nineteen

4.7K 351 59
                                    

Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın🙄🥰

Gözleri fal taşı gibi açılan kız ne nefes alabiliyor ne de hareket edebiliyordu. Ağzı kurumuş ve fazlasıyla susamıştı kız. Üzerine inen ateş ile sıcakladığını hissediyordu yoo. Kook sevdiği kadının dudaklarında olma mutluluğu ile o da hareket edemiyordu. Birbirini seven iki insan ne oluyordu da aralarına bu kadar duvar örebiliyordu? Kız alamadığı nefese dayanamayarak öksürmeye başlamıştı. Önce adamın ağzına sonra kendini ondan çekip boş olan tezgahın içine. Yoo kalbini tutarak öksürürken adam telaşa kapılmıştı. Kızın arkasını hafifçe ovalayıp su vermişti. "Ö-özür dilerim yoo. Ben... ben-" kız içtiği bardağı koyup biraz suyla yanaklarını ıslatmıştı. "L-lütfen yemek yiyelim. B-bu kötü bir şey değildi. Sen söylemiştin ama sonra konuşalım lütfen." Adam kafasını sallamış ve pişman olan yüz ifadesi ile odadan çıkmıştı.

Kız titreyen elleri ile yemeği tabağa koymaya çalışıyordu. Az önce kook ile öpüşmüştü ve bu tamamı ile delilik olarak gelmişti kıza. Cidden dudaktan dudağa öpmüşlerdi birbirlerini. Tam olmasada değmişti sonuçta. Koyduğu tabakları masaya yerleştirmişti. "Kook yemek hazır gel!" diye bağrınca kız adam çok geçmeden gelmişti. Masaya oturup bakmamaya özen gösteriyordu kıza. Yemeklerini yavaş yavaş ve sessizce yiyen çift birbirlerine attıkları kaçamak bakışlar ile komik bir görünüm ortaya sunuyorlardı. Yoo ve kook'un elleri aynı anda suya gidince Kook aniden çekmişti elini. Sanırım hâlâ kızdan gelecek tepkilerden korkuyordu. Kız aldığı suyu kook'a güler yüzle uzatmıştı. Buna her ne kadar şaşırsada kook hoşuna gitmişti. Doymuş olan yoo ve kook yavaşca sofrayı toplamaya başlıyorlardı.

"Ben cidden-" demesine kalmadan kız "Ben üzgün değilim kook sende üzgün olmamalısın." demişti duru bir tavır ile. "Ama yoo sen bunu istemedin." kız kaşlarını çatmış "İstemediğimi nerden biliyorsun?" "Yoo ben -kızın ellerinden tutarak- ben sevgimi yaşamak istiyorum karşılıklı olarak. Sana doyasıya dokunmak, doyasıya öpmek, sarılmak istiyorum. Bazen seni içime sokasım geliyor. Sadece benim olmanı istiyorum. Bu dudakların bu gamzelerin benim olmasını. Biliyorum sana sarılmama dahi izin vermemene rağmen istiyorum ama ben engel olamıyorum kendime. Seni az önce kasıtlı öpmedim. Sadece yanağından öpecektim fakat sen bir anda dönünce birden böyle oldu." Kız kook'a yakınlaşıp "Ben hiç bir erkeğe sarılmadım, öpmedim, koklamadım. Ben hiç bir erkeğe karşı böylece yüce duygular hissetmedim.... Seni öpeceğim, sarılacağım ve koklayacağım ama bunlar beni sersemletiyor. Bununda üzerinden geleceğim. Hem sonuçta biz bir çiftiz değil mi?"

Yoo'nun bu olgunca cümleleri Jungkook'u fazla etkilese de belli etmemeye çalışacaktı. "Evet yoo sonuçta biz bir çiftiz." Dedi adam tebessüm ile. Yoo kararsızlıkla "Şimdi bir şey isteyebilir miyim senden?" adam merakla "Ah tabi." tabessüm ile bakarken adama kız "Seni öpebilir miyim?" demişti. Yüzündeki utanç ve heycan karışımlı yüz ifadesi onu tatlılık abidesi kılıyordu. Bu tatlılığa kim hayır diyebilirdi ki. Adam kendinden kısa olan karısına doğru hafifçe kafa sallamıştı. Kız parmak uçlarına çıkmıştı yavaşca. Adamın omuzlarına ellerini koymuştu. O sırada adam kollarını beline sarmıştı. Hiç sert değildi o kollar. Rahat ve konforluydu. Yüzleri birbirine fazla yakınken dudaklarını adamın dudak kenarına dokundurmuştu. Ufak bir buse bırakmış ve eski haline dönmüştü. Gözlerini açtı ve kalbinin eski düzenine girmesini sağlamıştı. Belki de ilk defa bu konuda başarılı olmuştu.

Aslında adam kızdan pek farksız da değildi. Hareketlerine şaşırıyor ve tuhaf bir şekilde de bu hareketlerden de hoşlanıyordu. Belki de bunlar ilişkileri için sağlam temeller atmalarını sağlayacaktı. Sevgi bağları güçlenecek ve güzel bir aile olmayı başaracaklardı. En azından şimdilik yapacaklarına inanıyorlardı. Kook ve yoo birlikte mutfağı toplamışlardı. Yoo'nun zamanı darlıyordu. Sınava günden güne daha da yaklaşırken hedefini belirlemeye çalışıyordu. Tabi öğretmen kocası bu konuda fazlasıyla yardımcı oluyordu. "Yoo bu konu hakkında ne düşünüyorsun?" Kız soru dolu gözlerini kook'a sabitlemiş "Hangi konu?" demişti. "Sınava günler kaldı bir bölüm veya bir gelecek planladın mı?" kız biraz şakaya vurarak "Senden ayrıldıktan sonra devlete bağlanacağım sonra yurt falan yapacağım bir şeyler." Adam bir an neye uğradığını şaşırmıştı. Tabi adamın bu yüz ifadesine dayanamayıp kız kahkaha atmıştı. "Ne dediğinin farkında mısın yoo?" diyen adamın yüzüne yüzüne kahkaha atıyordu.

Bu kahkaha arasından "Bu yüz ifadesini unutmayacağım kook*" diyordu. Adam kızın kahkahasına taklılı kalmıştı. İlk defa yoo'yu böyle içten ve mutlu kahkaha atarken görüyordu. Dudak kenarında çıkan gamzesi, kısılan gözleri ile ahenk gösteren kirpikleri, beyaz ve bakımlı dişlerini ilk defa böylelikle keşfetmişti. Kızın gülüşü yavaş yavaş sönerken adama doğru yaklaşmış ve "Sevdiğim adamla güzel bir kariyer yapmayı planlıyorum. Ya sen?" demişti emin bir tavırla. Adam ufak narin bir tebessüm ile gülümsemişti. "Sevdiğim kadın ile güzel bir yaşam planlıyorum." Yoo bu cümlesine tatlılık ile gülümsemişti. Adam ayağa kalkmış pencereden dışarıya bakmıştı. "Ah yoo hemen dışarı çıkmalıyız!" kız telaşlı olan bu cümlesine "Bir sorun mu var kook?" demişti. Kızın elinden hızla tutmuş ve dışarı çıkartmak için telaşla hareket etmişti adam. Tam kapıdan çıkarken montlarını almıştı.

Evlerinin arka bahçesine getirmişti kızı. "Kook neden getirdin beni buraya?" Adam birden yere yatmıştı. Eli ile gökyüzünü göstererek "İşte bunlar için." demişti çocuk ruhlu koca adam. Kız aynı şekilde onun hemen yanına yatmıştı. Adam bir kolunu kızın kafasının altına aldı ve kendine doğru çekti. "Bunlar çok güzel kook" demişti yoo ağzı açıkken. "Senin gibi yoo. Senin gamzelerin gibi. Ruhun gibi..." kız eli ile "Şu yıldızı görüyor musun kook?" Adam "Evet görüyorum." dedi kısık sesle. "İşte ona bir isim bulmalıyız. Hem o daha parlak sanki diğerlerinden."

"Kutup yıldızı olabilir mi o?" Kız "Hayır kutup yıldızı bu o değil" dedi eliyle kutup yıldızını işaret ederek. "Bu ondan sonraki en parlak yıldız. Bu bizim yıldızımız." Jungkook "Ah o zaman buna kesinlikle bir isim bulmalıyız" düşünür şekilde ses çıkarmıştı bunları söylerken. "Ship ismi olabilir mi? Mm... yookook!" Adamın kıkırtısı kızın kulaklarına erişince kız "Ne neden güldün?" "Çok güzel güzelim. YooKook..." Kız kafasını kendi kafasının çaprazında bulunan adama doğru "Kook?" Adam mırıltı bir şekilde 'efendim' demişti. "Seni seviyorum." Kook cevaben "Seni seviyorum hemde senin beni sevdiğinden daha fazla güzelim."
...

Oy isterim oy

Heart Teacher ✦ Jeon JungKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin