Aslında bugün yayınlamayı planlamıyordum ama bugünün tarihi çok güzel. Boşa geçmesin diye bölüm atayım dedim. Keyifli okumalar ((:
Deniz'den
Nerede kaldı bu otobüs?
Saatimi kontrol ettim.
Birkaç dakika daha gelmezse geç kalacağım ve geç kalmamam gerekiyor, sunumumu yetiştirmeliyim.Pat pat pat pat pat..
Biri koşuyor sanki. Adım sesleri yaklaşıyor. Tekrar saatime bakacağım sırada her yerim su oldu. Nasıl ya? Delireceğim. Ben bu hâlde nasıl sunum yapacağım? Kıyafetlerimle duş aldım resmen off.Kimin böyle bir şey yaptığına bakmak için bakışlarımı karşımdakinin yüzüne çevirdim.
Aman Tanrım.. Bu o kız! Hayır hayır hayır. Senin böyle şeylere zamanın yok kızım, sakın!Özür diliyordu karşımda, odaklanamıyordum ki. O çok güzeldi, hem sesi hem kendisi. Eminim ki ruhu da güzeldir.
Kendine gel.
Kendine gel.
Kendine gel.Özür dilemesine karşılık olarak;
- "Anladım." Dedim olabildiğince soğuk olarak. Ardından devam ettim.
- "Bir dahaki sefere böyle çocukluklar yapmadan önce etrafına bir baksan iyi olur."Bir süre cevap vermedi. Kırılmıştı sanki biraz tepkime ama hayır umursamamalıyım.
- "Özür amaçlı eğer kabul ederseniz size bir kahve ısmarlamak isterim."
Hayır ya hayır. Git işte lütfen.
- "Hiç gerek yok teşekkürler, birazdan otobüsüm gelir yetişmem gereken bir dersim var." Dedim.
- "Anladım, iyi dersler."
Diye karşılık verip uzaklaştı yanımdan.Harika zamanlama otobüs teşekkür ederim ya(!) Ne olurdu vaktinde gelseydin ha? Umarım bir daha karşılaşmayız.
Otobüste aklım karışık bir şekilde otururken inceğim durağın gelmesini bekliyordum.Nihayet geldiğinde indim otobüsten. Fakülteye girip kendi bölümüme doğru yürümeye başladım. Bu üniversiteye henüz bu yıl geldim. Bundan öncesinde İzmir'de okuyordum, iki sene notlarımı yüksek tutup yatay geçiş ile buraya geldim. Fakülteye yakın bir yerde ufak bir ev aldım kendime. Ailem? Ailem falan yok benim. Annem kardeşimi doğururken vefat etmişti. Babam ise kendine alkole ve kumara vermişti. Hâl böyle olunca beni ve kardeşimi bakamam Düşüncesi ile çocukesirgeme kurumuna vermişti. Ben biraz kavgacıydım ergenliğimden olsa gerek. Hiçbir aileye alınmak istemedim ve hep sorun çıkardım. Kardeşim küçüktü, saftı benim güzel kardeşim. Bir süre sonra onu evlat edinmek isteyen aile çıkmıştı. Aile çok iyiydi, gözüm tutmuştu. Burada sürüneceğine onun iyi bir geleceği olsun istiyordum. Ailesi hakkında bilgileri bir şekilde topladım; nerede yaşacağı, gideceği okul, imkânlar.." Ne çok ağlamıştı benden ayrılacağı zaman miniğim. Dün gibi anımsıyorum hâla.
Beni birkaç yıl sonra takımelbiseli iki adam ziyarete geldi. Miras, vasiyet işlerine bakıyorlarmış. Benimle görüşmeleri gerekiyormuş. Şaşırmıştım doğrusu hani ne alaka?
Dedemin Dikili'de bir ev ve bir dükkanı varmış meğerse. Normalde tek kızı, yani anneme bırakacakmış ama daha bırakamadan annem vefat edince durmuş.. Babamı yakından takip etmeye başlamış. Bakmış babamın işi iş değil hem kendine hem de bize hayrı yok, vazgeçmiş. Tabii babam bu durumu bir şekilde öğrenmiş ve almak için türlü çabalara girişmiş daha sonra da onları kumara dahil etmeye çalışmış ama dedem benim adıma bırakmak için belgeler imzalamış ölmeden önce. Bu yüzden de babam dokunamamış onlara. 18 yaşıma basar basmaz bana devredilekmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Gülümse (gxg) *
Teen Fiction"Alya eğill!!" Sesi algılamam ve harekete geçirmem o an benim için çok zor bir eylemdi. Dünya durmuş gibiydi ve dünya bile durmuşken ben hareket edemezdim. Yanıma birilerinin koştuğunu hatırlıyorum sadece. Deniz bana bakıyordu ağlayarak.. Onun ağlam...