AMİNE AYDOĞAN
Kerim duraksadığında doktor ayağa kalkıp onun üstüne giderek " Ne duruyorsun.... Konuşsana.... Sen sustukça biz daha çok deli oluyoruz be adam ? " dediğinde Amine doktorun kolundan sıkıca tutup kulağına fısıldıyarak
" Eğer üzerine böyle tavırlara gidersen bize hiç yardımcı olmuyacak ? "
" Ama.... Şimdi.... Buna mı katlanacağız ? " dediğinde Amine hiç yapmıyacağı hareketler yaparak Kerim ' e dönüp
Derin nefes aldı. Sanki ömür boyu dokunamayacağı kendi organına dokunur gibi ürkek ve mide bulandırıcı bir şeye dokunacakmış gibi korkuyordu.
Kerime titreyen ayaklarıyla adım atarken her adımında besmele çekiyordu.
Sesini küçük bir kız çocuğu gibi yumuşak ve etkileyici bir ses tonuna getirterek konuşmaya başladı. Elini ona uzatıp
" Ayağa kalkıp koltukta otur. Sonra derin nefes alıp kendine gel. Eğer böyle yaparsan bize hiç yardımcı olmuyacaksın. Şimdi.... Lütfen kalkıp bize yardım et ? " dediğinde Kerim göz yaşını silerek onun uzattığı eline bakarak bir ışık görüyordu o ellerin avcunda. Hiç ömrü boyunca göremediği , ilk ve şon şansı gibi bir şeydi. Kendi eline gözlerini çevirdiğinde sanki siyah boyaya batırılıp çıkartılmış gibi bir şey görüyorken hiç duraksamadan onun elini tuttu.
Kerim Amine ' nin elini tutuğu an Amine korkulu bir halde derin nefes alıp gözlerini derin bir kırpıp açtı.
Kerim ' i koltuğa oturtup karşısına geçerek " Hadi.... Şimdi anlat..... Sen en son ne zaman görüştün kardeşinle ? " dediğinde gülerek karşılık veriyordu. Amine bu duruma sinirleniyor ama bir yandanda kendine hakim olarak
" Hadi... Anlat.... İşimiz var ? " dediğinde Kerim yüzünü farklı farklı emojilerle rekabete koyarken bir yandan konuşmaya başladı.
" Mafya toplantısı vardı gitmedim. Annemi ziyaret edecektim edemedim. Bu yani bütün gün evde oturdum ? " dediğinde
Amine ve doktor birbirine bakarak ne saçmalıyor bu gibi tavırlar kullanırken Kerim gülerek başka bir konuya atladı.
" Benim annem çok iyi biriydi Amine..... ( sesi titreyerek ) Kimseye kıyamazdı. Kimseyi üzmezdi ama ona hem kıyıp hem üzdüler. Benim annemin canını çok yaktılar. O yüzden şu an yanımızda yok.... Gitti..... Kimseye ama kimseye bağırıp çağırmaz. O kadar zengin olmasına rağmen yemeğini kendi yapar , bulaşığını kendi yıkar , hizmetlilere yardım ederdi. Ama kimse o öldüğünde yardım etmedi. Kimse onun sesini işitmedi , duymak istemedi. Ama o herkesin derdini işitip derman buldu. Ama hain insanlar ona yardım etmedi. Üstelik alçak bir şekilde öldürdüler ? " dediğinde Amine ve doktor bu adam her dakika ne yaşıyor diye çelişki içindeydiler ama Kerim hâlâ anlatacağı konuya gelmemişti.
Amine doktora yaklaşıp kulağına fısıldıyarak " Bence bu kadar yeter...... Kendiside ne dediğini bilmiyor. Sen onu hastaneye getirip profosöre falan gösterdikten sonra bana haber ver. Ama lütfen zarar vermeden.... Öldürmeden bana haber ver ? " diyerek ayağa kalkıp Kerim ' e gülümseyerek
" Biz şimdi gidiyoruz..... Ama sen yinede bir şey söylemek istersen doktora ulaş olur mu ? " dediğinde Kerim şaşkın bakışlarla
" Bana niçin iyi davranıyorsun ? Ben senin düşmanın değil miyim ? "
Amine sert bakışlarını düzerterek sesiz kalıp dışarı doğru giderken Kerim ayağa kalkıp sakin ve naif halleriyle
" Beni.... Yani benim iyi olup olmadığımı öğrenerek öyle düşmanlığını yapacaksın değil mi ? Ama ben iyi olmak istemiyorum. Eğer sen yapacaksan öldür beni bittsin ? " dediğinde Amine o an duraksayıp başını eğerek gözlerini kırptı.
Ne diyeceğini veya şimdi öldüreceğini bilmiyordu. Bu hastalık halinde mi yaptı , yoksa içtiği içkiden mi oldu bilinmezken onu öldürmeyi haklı bulmuyordu.
Başını kaldırıp ona dönerek " Eğer öldürülmeyi hak ediyorsan bu kadar kolay değil. Acı çeke çeke öleceksin ? " diyerek evden çıkmıştı.
Doktor arkasından gelirken Amine ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Neden böyle bir imtihan içinde olduğa hala anlam veremezken nasıl yaşayavağını düşünüyordu bu imtihan içinde.
Ölmek çok kolaydı bu hayata göre. İnsanların sürüne sürüne öldüğünü görmek belki onun hoşuna gidiyordu ama insanoğlu ise onun yaptığı her şeye inanarak ölüme lolayca yaklaşıyordu. Kimsesizdik hayata karşı ama tek sahibimizde oydu. Kötü insanlar ne yaparsa yapsın kendi hayatına layık görüyordu. Tıpkı sokakda geçen bir kadına karşı yapılan bir tacizci gibi , akşam evine gelirken bir psikopat yüzünden 20 yaşında ölen Ceren gibi. Okuldan çıkıp otobüsle evine giderken bindiği arabanın şöföründen vahşice , canice ölen Özgecan Aslan gibi. Tıpkı sevgilisi tarafından doğranarak ölen Münevver Karakurt gibi ve nicesi. Hala ölürken karşısında " DUR YAPMA BABA.... ANNEMİ ÖLDÜRME ? " diyen Emine Bulut ' un kızı gibi bir çocuk karşısında en aşağılayıcı derecede çirkinleşmeyi başaran bir insanoğluna sahibiz. Hani insan dışı varlıklar diyoruz ya.... Peki bunları yapan insan mı ? Yoksa hayvan kelimesine bile layık olmayan kişiler mi ? Birçok kadın eşi tarafından , sevgilisi tarafından ölüdürülürken kimsenin sesi çıkmıyor. Ama ailesinden biri tarafından yapılsa sesi kalmıyacağına eminiz. Eğer bunu bir kadın okuyorsa..... Hiç bir şeye mecbur değilsiniz.... Erkeğin yaratılışı farklı olabilir ama biz kadınlar onlara göre daha güçlü duygulara ,daha güçlü akıllara sahibiz.
KADINA KARŞI YAPILAN HER TÜRLÜ TACİZ , TECAVÜZ , ŞİDDET DİN YÖNÜNDEN GÜNAHTIR.
🖐🖐🖐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA EŞARP
RomanceO bana yaklaştıkça geriliyordum. Onunla göz teması kuramazdım bunu yapamazdım. Elindeki şişeyi bana uzatıp " Al iç ? " dediğinde başımı salayıp " Dur yapma..... Köpekler gelecek kaçmam lazım ? " dediğimde son adımı duvara doğru atmıştım. Duvara yapı...