Bugün Güney Songül'ün annesiyle tanışacaktı.
Songül'ün kıyafeti 👇🏻
Songül annesiyle mutfakta yiyecek bir şeyler hazırlarken oldukça heyecanlıydı.
Gülay:
"Songül fırın!" dedi panikle.
Songül:
"Ayy unuttum!" diyerek fırını açtığında yanmadan çıkarmıştı poğaçaları.
Gülay:
"Aklın neredeyse." diye güldü.
**********
Dakikalar sonra her şey hazırdı.Songül:
"Nerede kaldı ya?"
Gülay:
"Gelir şimdi. Sen sakin ol."
Bu sırada kapı çalmıştı.
Songül hemen koşup kapıyı açtı.
"Hoşgeldin." diye gülümseyerek Güney'e sarıldı.
Güney:
"Hoşbulduk." dedi gergin bir şekilde. "Gecikmedim değil mi?"
Songül:
"Yok yok..."
Güney elindeki tatlı kutusunu Songül'e verdi.
"Ne alacağımı bilemedim."
Songül:
"Sağol gerek yoktu." diye gülümsedi. "Geçsene."
Beraber salona girdiklerinde Gülay ayağa kalktı.
"Hoşgeldin oğlum..."
Güney:
"Hoşbulduk.." diye gülümsedi.
Gülay:
"Geç otur çekinme..." dedi sıcacık bir gülümsemeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
FanfictionDilhun... Farsça 'içi kan ağlayan, kalbi yaralı' anlamlarına gelen bir kelime. Songül de böyle.. kalbi yaralı. Güney yaraladı kalbini.