Bölüm 31

1.1K 93 124
                                    

Bir önceki bölümden devam

- "Durumu nasıl doktor bey?"

Benim soru soruşum ve doktorun cevap vermesi arasında belki beş saniye bile yoktu ama o beş saniye içerisinde ömrümden ömür gitti resmen. Kafamda en iyisinden en kötüsüne kadar bir sürü senaryo geçti. Hepsinde de ayrı  ayrı kahroldum..

- "Durumu şu anda stabil, birazdan yoğun bakıma alacağız. Kurşun organlarına herhangi bir zarar vermemiş ama kurşun Solar Pleksus sinirine çok yakındı, birkaç santim daha solda olsaydı şayet hasta yaşamsal faaliyetlerini yitirebilir ya da kısmi felç kalabilirdi. Nitekim başarılı bir şekilde kurşunu çıkardık. Gerisi hastanın ellerinde olan bir durum."

(Hemen dipnot geçmek istiyorum. Çakra veya ikinci beyin olarak da bilinen Solar Pleksus Siniri; midenin arkasında, karın boşluğunda yer alır. Sempatik sinir ağlarının en büyüğüdür. Birnevi hem olumlu hem de olumsuz tüm duyguları kontrol eder. Bu yüzdendir ki duygusal değişimlerimizi karnımızda hissederiz, aşık olunca kullanılan 'midemde kelebekler uçuşuyor' tabiri bundan kaynaklanır. Yaşamsal fonksiyonlarımızın düzgün çalışması için bu sinir ağı çok önemlidir.)

Daha önce birkaç santim hiç bu kadar önemli olmamıştı.. Olayı çözmek yerine bir hatam sonucu sevgilimin hayatını tamamen karartabilirdim. Tanrım, şükürler olsun. Lütfen.. Şu an tek dileğim onun sağlıklı bir şekilde uyanması. Doktorun yaptığı açıklama ile üzerimden büyük bir yük kalktı. İçimizin rahatlamasıyla tuttuğumuz nefesleri geri verdik. Doktor yanımızdan uzaklaştığında da birbirimize sarıldık sıkı sıkı.

Alya'nın bulunduğu yoğun bakım odasına girmeyi denedim fakat bu lanet hastanenin denetimi çok sıkı. Hiçbir şekilde içeri almıyorlardı. Hem hasta için çok tehlikeliymiş hem de zaten birinci dereceden akrabası değilmişim. Kafayı yiyeceğim! Yalvarmadığım doktor kalmadı sanırım bunu kendi başıma çözmem gerekecek. Hadi bakalım Deniz o kadar aksiyon filmi izledin, göster marifetlerini.

Hastanede yoğun bakım odaları öylece bir koridor boyu bulunmuyor. Tamamen sterilize bir ortamda, herkesin giremediği ayrı bir koridorda bulunuyor. Bu koridora girmek için de bir kapı var. O kapıdan geçebilsem Alya'nın yattığı odayı illa ki bulurum zaten. Önemli olan o kapıyı geçebilmek.. Bizim çocuklar girişteki kafeteryada oturuyorlar, Hilal birkaç saatliğine evine gitti ve ben de o kapıya yakın bir yerde oturmuş giren çıkanı inceliyorum, fırsat kolluyorum. Kapı açıldı. İçeriden yaklaşık 15 dakika önce içeriye giren iki temizlik çalışanından birisi çıktı. Kafamda yanan ampulle birlikte belli etmeden takip etmeye başladım. Bir odaya girdi, üzerini değiştirmiş bir şekilde çıktı odadan. Tam çıktığı sırada hızla ilerledim üzerine doğru ve kadına çarptım. Bir yandan özür dilerken sanki samimiyetten yapıyormuş gibi temasta bulundum. Yadırgamadı zaten kadın, önemli olmadığını söyleyip uzaklaştı ama bilmiyordu ki ben o an yaka kartını aldım. Umarım kısa sürede fark etmez.

Hızlıca az önce girdiği odaya girip üzerine o çıkardığı kıyafetleri giydim. Koşar adımlarla yoğun bakım kapısına geldim ve kartı okuttum. Yess! Açıldı! Sakince girdim içeri, sanki buranın çalışanıymış edasıyla ilerliyorum. Tüm odalara bakıyorum çaktırmadan. 23. odada durdum, buradaydı. Etrafa bir baktım önce. Kimse yoktu, derin bir nefes alarak girdim odaya.
Sevgilim, sevdiğim, tek gerçeğim, hayat gayem işte burada yatıyordu. O halde görmek beni ne kadar yıksa dahi o kadar gelmişim, sevgilimin karşısında ağlayamam. Usulca yanaştım yanına. Maskemi indirdim, bir elini ellerim arasına aldım. Önce elini öptüm uzunca ve konuşmaya başladım.

- "Gökyüzüüm.. Beni duyabiliyor musun? Seni çok seviyorum lütfen beni bırakma, dayanamam. Ben sensiz ne yaparım? Özür dilerim. Gerçekten özür dilerim, bu halde olmanın tek nedeni benim biliyorum. Bunun için kendimi affedemem ama sana kendimi affettirmek için uğraşabilirim. Bunun için o güzelim bal gözlerini açman gerekiyor. Ben buradayım, gitmiyorum hiçbir yere. Seni bekliyorum. Hadi sevgilim aç gözlerini lütf.."

* Gülümse (gxg) *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin