Dikkat, bu bölüm azıcık cinsellik içermektedir!
Siluetin arkasını dönüp koşması ile Minho birkaç adım daha atmıştı ve o kişiyi iyice görmeye çalışmıştı ve o kahküllerden anladığı kadarıyla bu kişi Jisung'dan başkası değildi.
Minho nefesini tutarak gözlerini yumdu ve sarhoş bedenini ayık tutmaya çalışmıştı. Ne sikim ettim de bu çocuk benden uzaklaştı?
Kendine sorduğu bu soruyla afallayıp kaldı ve yavaşça arkasını dönüp orada bıraktığı Chan'a baktı. İşte, hatasının insan haline dönüşmüş yüzü tam karşısındaydı ve Minho napması gerektiğini bilmiyordu.
Chan da onun gibi sarhoştu ve onu burada bırakacak hâli yoktu. İmkanı yoktu. Tekrar onun yanına ilerledi ve kolunun altına girip ilerlemeye başladı. Chan onu ittirmeye çalışsa da Minho ona ters bir bakış atınca bundan vazgeçmişti.
Chan'ı diğerlerinden gizlemeye çalışarak eve, ardından da odasına soktu. Chan'ı omuzlarından ittirip yatağına düşürdükten sonra kendisi de yanına uzandı ve az önce uygunsuz yakalandığı arkadaşına sırtını döndü.
Biraz sonra Chan'ın uyuduğuna kesinlikle inanmış olan Minho yatakta doğruldu ve düzenli nefesler alan Chan'a yandan bir bakış attı. Ayağa kalktı ve odasının içindeki küçük banyoya ilerledi. Üzerindeki kıyafetleri ve iç çamaşırlarını çıkarıp yere attıktan sonra duşakabine girdi ve sıcak suyu açıp beklemeye başladı.
Sıcak su teninden kayıp düşerken gözlerini kapattı. Sanki su damlalarıyla beraber günahları da onunla beraber uzaklaşıyor gibiydi. O tatlı eğlencelerinin verdiği kötü bedel bedeninden kayıp gidiyordu.
Evet, Tanrı yoktu fakat şeytan vardı. Şeytan vardı ve onun uğrunda, zevk için yapılan her günah ona bir adaktı.
Ve Minho satanist olmak üzereydi.
Su damlalarının rahatlatıcı etkisiyle Minho zevkle elini soğuk mermere dayadı ve başını biraz daha kaldırıp bu sıcaklığın iyice bedenine yayılmasını sağladı.
Minho her duşta olduğu gibi bunda da kendini düşüncelere kaptırmıştı. Ama bu sefer başka şeyler düşünüyordu.
Banyonun kapısının açılmasıyla Minho duşakabinin kapısını çekerek kapattı. Chan'ın işini rahatça yapmasını isterdi, onun işediğini izleyecek hâli yoktu.
İzleyecekti.
Durum Minho'nun kafasında canlandırdığı gibi olmadı. Chan yarım bıraktığı işini tamamlamak için yataktan kalkmış ve buraya gelmişti.
Duşakabinin kapısı açılırken Minho başını oraya çevirdi ve Chan'ın koyulaşmış gözlerine, bir süre mayışmış gözlerle baktı. Eliyle gelmesini işaret ederken Chan'ın da üstünde hiçbir şey olmadığını görmek ona garip hissettiriyordu.
Chan hızlıca onun yanına gelirken Minho ne yapacağını bilemeyerek olduğu yerde sadece dikilivermişti ve Chan'ın onun boynuna sokulurken dediği şeyi duymamıştı bile. "O viskiyi şimdi kullanmamız gerekirdi."
Minho sırtını duvara yaslarken Chan da tamamen suyun altına girmişti. Duvarla arasına aldığı gencin önce boynunda ıslak bir yol çizdi, sonra da Minho'nun zayıf noktası olan kulak memesin dudakları arasına alıp yavaşça emmeye başladı. Minho ise onun bu çıkışına mırıldanmalarla karşılık veriyordu. Chan gülümseyip devam etti.
Chan'ın öpücükleri giderek derinleşip tenini yakmaya başlarken, Minho canının yandığını ve alt taraflarda bir hareketlenme olduğunu hissediyordu ama şu an zevkle inlemekten başka yapabilecek hiçbir şeyi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Villainous | Minsung
FanfictionMinho satanistti ve Jisung onu meleklerin varlığına inandıracak tek kişiydi.