36%

5.9K 712 1.4K
                                        

İyi okumalar!

9 Ocak 2019

Felix, Hyunjin, Jisung ve Seungmin beraber öğle yemeğini yerken Jeongin koşarak yanlarına gelmişti. Diğerleri yemeklerini yemeyi bırakıp ona bakarken Jisung son lokmasını da ağzına attı ve Jeongin'e baktı. Jeongin ise nefesini düzenlemeye çalışıyordu.

Birkaç öğrenci grubu yemeklerinin ortasından kalkıp kafeteryadan çıkarken Hyunjin kaşlarını çatarak ayaklanmıştı. "Minho, Minho hyung kavga ediyor!"

Felix'in çiğnediği lokma boğazında kaldı. Felix öksürürken Seungmin onun sırtına vuruyordu. "Kiminle?"

Jeongin bilmediğini söylerken Hyunjin koşarak kafeteryadan çıkmıştı, Jisung ve Seungmin de arkasından. Ve en arkada boğulmak üzere olan Felix ve nefes nefese kalmış Jeongin.

Hyunjin'in koridora çıktığında ilk gördüğü kişi Changbin'di. Onun öylece izlediği yere bakınca Minho'nun ve Ravn'in kavga ettiğini gördü. Ravn yerde uzanıyordu ve burnundan akan kanlar pek de iç açıcı değildi.

Minho saldırmış gibi gözüküyordu. Geçen sefere göre daha hırçındı ve gözleriyle ateş eder gibi bir hâli vardı. Ravn'in aksine hiç yara almamıştı ama Ravn'in de pes edecek gibi bir hâli yoktu. Tabii Minho'nun onun yerde yatan bedenine bir tekme atmasına kadar.

"Neden öylece izliyorsun!" Hyunjin Changbin'e öfkeyle bağırdıktan sonra Minho'nun kolundan yakaladı ve çekeledi. Minho o kadar öfkelenmişti ki ona da vurmaya yeltendi ama onu engelleyen şey Hyunjin'in onun kolunu çevirmesi oldu. "Sakın."

Minho aldığı açık uyarıyla acıyla yüzünü buruşturmuştu. Ravn ise olduğu yerden haykırdı ve Minho'yu yeniden kışkırttı. "Ne sanıyorsun ki, kahraman olacağını mı? O çocuk sana ancak bela getirir. Eski sevgilisine getirdiği gibi!"

Minho gay miydi yani?

Hyunjin onun bileğini bıraksa Minho'nun ilk yapacağı şey Ravn'i bir kez daha dövmek olacaktı. "Gözlerini iyi aç, Lee Minho!"

"Arkanı kollarsın umarım."

* * * * *

Jisung, öğle arasının diğer yarısını Minho'yu düşünerek geçirdi. Arkadaşları da onun bu kafa karışıklığını görmüş ve bir şey dememişti.

Duyduklarını zihninden bir kere daha geçirdi. "O çocuk sana ancak bela getirir, eski sevgilisine getirdiği gibi!"

Jisung hıçkırdı. Gözleri dolmuştu ve yaşananları anlaması için çok daha fazla zamanı gerekiyordu. "Ben eve gitsem iyi olacak."

Onun kalkışıyla Hyunjin ve Felix birbirine bakmışlardı sadece. Seungmin ona eşlik edeceğini söyleyerek masadan kalkmıştı ve onun peşinden gitmişti.

Jisung'un çantasını aldıktan ve rehber öğretmenden izin aldıktan sonra Jisung bundan sonrasını halledebileceğini söyleyerek Seungmin'i yanından kovmuştu.

Koridorda yürürken gördüğü yüzle yolunu değiştirmeye karar vermişti. Arkasını dönüp yürürken bileğinden yakalanmıştı. Minho onun bileğini sanki zararlı bir şeymiş gibi hemen bırakırken Jisung başını kaldırmıştı. "İyi misin?"

Jisung onun yüzüne hayranlıkla karışık bir üzüntüyle baktı. "Neden kavga ettin?"

Jisung Minho'nun sorısundan kaçmak istemişti. Minho da bu sorudan kaçmak için omuz silkti ve bir süre öylece bakıştılar. Jisung eğer gözlerini çekmese çok daha uzun süre devam edecek gibiydi. "Gitmem gerek."

Villainous | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin