AMİNE AYDOĞAN
Arabaya bindiğimde doktor arkamdan gelerek " Ben yürüyerek gideceğim.... Sen git ? " dediğinde hiç ısrarlamadan arabayı çalıştırıp kendi evime doğru yol aldım. Ağlamk istiyordum açıkçası.... Döktüğüm her damlada birilerinin benim sesimi duymasını istiyorum. Göz yaşlarım engel olmayacak bunu biliyorum ama bir insan ne yapabilirki başka. Ağlamakdan , bağırmakdan başka ne yapabilir bu durumda. Kimse kimseye güldüğü kadar değer vermezken ağladığı kadarın hesabını niye veriyorlar. Küçük yeni doğan bir gül gibi germek istiyorum yapraklarımı. Güneşimi , suyu mu ? insanoğluna muhtaç olmadan yapmak istiyorum. Kimseye sormadan cevap aramak , kimseye gülmek zorunda olmadan gülmek istiyorum. Ama biliyorum ki her dökülen su damlası tekara buhar olup giderken bu kara toprakdan.... Beni almıyacağınıda biliyorum. Bu dünyadan göçebe olarak yaşayacağımı biliyorum.
KRAL ( AYTAÇ ŞENEROĞLU )
" İşte böyle olsu Yavrucuğum.... Şimdi sıra sende senin ne derdin var onunla ? " dediğinde Yavru hala o şaşkınlığını üstünden atmamıştı.
Kendine geldiğinde gülerek " Seninki kötüymüş benimki seninkinin yanında adam gibi öldürmek demek bence. Benim babamı sebebsiz bir yere öldürdü. O yüzden benim intikamım ama seninki çok saçma bir şeye kurban gitmiş. Sırf onu diğerlerin yanında rencide ettiğin için mi bunu yapmış ? " dediğinde Kral sert tavırlarla
" Sen artık olanı boş verde.... Eğer bu Uyuşturucu işini kazanırsak onun yanında bir kız varmış galiba Amine diye. Onu yanıma almadan öldüreceğim. O zaman anlayacak kimin ne olduğunu ? " dediğinde Yavru ayağa kalkarak
" Tamam iş sende.... Kızı al intikam tamam ? " dediğinde Kral gülerek karşılık verip yollarını ayırdılar.
AMİNE AYDOĞAN
Eve geldiğimde arabadan inmemiştim. Ağlamakda istemiyordum. Sadece bundan sonra ne olacağımı merak ediyordum. Kimseye zarar vermeden yaşam sürdürmek.
Ama olmuyacağına adım kadar eminim. O kadar çok can yakacağımı hissediyorum ki ? Kimseye görünmeden yaşam sürmek istiyordum ben sadece. Ama şu halima bak ya.... Şu halime bak.... Dünyanın en kötü insanından bile beter bir haldeyim.Arabadan isyan ederek indiğimde bahçede görev yapan kızlar beni gördüğü an yanıma gelerek
" Sen nerdeydin Amine ?.... Neler oldu bir bilsen ?.... Horoz sabahdan beri seni arıyor..... ? " dediklerinde onlara cevap vermeden odama ilerliyordum.
Ölümle arkadaş olacak kadar yakınkem hala yaşamak bir mucize.
Eve ayak bastığımda derin nefes alarak " Sen yardım et rabbim ? " diyerek kendi odama ilerliyordum....
Biliyorum ki burdan ayrılanana kadar mutlu bir haber almıyacağı mı ?
Odama geldiğimde hiç ışığı açmadan başımdan o kara eşarbı çıkartıp koltuğun üstüne attım. Saçlarımı açıp onları özgürlükden yana kullandım.
Ayakabılarımı çıkartığım yerde üzerimde ki siyah ceketi çıkarttım. Sonra üzerimde olan siyah tişörtü çıkartıp sadece atletle kalmıştım.
Üzerimde olan pantolonu mu çıkartıp gecelik pijama mı giydim. Yatağa sesiz ve usul bir şekilde uzanıp sadece uykuya köle yaptım kendi mi ?
Nahide Babaslı " Zifiri " şarkısıyla beraber daha duygu dolu anlar olduğunu anlayacağınızı öneririm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA EŞARP
RomanceO bana yaklaştıkça geriliyordum. Onunla göz teması kuramazdım bunu yapamazdım. Elindeki şişeyi bana uzatıp " Al iç ? " dediğinde başımı salayıp " Dur yapma..... Köpekler gelecek kaçmam lazım ? " dediğimde son adımı duvara doğru atmıştım. Duvara yapı...