AMİNE AYDOĞAN ( ARA SIRA YAZARDAN )
Babam karşıma oturduğunda gözlerim bir refleks olarak ona dönüp " Peki ya şimdi ? Onca güce sahipken sadece zevk amaçlı şu dünyada adam öldürüyorken benim istediğim kişi neden ölmüyor. ? "
Dediğinde Horoz bir an duraksayıp ne diyeceğini bilmiyordu. Amine alaycı bir gülüşle
" Ne diyeceğini mi unuttun Baba..... Koskoca Horoz ne diyeceğini mi unuttu !! Ölümlü bir mafya oyunu içinde oynamakdan acizken alt tarafı elinin kiri olan adamı öldürmekden erinen bir adam mı bana yardım edecek ? " dediğinde Horoz onun elini tutup
" Alıcam.... Ama şimdi bana bunu yapma... Nasıl bir oyun içinde olduğumuzu söylemiştim. Sabretmen gerekiyor ? " dediğinde sert bir rüzgar esdirerek
" O adam hasta baba.... Ne dediğini bilmiyor ? 550 kız öldü mü ? Yoksa onun mu yalanı bilinmiyor ? Beni o hasta haliyle mi bu duruma getirdi.... Yoksa bilerek mi ? Bilmiyorum. Şu an bunun üstüne duruyorum. Sırf ne için biliyor musun ?.... Sırf.... Sırf günah olur mu ? Neden hala bu halimle günahı düşündüğümün farkında bile değilken , isyan etmeye devam ediyorum. Ben bu durumdan çok sıkıldım ? " dediğimde Horoz bastonunu alıp ayağa kalkarak
" Sadece kendi intikamını alıp seni serbest bırakıcam. Benim hiç bir işime karışmayacaksın.... Senide kara masada diskalife ediyorum. Artık masada adın geçmeyecek , bir mafya olmuyackasın ? Şimdi sadece kendi işinle uğraş. Eğer o adamı öldürmek günah mı değil mi öğrenmek istiyorsan sabah çok yakından tanıdığım bir hoca var onun yanına gidip konuşuruz. Ama masadan çıktığını bil Kızım ? " dediğinde neden böyle bir şey dediğine anlam veremezken o odadan çıkmıştı.
Ne diyeceğimi bile dinlemeden çıkmıştı. Sadece kendi işini yap dedi bana. O bile artık bana yardım etmek istemiyor.
Ama ben bu işi bitireceğim.
13 SAAT SONRA ( SABAH )
Gözlerimi açtığımda karşımda bulanık bir şekilde gördüğüm Kübra ve elinde kırmızı bir bilek kesim elbise olan kıyafeti düzertiyorken manken üzerinde ben ayağa kalkıp
" Ne yapıyorsun sen ? "
" Sana da günaydın ? " diyerek benim tersten uyandığımı gösteriyordu bu düşüncesi.
Ayağa kalkıp lavoboya doğru giderken gülerek " Bu kıyafetleri giydikten sonra aşağıda Abi seni bekliyor görüşmek üzere ? " diyerek odadan çıkmıştı. Sabahın 8:00 olasına rağmen hala üzerimde olan yorgunluğu atamamıştım.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra o kıyafete dokunarak
" Bu kadar çabuk renkli olacağımı hiç düşünemezdim ? " diyerek o kıyafeti alıp giyinmeye başladım. Onu üzerime geçirdikten sonra siyah renginde olan şalımı takıp siyah kemerle ve beyaz spor ayakabıyla kombinleyip aynadan kendime bakarak yüzümde anlamsız bit tebessüm etrafa bahar saçarken benim içimde fırtınalar kopmaya devam ediyordu. Siyah deri sırt çantasını takıp aşağıya ilerledim.Amca kapının orda beni beklerken kızlar bana hayran hayran bakıyordu.
Amca beni gördüğünde gülümseyerek dudaklarından okuduğum sözvüklere göre " İşte benim kızım ? " diyordu.
Merdivenlerden indiğimde Horozun yanına gidip
" Artık şu meseleyi bitirelim ? " diyerek arabaya doğru ilerlediğinde kızlar şaşkın şaşkın bu hareketine bakarken Horoz sadece gülüp geçmişti. Kübra arabayı çalıştırıp Horoz un binmesiyle yol almıştı. Son gaza basarak yola çıkmıştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA EŞARP
Roman d'amourO bana yaklaştıkça geriliyordum. Onunla göz teması kuramazdım bunu yapamazdım. Elindeki şişeyi bana uzatıp " Al iç ? " dediğinde başımı salayıp " Dur yapma..... Köpekler gelecek kaçmam lazım ? " dediğimde son adımı duvara doğru atmıştım. Duvara yapı...