Bölüm 12

2.1K 141 97
                                    

Alya'dan

Toplantı bitmişti, çantamı alıp kapıya yöneldim. Bizimkiler kapıdaydı. Yanlarına gittiğimde çıkışa doğru adımlamaya başlamıştık ama Ekin sanki herkes sağırmış gibi yüksek sesle konuşuyordu. Delirdi herhalde neden böyle yaptığını anlamadım. Bir anda durdu ve bağcığını bağlamaya başladı, biz de durduk hâliyle.

Arkamda birinin olduğu hissine kapılıp arkamı dönmemle kalbimin hızlanması bir oldu. Deniz buradaydı değil mi? Hâyal değil?

- "İstemeden kulak misafiri oldum da doğum günün galiba. Kutlamadan geçmeyeyim dedim, nice mutlu senelere Alya."

Adımı biliyor! Adımı biliyor! Bir dakika doğum günümü de biliyor.. Onu nereden biliyor ki? Tabi yaa Ekin'in neden bağırdığı belli oldu. Seni sinsi..

- "Çok teşekkür ederim Deniz, beni çok mutlu ettin.

Aramızda garip bir sessizlik vardı ikimiz de gidemiyorduk. Bizimkiler de olaya anlam vermeye çalışıyordu tabii Ekin dışında hepsi bihaber her şeyden, sanırım artık açıklama yapmam gerekiyordu onlara.
Aramızdaki tuhaf sessizliği ben bozdum.

- "İstersen bizimle gelebilirsin, Gece Pub'a gidiyoruz."

- "Sağ ol davet ettiğin için ama ne yazık ki meşgulüm. Size iyi eğlenceler."

Kabul edeceğini düşünmüyordum zaten. Bugün epey bi şey yaşamıştık.

- "Pekâlâ sana işlerinde kolay gelsin o hâlde. Görüşürüz."

Gülümsedim ve ayrıldık yanından. Biraz uzaklaştıktan sonra soru yağmurunun başlangıcı tabii ki Ozan'dan gelmişti.

- "Alyaaa sen aşık mı oldun? O kız kim? Yalnız çok yakışırsınız hee. Bize ne zaman söyleyecektin acaba?"

Ben daha söze giremeden İpek atladı.

- "Hadi canımm Alya doğru mu bu? Aşık mısın? Nasıl tanıştınız? Anlat hemen. Kızım konuşsana."

Ekin pis pis gülüyordu. Güler tabii yelloz, ödetmesini bilirim ben ona bunu.

- "Bitti mi sorularınız?"

- "Bitti Alya Hanım, cevaplayın hadi."

Ben yine cevaplayamadan Ekin lafa girdi.

- "Gençler salın şu kızı, mekâna gidince anlatsın. Ayak üstü şimdi detaya girmez bu."

Bak bak laflara bak. Kurtardı diye sevinirken cümlenin sonuna bak.

- "Doğru doğru, hızlı sür Levent meraktan çatlamak istemiyorum."

Ben öne bindim. Ekin, Ozan ve İpek arkaya. Arkada olsaydım eminim ki psikolojik baskı yapardı bu manyaklar bana. Yok psikolojim bana lazım.
Bir süre sonra mekâna vardık, arabadan inip her zamanki oturduğumuz masaya oturduk. Oturur oturmaz hepsi gözlerini üzerime dikmiş aç kurtlar gibi bakmaya başlamışlardı. Dedikodu açı bunlar, kaostan besleniyorlar yemin ediyorum.
Daha fazla dayanamayıp söze girdim.

- "Öncelikle aşk mı bu bilmiyorum ama ondan aşşırı çekim aldığım gözardı edilemez bir gerçek. İlk onunla durakta karşılaşmıştık ama hoş bir karşılaşma değildi."

Son cümlem bitince Ekin ile göz göze geldik ve Ekin kahkaha attı. Devam ettim.

- "O gün yağmurluydu ve durağın yakınında su birikinti vardı. Ben de bot giymiştim o gün. Durakta birinin olabileceğini düşünmeden koşup atladım suya. Deniz'e resmen duş aldırdım abi görmeniz lazımdı."

Masada bir anda herkes kahkaha atmaya başladı.

- "Sonra işte otobüs geldi ve bindi gitti. Özür diledim ama bana soğuk ve sert bir şekilde cevap verip gitti."

* Gülümse (gxg) *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin