Aşk , öncelikle çok tatlı gelen sonra tatlı olduğunu düşündüğümüz her anı bize zehir eden karmakarışık bir duygudur. Bu duygu bizi öyle sersemletir ki acı çektiğimiz döneme razı geliriz. Çok acınası bir durum aslında , sana zarar veren bir şeyi sevmek, ona katlanmak...
Gelelim konumuza:
Biz insanlar neye göre aşık oluruz ?
İnsanların bazıları kalplerine göre bazıları beyinlerine göre yaşarlar. Yani mantıklı ve duygusal olmak üzere iki çeşitle yaklaşırlar olaylara. Ama her insan da mutlaka biri daha baskındır. Bunun aşkla ne alakası var ki şimdi ? Bu soruyu biri mantıkla hareket eden diğeri kalbiyle hareket eden iki insanı ele alarak cevaplamaya çalışacağım.
1.Kişi : Beynini dinleyen
Beynin aşk olgusu kişinin kendine benzeyen yönleri ağırlıkta olan başka kişiye yöneliktir. Yani kendine benzeyeni sever , ondan zarar gelmez diye düşünür. Bu da beyin için mantık kavramına uyar . Ama beyin bilmez ki bazen insan en çok zararı başkalarından değil kendinden alır.
Bu kısım mantığıyla hareket eden insanların aşık olma durumunu açıklıyor.
2.Kişi : Kalbini Dinleyen
Kalbin aşk olgusu zıtlıklara yöneliktir. Kalp kendinde olmayan özellikleri ilginç bulur ve bu ilgin bulduğu kişiyle yeni maceralara atılmak ister. Mantıklı değildir ya , maceralara atılırken alacağı hasarı hesaba katmaz. Sadece o anı güzel ve heyecan verici şekilde yaşamak ister bu yüzden kendine uymayanı seçer.
Bu kısım duygularıyla hareket eden insanların aşık olma durumunu açıklıyor.
Siz karar verirken mantlıklı olanı mı yoksa duygusal olanı mı uygularsınız ? Aşk yaklaşımınız dediklerime uyuyor mu ya da hiç aşık oldunuz mu ? Yorumlarda belirtirseniz mutlu olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENLİĞİN YANSIMALARI
AcakBir esinti yalarken yüzümü, ayaklarım ıslak kumlara batıyordu, dalgalar hafif bir hırçınlıkla çarpıyordu bacaklarıma. Eteğimin yarısını ıslatan bu huzuru seviyordum. Dünyanın ışığı turuncu hallerindeydi, en sevdiğim haliydi. Tatlı bir ses duyuyordu...
