Deniz'den
Alya ile geçirdiğim harika dakikalar beraberinde güneşi batırmıştık ve artık evlerimize dönmemiz gerekiyordu. Boyum ondan üç dört santim daha uzundu. Kolumu omzuna atmıştım o da bir eliyle omuzundan sarken elimi tutuyordu. Karşıdan gelen bir adam benim omzuma çarptı. Bilerek çarpmış gibiydi.
Alya "Biraz dikkat etsenize!"
Diye çıkışırken ben de adamın o an düşürdüğü kartını almak için eğildim.- "Kusura bakmayın."
Ama bu kart... Bu benim kaldığım çocuk esirgeme kurumuna ait olan bir kart. Oradaki çalışanların boynuna asılı olurdu. Nasıl olur? Bu kurum İzmir'de. Tamam.. Olasılığı düşük olsa da bu bir tesadüf. Kesinlikle.
Adam elimdeki kartı aldı ve yoluna devam etti.
- "Sevgilim iyi misin? Yüzün solmuş sanki."
- "İyiyim iyiyim. Eğilip kalktım ya, ondandır."
- "Pekâlâ."
Alya'ya geçmişimden bahsetmemiştim. Belki daha sonra bahsederdim. Şimdinin işi değildi.
Bir süre sonra benim evime vardık. Sımsıkı sarıldıktan sonra ben eve girene kadar bekledi yine. Ben girince o da kendi evine doğru yol aldı. İlk önce üzerime rahat bir şeyler giydim daha sonra pikapa bir plak yerleştirdim.
Çalan şarkının ritmi ile sallana sallana mutfağa girip kendime bir şeyler hazırlamaya koyuldum. Yemeğimin hazır olmasına yakın yukarıdan çantamı alıp notlarımı masanın üstüne koydum. Yemek yerken biraz okuyabilirim sanırım.
Zormuş ya, çalışırken yemek yemek. Ders dikkatimi dağıtıyor, yemeğime odaklanamıyorum. Notlarımı kenara atıp yemeğime devam ettim. Bittiğinde bulaşığını yıkayıp notlarımla birlikte odama gittim. Ders çalıştıktan bir süre sonra masada uyuya kalmışım.. Uykumu bölen telefonumun zil sesiydi. Sesle birlikte yerimden sıçradım. Off boynum tutulmuş yaa. Telefonumu elime alıp arayanın kim olduğuna baktım.
Gökyüzüm arıyor...
Açtım telefonu- "Günaydın sevgilimm."
Dedi o pürüzsüz sesi ile. Pozitif enerjisi telefondan bile geçiyordu insana.- "Günaydın gökyüzümm."
- "Aa yeni mi uyandın? Ya uyandırdım mı? Özür dilerim."
- "Yok yok sorun değil. Seninle uyanmak güzel."
Yüzünü göremesem bile şu an gülümsediğini hissedebiliyorum.- "Bana gökyüzüm dedin, neden?"
- "Alya senin isminin anlamı ne?"
- "Bilmem, hiç bakmamıştım."
- "İsminin anlamı gökyüzü Alya."
- "Aa ne güzelmiş. Sevdim bunu. Ee nasılsın? Napıyorsun bakalım?"
- "Masa da uyuya kalmışım ve boynum tutulmuş biraz ama iyiyim. Sen?"
- "Ben iyiyim. Oturuyorum şu an, kahvaltı hazırlayacağım birazdan kendime."
- "Bize gelsene."
- "Ha eve atacaksın yani."
- "Evet, atamaz mıyım?"
- "Atarsın canım. Gelirim bi 20 dakikaya."
- "Tamamdır, bekliyorum bebeğim."
Telefonu kapatınca hızla kalktım sandalyeden. Ama nasıl boynum ağrıyor ya.. Dolabımdan birkaç düzgün kıyafeti üzerime geçirdikten sonra etrafa bir göz attım ve düzenli bir insan olduğum için kendimi tebrik ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Gülümse (gxg) *
Teen Fiction"Alya eğill!!" Sesi algılamam ve harekete geçirmem o an benim için çok zor bir eylemdi. Dünya durmuş gibiydi ve dünya bile durmuşken ben hareket edemezdim. Yanıma birilerinin koştuğunu hatırlıyorum sadece. Deniz bana bakıyordu ağlayarak.. Onun ağlam...