı.

Üzerinde beyaz askılı bir atlet ve aynı renk minik bir külot vardı. Sarı saçları beline kadar uzanıyordu ve onları balıksırtı örmüştü. Bembeyaz teni güneş ışıklarının altında sağlıklı bir şekilde parlıyordu.

Kör gözleri ona baktığında gerçekten görüyormuş gibi bakıyordu. Eleanor, onu gördüğünü defalarca söylemişti. Artık kurt enerjisini de kontrol edebiliyordu. Bu şekilde istediği zaman gözlerini dönüştürüp görebiliyordu. Ancak nedense o kendi gözlerini tercih ediyordu.

Colec, gülümseyerek ona uzandı. "Çok güzelsin" dedi.

Genç kadın hafifçe kıkırdadı ve öne uzanıp onun dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. "Benden yararlanmak için böyle söylüyorsun" dedi kalçalarını oyuncu bir şekilde kıpırdatarak. Altındaki sertliği çok net hissedebiliyordu.

Erkek bir an durdu. Düşünceli bir şekilde ona baktı. "Evet" dedi en sonunda gülerek. "Kesinlikle senden yararlanmaya çalışıyorum" gülerek. "Bana izin verecek misin?"

"Seve seve"

İşte Colec'in beklediği cevap buydu. Genç adam gülerek onun üzerindeki atleti bir çıkarıp bir kenara attı. O güzel göğüsleri görmekten asla bıkmazdı. "Artık çıplak uyumanın zamanı gelmedi mi?" diye fısıldadı. Gerçekten şehvetin pençesine düşmüştü.

Eleanor gülmekle inlemek arası bir ses çıkardı. "Mümkün değil" dedi. Elleri onun sert göğsünü okşuyordu. "O zaman üstümden hiç inmiyorsun"

Hayaller bazen gerçek olmuyordu ne yazık ki. Genç adam başını iki yana salladı. En azından bunu kabul edebilirdi. Bazen onu çok fazla istiyordu ve buna engel olamıyordu. Onu zorladığı bir gerçekti.

Genç kadını tutup hafifçe kaldırdı ve iç çamaşırını tek hamlede yırttı ve kendi altındaki eşofmanı sıyırdı. "O zaman külotlarını yırttığım için beni suçlayamazsın"

İçine girerken kadın başını inleyerek geri attı. "Yapabilirim" diye fısıldadı. Bu hissi gerçekten seviyordu. Her ne kadar ona kızıyor gibi görünse de Colec'i üzerinden atmayı istemezdi asla.

Onun sıcaklığı ile sarmalandığı anda erkek inledi. Oyuncu karısı kalçalarını kıvırıyordu. Erkek onun kendisine yaşattığı işkenceyle inledi. Eleanor, öne uzanıp onun dudaklarına dokundu. "Şşşt, sessiz olmalısın" diye fısıldadı erkeğe ancak işkencesine devam ediyordu.

O gerçekten de istediğinde çok acımasız bir kadın olabiliyordu ve Colec bundan fazlasıyla keyif alıyordu. Genç adam, alt dudağını ısırıp onu kendisine çekti ve sımsıkı sarıldı. Bu oyunu iki kişi oynardı. Kadının içinde daha sert gidip gelmeye başladı.