Bölüm·16

1K 30 7
                                    

Birden yukardan gelen sesle korkuyla yerimden sıçradım. Berkant hızla yanıma geldi fısılı birşekilde "tamam sakin ol!" dedi.

Şuan endişeleniyordum , abim'e bişe olmasından korkuyordum. Yukardan ses gelmesiyle zaten iyice endişelenip, korkmuştum.

Berkant elinde silahla tetikte bekliyordu. Zaman geçmek bilmiyordu şuan.

Berkant'a sessizce "abimi arıcam , telefonunu verir misin?" diye sordum. Benim telefonumun şarjı bitmişti , geldiğimizden beri telefonumla oynuyordum. Şarj makineside yukardaydı.

Berkant kafasını olumlu anlamda sallayıp cebinden telefonu çıkartıp bana doğru uzattı. "Teşekkürler" telefonu elinden alıp hemen abimi aradım.

Telefonu açmasını sabırla beklerken en sonunda açtı "Noldu?!"

"Abi iyi misin?" diye ürkekçe sordum.

"İyiyim bitanem sen iyi misin?"

"İyiyim de ne zaman geleceksin?"

"Geleceğim ama yarın sabah, ben gelene kadar bodrum katta duracaksınız" dedi ve devam etti "Ela kapatmam lazım, görüşürüz" diyip kapattı.

Oflayarak yerimden kalkıp telefonu Berkant'a geri verdim. "Abim gelene kadar burdaymışız" dediğimde sadece kafasını salladı.

Koltuğa oturup ayağımdaki topuklu ayakkabıları çıkarıp kenara koydum. Aceleyle bodrum kata indiğimiz için üstümü değiştirememiştim.Üstümde ki tulum hiç rahat değildi. Koltuğa kıvrıldığımda gözlerim yavaş yavaş kapandı.

***

Uyandığımda her yerim tutulmuş , ağrıyordu. Gözlerimi Berkant'a çevirdiğimde yere oturmuş bana bakıyordu. Berkant'ın gözlerinin altı şişti , anlaşılan gece uyumamıştı.

Kalkacakken üzerimde ki ceketti fark ettim. Bu ceketin Berkantın olduğunu anladığımda , koltuktan kalkıp Berkant'ın yanına oturdum.

Ellerimdeki ceketini ona uzattıp "teşekkürler" dediğimde omuz silkip "giy üşüyeceksin" dediğinde gülümsedim.

Ceketi alıp giydim , ceket bana çok büyük olsada sıcacıktı.

Yukardan birden bir ses duyulunca korkup bağıracağım sırada ağzımı eliyle kapadı.

Sessizce "senin şu bağırmaların bir bitmiyor" diyince kaşlarımı çattım. Seninde şu elinle ağzımı kapatman bitmiyor demek isterdim ona ama malesef eliyle ağzımı kapadığı için konuşamıyordum.

Berkant silahı çıkarıp yukarıya doğrulttu. Ama hayla ağzımı eliyle tutuyordu. Eğer birisi çıkarsa vuracağı için ve benimde panikle çığlık atacağımı biliyordu o yüzden tutuyordu hala.

Tam o sırada "çıkın hadi" diyen sesi duyduğumda gülümsedim. Berkant elini ağzımdan çektiğinde koşarak yukarıya çıktım.

Berkant topuklu ayakkabılarımı alıp peşimden geldi. Abimi görünce ona sarıldım. Berkant topuklu ayakkabılarımı yere bırakıp , Berkin abiyle beraber odadan çıktılar.

Abim "kendinden büyük ceketler mi giymeye başladın?" deyip güldü.

"Berkantın olunca tabi böyle büyük" deyip güldüm.

Daha sonra gülüşüm yüzümden gidip kaşlarımı çattıp "Alpar ne yaptı mekana?" diye sordum.

Abim saçlarımı karıştırıp "fazla meraklısın , kahvaltı yaptıktan sonra konuşuruz" dediğinde kafamı sallayıp odadan çıktım.

Berkant yanıma gelip "dün akşam ses gelmişti ya" diyip ellerindeki yavru gri ve beyaz kediyi gösterip "bu ufaklık yapmış" dediğinde gülüp yavru kedinin başını okşadım.

B E L AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin