* Gülümse (gxg) *

Bölüm 8

Deniz'den

Standa beraber baktığım çocuk şaşırılacak derecede samimiydi benimle, sanırım arkadaş olmaya çalışıyor. Aklım yerinde değil ki benim.. Düşüncelerimi hemen yan standımız olan gastronomi bölümü öğrencileri fena bir şekilde bölüyor.
Yine karşıma çıktı bu kız. Ama o yanındaki kim ki? Neden bu kadar samimiler hani? Ne bu samimiyet canım olmaz öyle. Kulağıma bir şey mi fısıldadı? Ah duyamıyorum.
Ah göz göze geldim!
Lanet olsun. Lanet olsun. Lanet olsun.
İzlediğimi düşünecekler, dön önüne ve işine odaklan deniz.

- "Cevap verecek misin?"

Ne? Bana mı diyor bu? Ne sordu ki?

- "Ah şey kusura bakma düşünüyordum da."

- "Anladım, bak beni yanlış anlamanı istemiyorum zaten benim bir sevgilim var sana yürüyecek değilim sadece arkadaş olmak istiyorum. Duyduğuma göre dönem başında taşınmışsın. Etraf hakkında bilgin olmuş olur. Hem güzel yerdir Gece Pub."

Bir dakika Gece Pub mı dedi o?

- "7den sonra canlı müzik de oluyor ve aslına bakarsan gayet iyi de söylüyorlar. Sevmezsen fazla durmazsın.

Hımm işte şimdi dikkatimi çektin. Ona karşı soğuk davranmam ve kalbimin sesini görmezden gelmem onu tekrar dinleyemeyeceğim anlamına gelmiyor değil mi? Kesinlikle. Tanrım, gelsin lütfen..

- "Peki madem gidelim. Teşekkür ederim."

- "Ne demek ya lafı bile olmaz. Hadi şuraları toparlayalım da çıkalım."

Biz standı toplarken yan taraftakiler çoktan toplanmış, çıkmak üzerelerdi.
Of kızın dibine girmesene! Umarım siz de pub'a gidiyorsunuzdur.

Beraber arabaya binip yola çıkmıştık .. Ya ben çocuğun adını bilmiyorum. Şimdi sorsam ayıp olur mu acaba? Neyse zaten laf arasında söyler herhalde.

İçeri girdiğimizde gözlerim direkt olarak onu aradı. Aman Tanrım! Gelmiş.. ler.
Aralarındaki uzun boylu çocuğu hatırlıyorum o gün de vardı. Ama diğerlerini görmemiştim daha önce.
Ya kız ile yine yanyanalar.

Hayır tabii ki de kıskanmıyorum. Sadece.. Merak. Evet merak ediyorum neden bu kadar yakın olduklarını. Yoksa umrumda değil canım. Hem zaten değişen hiçbir şey olmayacak sevgili olsalar da olmasalar da. Aşk benim dikkatimi dağıtır, yavaşlatır beni. Bunun olmasına izin vermemeliyim. Dedemin dediği gibi iyi biş iş kadını olacağım ve ülke dışına gideceğim. Belki orada aşka vakit ayırabilirim. Hem ülkemiz şartlarından daha iyi olur. Burada hangi eşcinsel özgürce yaşıyor aşkını? Oranı kaç? Ben söyleyeyim çok düşük. Hem de çok.

Sahnen gelen miktofona dokunma sesi ile kafamı sahneye çevirdim. Uzun boylu olan yine sahneye çıkmıştı, mikrofonu test ediyordu sanki çalışıyor mu diye. Çalıştığına inandığında anlayınca ağzına götürdü. Yoksa onu mu anons edecek?

- "Keyifler yerinde mi millet?"
Diyerek mikrofonu bizlere doğru yönelterek tekrar ağzına yaklaştırdı.

Yanımdaki çocuk eli ile sahneyi işaret ederek konuşmaya başladı.
-" Bak Deniz, o sahnedeki Levent. Eskiden bizim fakültedeydi. Ama bıraktı neden bilmiyoruz.

- "Ne güzel ne güzel. Şahsen benim de bugün keyfim yerinde çünkü artık sap değilim!"

Büyük bir alkış koptu. Burada sevilen birisi sanırım Levent.

- "Evet ben de hem o güzel sesi ile akşamımıza renk katması için hem de kendi çıkarlarım için Gece Pub'ımızın biricik Kuzey yıldızını sahneye davet ediyorum."