Bölüm 6

3.8K 430 25
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... BOL KEYİFLER...


Ufak bir hücre, aynalı camla izleniyordu. Muhtemelen kamera ve ses kayıt cihazları da vardı. Metal bir masada kurtadamla karşılıklı oturdu. Onun bileklerine bağlı olan kelepçelerin sesini duyabiliyordu. Bir süre ikisi de sessizce durdular.

Asıl dikkat dağıtan şey Zack'di. Babasına karşı duyduğu sonsuz hayranlık ve sevgi tam da altı yaşındaki bir çocukta olması gerektiği gibiydi. Ancak bunun onu zorlamaması gerekiyordu. Bu çocuk asla bu şekilde huzuru bulamazdı.

İnsanlar, kurtadamlar, vampirler ve daha pek çok tür hayaletleri göremiyorlardı ancak onların varlıkları huzursuzluğa neden olurdu. Bir şekilde inanmasalar da onları hissederlerdi. Yani ruh huzuru bulmadan diğerleri de bulamazdı. Her şey birbirlerine bağlantılıydı.

Eleanor, gözlerini küçük çocuğa çevirdi. "Zack, bana gelip senin tutuklandığını söyledi" dedi en sonunda. "Cinayeti senin işlemediğini biliyorum. Bunu ortaya çıkaracağım"

Fırtınalı gökyüzü gibi... Ona bakarken şimşeklerin çakmasını ve yağmurun yağmasını bekliyor gibiydi. Tuhaf ama daha önce birinin bu kadar farkında olmamıştı. "Neden sürekli ölen oğlumdan bahsediyorsun?" diye sordu en sonunda. "Zack öleli on yıl oldu ve ben seni tanımıyorum. Muhtemelen sende bizi tanımıyorsun"

Sesi sakindi. Ancak bu daha çok sabır taşının son anlarındaki gibi bir sesti. "Ben bir medyumum" dedi. "Ölülerle iletişim kurabiliyorum ve oğlun dün akşamdan beri yakamdan düşmüyor" dedi. Doğrulup sırtını sert ve rahatsız sandalyeye yasladı. "Kurban ona saldıranın iki kişi olduğunu söyledi" dedi.

"Ben değildim" dedi Colec sakince. "Ancak ben harika bir günah keçisiyim"

"Omega olduğun için"

"Omega olduğum için" diye onayladı genç adam onu.

Kameraların ve ses kayıt cihazlarının olmadığı bir yerde daha rahat bir konuşma yapabilirlerdi. Muhtemelen bütün bunlar silinecekti. Ancak yine de onun da kendisi gibi rahat konuşamadığı belliydi. Eleanor, başını salladı. "Bu olay çözülemeden bu kasabadan gidemeyeceğim ve inan bana gitmeyi çok istiyorum" dedi. "Bana yardımcı olabileceğin bir şey var mı?"

Kurtadam bir süre durdu. Ardından kelepçeli ellerini ona doğru uzattı. İnsanlarla çok yakın temasta bulunmayan biri için bu tuhaftı. Eleanor, kaşlarını çatarak dikkatli bir şekilde elini uzattı. Avucunun içinde ani ve ufak bir acı belirdi.

Genç kadın elini o kadar hızlı geri çekti ki sandalyesi geri gidip geldi. "Ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdı. Göremeyeceğini bildiği halde eline baktı.

Hayır, farklı bir şey vardı. Elini göremiyordu. Kendisini asla göremezdi. Ancak onun kurdunun enerjisinin elini sarışını görebiliyordu. İnce bir ip gibi elinden yukarı yükseliyordu.

"Bu dolunayda benim enerjim kurtları senden uzak tutacaktır" dedi en sonunda. "Ayrıca dolunaya iki gün var. Yani bana kalırsa bir an önce bir ipucu bulman gerekiyor. Çünkü dönüşmem gerekecek."

Bu çok saçma görünüyordu. Eleanor, başını iki yana salladı. "Sen bir omegasın" dedi. "Sürünün sürtüğü. Senin enerjin beni nasıl koruyabilir ki?"

Onu göremiyordu ancak sivri dişlerini ortaya çıkararak kurdunun gülümsediğini görebiliyordu. Oldukça tehditkâr bir şekilde. "Omega olabilirim" dedi. "Ancak ben bir safkanım"

DÖNÜŞÜM SERİSİ 2. KİTAP- GECE YARISI HAYALETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin