37. Bölüm

276 58 5
                                    

Saatler sonra nihayet Öykü ve Burcu gitmişti. Herkes yavaş yavaş odalarına çekilirken Su Aytaç'ın kolunu tuttu.

"Aytaç'cığım sen benimle gelsene biraz."

Aytaç:

"Nereye bitanem?"

Su:

"Konuşacağız." diye Aytaç'ı çekiştirerek odaya götürmüştü.

Güney:

"Sen yatmıyor musun güzelim?" dedi koltukta oturan Songül'e bakıp.

Songül:

"Biz de konuşacağız Güney. Otursana şöyle."

Güney:

"Ne konuşacağız aşkım?" dedi Songül'ün yanına oturup.

Songül:

"Farkında değil misin yaptığının? Kızlarla ne samimiydin öyle? Gülmeler sohbetler falan."

Güney:

"Abartma aşkım. Konuştuk sadece ne var bunda?"

Songül:

"Ne mi var? Ya kızlar içinize düştü resmen. Farkında değil misin?"

Güney:

"Aytaç'ın arkadaşlarıymış sonuçta. Konuşmasam ayıp olurdu."

Songül:

"Aytaç'ın arkadaşları diye içlerine düşmen mi gerekiyor?"

Güney:

"Bak cidden abartıyorsun. Benim gözüm senden başkasını görmüyor bilmiyor musun?"

Songül:

"Belli.."

Güney:

"Aşkım yapma n'olur ya."

Songül:

"Ben yatıyorum." diyerek ayağa kalktığında Güney kolunu tutunca dengesini kaybedip Güney'in üzerine düşmüştü.

Gözgöze kalırlarken Güney kolunu Songül'ün beline sarmıştı.

Songül yutkunurken Güney yan bir gülüş attı.

"Bak.. hayat bile uzaklaştırmıyor bizi."

Songül:

"Gıcık..." diye Güney'in omzuna vurup ayağa kalkarken hafifce gülüyordu.

Güney arkasından seslendi.

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin