Sınıftan çıkmıştım. Kapılara bakınca 10 adım sonraki sınıfın kendi sınıfım olduğunu anlamıştım.
Kapı kolunu kıvıracakken elimi bir el tuttu.
Kim bey?
"H-hocam"
Sınıfın kapısından uzaklaştırarak beni biraz daha boş olan koridonun kenarına doğru çekiyordu.
"JungKook mu?"
"Bu konunun sizi ilgilendireceğini zannetmiyorum kusura bakmayın"
Biraz terslercesine konuşsamda evet onu ilgilendirecek bir konu yoktu.
"Eğer JungKook ile-"
Bizim sınıfın kapısı hızlı bir şekilde açılınca irkilmiştim. Kolumu Kim beyin elinden çekerek. Kapıya bakmıştık ikimizde.
Gelen değerli MATEMATİK öğretmenim ve kocam Jeon JungKook'tu.
İkimize sinirli bakarken ;
"Ne yapıyorsunuz burda?"
Ardından gözlerini bana kenetleyerek ;
"Gözlerin... bir şey mi oldu?"
Ah bide soruyor!
"Hocam kusura bakmayın dersinizi böldüm"
Kim hocanın önünde saygı selamı verip sınıfıma girdim. Arkamdan da JungKook girdi. Hiç bir şey demeden Taehyung'un yanına oturdum. Taehyung 'noldu?' Dercesine bakarken MATEMATİK testimi çıkarıp geldiğimiz konunun sayfasını açtım kimseyi takmamak üzere.
Taehyung kulağıma eğilerek "İyi gözükmüyorsun neyin var?" Fısıltı şeklinde söylemişti. "Bir şeyim yok kafam dağınık biraz" sadece kafasını sallamıştı. Kollarını bana sarmış ve sıcacık bir sarılma bırakmıştı vücuduma. Aynı şekilde bende.
•
Nerdeyse 20 dakikadır 40 soruyla beynimi yemek üzereydim. Kafamı testten kaldırmıştım gözlerimi ovalamak için bide şu MATEMATİK hocasına bakıcaktım. Kafamı kaldırmaz olaydım. Kafamı kaldırır kaldırmaz gözleri bendeydi.Ne yani beni mi izlemişti ders boyunca? SAÇMALIK!
Gözlerimi ondan çekip boynumu kıtlattım, gözlerimi ovalayıp suyumdan bir kaç yudum alıp sıramın üzerine tekrar koydum. Hissedebiliyorum hâlâ bana bakıyordu. Ben hiç hoşlanmam böyle şeylerden. Yanımdaki Taehyung'un omzunu pat patladım "Kaç soru çözdün?" Kafasını testinden kaldırarak "Sanırım 37 soru" kafamı sallayarak "Süper biraz mola verelim" kafasını sallayıp boynunu kıtlatı ve dudaklarını aralayıp ;
"JungKook hocayla alakâlı mıydı?"
Sadece kafamı sallamıştım. Gözlerim yavaşca JungKook'un gözlerini bulmuştu ki hâlâ gözleri üstümdeydi. Bu sebepten dolayı konsantremi sağlayamıyordum.
Zaman nasıl geçti anlayamadan zil çalmıştı. Sonunda çalmayı başarabilmişti. Taehyung'u da yanıma alarak JungKook'un yanından hızla geçip gitmiştik kantine. 2 küçük sandiviç ve 2 içecek aldıktan sonra boş bir masaya oturmuştuk. Bizim okulumuzun kantinini öğretmenlerimizde kullanabiliyordu. Bu yüzden çok sevdiğimiz HoSeok hocada buraya gelirdi. Kendisi edebiyat dersimize giriyordu ve cidden dilimizi çok iyi kullanabiliyordu. Muhakkak ikimizi gördüğü zaman selam vermedin geçmezdi yanımızdan. Şimdi ise tekrar görmüştük.
Hemen eğilip selam vermiştik.
"Nasılsınız gençler" yine neşeli sesi kulaklarımızı şenlendirmişti.
"Sağ olun seonsaengnim. Sizler nasılsınız" gülümsemesini yüzünden silmeyerek ; "Bende iyiyim gençler. Şimdiki 2 derste birlikteyiz." İkimizde gülmüştük. Taehyung "bu yüzden çok mutluyuz seonsaengnim" "Bende bende. Şimdi iyice karnınızı doyurun beni iyi dinlemeniz gerekecek. Görüşmek üzere*" diyip selam verdikten sonra yanımızdan uzaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart Teacher ✦ Jeon JungKook
FanfictionEvet o aşıktı. Amatör bir aşık. Kalbi kırık ve solgundu, yeni yeşeren bir ağaç gibi, yeni olgunlaşmaya yüz tutmuş bir kiraz misali temiz ve tecrübesizdi. Onun dönüm noktasıysa Jeon'du... ••• "Kutup yıldızı olabilir mi o?" Kız "Hayır kutup yıldızı b...