seventeen

5K 376 42
                                    


Oy verin plis🙏🙏

Adam yüzündeki kızın elinin üzerine elini koyarak

"Sana yemin ediyorum güzelim. Sana yemin ediyorum. Bir daha durumlar yaşatmayacağım ne sana ne bana. Özür diliyorum güzelim. Sana bunları yaşatmamalıydım."

Yoo karşısındaki adamın her ne kadar acınası hâlde ve çaresiz hâlde olduğunu görse ve hissetse de içindekilere hakim olamıyor ve ondan geri çekilme isteği uyandırıyordu.

"Seni canımdan vazgeçebilmeyi göze alacak kadar seviyorum. İnanıyorum sende beni tekrardan seveceksin."

İşte bu kadar derin seviyordu onu. Belki de en sade haliyle açıklamıştı sevgisini. Böyle körü körüne bağlanıvermişti. Kendisini böyle seven adamı nasıl da görmezden gelebilmişti kendiside anlam veremedi.

"Özür dilerim Jungkook."

Adam soru dolu gözlerle

"Ne için?" demişti. Kız uzun ve derince iç çekerek konuşmasına devam etmişti

"Dün söyelediklerim hiç bir şekilde kimseye söylenmemeliydi. Sen her ne kadar hatalı olsanda bunu söylemek doğru değildi."

Jungkook "Ben gerçekten fazla pişmanım. Başımı ağrıtacak bedenimi parçalamak istercesine pişmanım. Her şey bir hataydı. Yeterince kendimi kaybetmiştim. Bedenimdeki hakimiyeti kaybetmiştim. Böyle olmamalıydı güzelim biliyorum. "

Kız kaşlarını çatarak "O kimdi?"

"O lise zamanlarımda tanıdığım biriydi. Erkekleri bedenleri için kullanan biri. Ondan kurtulmak için çok çabaladım ve kurtulmuştum fakat dün sabah buraya döndüğünü öğrendim. Sinirlenmiştim ve davranışlarımı yönetemedim. Kendimden nefret ettim yoo. Sevdiği kadına sadık bir erkek olamama duygusuyla kendimden tiksindim. Sana asla ihanet etmem."

Yoo'nun elini tuttu sol göğsüne koydu.

"Burası sadece sana açık. Sadece sana özel."

Anlaşılan gerçekler ortaya konuyordu. Yoo dolan gözleriyle birlikte derin nefes aldı.

"Biliyor musun ben ilk defa böyle şeyler yaşıyorum. İlk defa birine karşı bu kadar naifim ilk defa birinin söylediklerine her türlü sorgulamadan inanmak istiyorum. Savunmasızım her şeye. Yönetemez oldum kalbimi. Aklım ne derse kalbim tam tersini der oldu. Sınırlarımı yitirdim. Kendime verdiğim sözleri tutamadım ben.
Ne yaptığımı bilmez oldum. Sanırım senin dediğine geliyorum ama bunu kabul etmek istemiyorum."

Sözcükler dökülüvermişti dudaklarından hiç beklemediği bir şekilde. Bu yapacağından pişman olacaktı. Buna adı gibi emindi. Jungkook'a yaklaştı, tabi bu sırada kalbinin sesini tüm dünya duyar olmuştu.

Biraz daha yaklaştırdı gözlerini kapatarak bedenini ve başını adam doğru. Dudaklarını adamın pürüzsüz, özenle traş edilmiş yanağına götürdü. Az önce eliyle okşadığı yeri öpmüştü. Orda ufakta bir yara izi vardı. O yara izi fazlasıyla hoş gelmişti. YooJung kendini usulca o pürüzsüzlükten alı koymak isterken Jungkook buna engel olmuştu. Kızın belini sarmalamış, kızın uzaklaştırdığı bedenini kendine daha da yakınlaştırmıştı. YooJung kollarını adamın boynuna sarmıştı ve sıkıca sarılmıştı. Kokusunu pekte beğenmişti. Bir ferahlık vardı o kokuda. 4 mevsimi andırırdı bu koku. Sonbaharın ortasında bir kasırga olup dağıtır, yazın bir meltem olup rahatlatırdı.

"Bu sadece bana dediğin kelimelerin güzelliği içindi. İçimdeki sızı geçmiş değil ve uzun süre de geçmeyecek."

&&&
4 hafta sonra

YooJung ve JungKook 4 hafta olmuştu nerdeyse eve döneli. YooJung'un eğitim süreci ve tabi JungKook'un mesleği dolayısıyla dönmek zorundalardı. Kafasındaki soru işaretlerini bir nebze gidermişti YooJung. Bu 28 gün içersinde JungKook'un kendini affettirmek için yaptığı davranışlar takdire şâyandı. Gerçi sevmek, aşık olmanın en temel kurallarından biriydi. Sevilen kişi için her şey yapılırdı.

Yoo tenefüste olduğu için öğrencilerin oturma alanındaki masalardan birinde Taehyung ile oturuyordu. Jimin ile konuşmuyorlardı, Jimin'in soğuk ve kaba tavrından dolayı. Bir anda bambaşka karaktere bürünmüştü. Fakat Taehyung bir şey biliyor ve çaktırmıyor gibiydi.

"Taehyung-shii edebiyat ödevini yaptın mı?" Oğlan saşkınca "Edebiyattan ödev mi vardı? Ah inanamıyorum." derken kafasına vurmuştu. Yoo gülerken "Tae bu gün edebiyat yok sakin olabilirsin." Genç adam tuhaf bakışları ile "Ah yoo derdin ne senin kalbime inecekti az daha." Bu gülüşmeler ardından kızın kulağı arkalarında konuşan kızlara takılmıştı. "Ah şu genç hoca sanırım Jungkook'tu adı. Onu görünce kalbim yerinden çıkıyor sanki. Vücudu pahabiçilmez derecede kıvrımlı." Sınıfın yılışık kızı Le na'ydı bu. Yine gereksiz ve fesat sohbetler çeviriyordu. Yoo bu cümleyi duyması ile birlikte sinir küpü olmuştu.

Le Na'ya dalmamak için kendini zor tutuyordu. Taehyung bunu farketmiş olacak ki "Yoo biz kalkalım hadi." Demişti fakat kız kalkmamakta kararlıydı. "Bir de o seksi gülüşü yok mu kendimden geçiyorum." Kızlarım muhabbeti git gide fesatlaşırken Yoo dayanamamış ve patlamıştı sonunda. "Hey Yeter ama artık! Siz okula bel altı muhabbeti yapmak için mi geliyorsunuz?! O sizin öğretmeniniz! Yaptığınız imalar mide bulandırıcı! Haddinizi bilin!" YooJung'un bağırtısıyla tüm okul oraya odaklanmıştı sanki. Herkesin gözü Le na ve YooJung'a çevrilmişti. "Ah ne oldu  çalışkan kız yoksa Jungkook hocaya aşık mısın huh?"

Bu cümleyle delirmişti sanki özellikle son yaşanılan olaydan sonra tahammül etmesi hiçte olağam değildi. Evet evilerdi fakat bu saklı kalması gereken bir sırdı. "En azından senin gibi öğetmenimle yatak odasında fanteziler kurmuyorum!" İşte bu ağır olmuştu Le Na için. Gerçi Le Na'nın nasıl biri olduğunu tüm okul bilsede kendini kötü hissetmişti yinede. "Yoo tamam gerek yok hadi gidelim." Demişti taehyung. YooJung ağızlarının payını vermişti neyseki. Tam gidecekken Le Na yaptığını yapmıştı yine.

"Hey YooJung sürtüğü!"

YooJung küfürden tiksinirdi. En ince noktalarından birisi de küfürdü. Küfrü aciz insanlara yakıştırırdı. Sonuçta tartışmayı dahi bilmeyen karektersiz insanların işi olduğunu düşünürdü. Le Na'da bu kişilerdendi anlaşılan.

Yoo giderken 'u' dönüşü yapıp kızın saç tutamlarını eline geçirmişti bir hınçla. Dişleri arasından "Efendim Le Na sürtüğü!" demişti. Çevrelerine doluşan insanları mı ararsın yoksa Yoojung'u Le Na'dan ayırmaya çalışan Taehyung'u mu. Sonunda Yoo kızın saçlarını yoluk yoluk etmiş ve Taehyung sayesinde kızdan ayrılmıştı. Taehyung Yoo'yu aldığı gibi geriye çekilmişti. Tabi Le na'yı tutanlarda vardı. Bu kavgayı bölen kalın ama bir o kadar yumuşak sesinden anlaşılacağı üzere nöbetçi öğretmen JungKook'tu...

Oy verin plis🙏

Yoocuğumuz fazla asabi🙄

Heart Teacher ✦ Jeon JungKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin