Kötüsün

256 35 36
                                    


Birlikte çok kısa bir süre zaman geçireceklerinin bu kez ikisi de farkındalardı, bu yüzden olabildiğince güzel değerlendirmeye çalışmışlardı ellerindeki kısıtlı zamanı ve bu kez Taehyung onlara veda ederken Jimin ona sarılmıştı, gözyaşlarını ikisi de geriye göndermek için çabalasalar da başarılı olamamışlardı. Gözlerinden düşen sıcak yaşlar karlı havanın soğuğuna karışırken Taehyung, Jimin'in elini tutup "Bir daha ne zaman geleceğimizi bilmiyorum ama beni unutma. Başka arkadaş edinirsen de ona en çok seni sevebilecek kişinin ben olduğumu söyle, ben de öyle yapacağım tamam mı?"dedi. Jimin burnunu çekerek kafasını sallarken Bay Kim ve Bayan Kim onları hem duygulanarak hem de büyüklere ait o bilmişliğin verdiği tavırla gülümseyerek izliyorlardı. Taehyung'un annesi ve babası arabada beklemekten sıkılmış olacak ki "Hadi artık Taehyung" demişlerdi. Taehyung bu kez Jimin'in elini daha sıkı tutup "Yaptığımız kardan adamlar eriyecek ama biliyorsun üstüne beremi koydum, eriyince o bereyi almayı unutma tamam mı?"dedi, ardından o minik dudaklarını Jimin'in küçücük elinin üstüne kondurup arabaya koştu.

*YAZ TATİLİ*

Jimin her şeyden habersiz bir şekilde çitlerden atlayıp Kim'lerin bahçesine girdiğinde kapıdan girmemesinin kabalık olduğunu biliyordu ama arka bahçedeki çitlerden atlamak yolunu daha fazla kısaltıyordu. Elindeki sulama kabını yere bırakıp annesinin kendisine aldığı küçük güneş gözlüklerini burnunun üzerine iyice ittirmişti, sulama kabıyla Bayan Kim'in kendisi için ayırdığı kısımdaki marulları sularken biberlerin ve domateslerin çok yakında toplanabilecek kıvama geldiğini biliyordu.

Kafasını kaldırıp eğilmekten ağrımış boynunu kütletirken camdan kendisine el sallayan Bayan Kim'e o da neşe ile el sallamıştı. Bayan Kim bu kez onu heyecanla içeri gelmesi için eliyle gel gel hareketi yapıyor bir yandan da dudaklarını oynatıyordu, Jimin buna alışkındı muhtemelen Bayan Kim kendisinin en sevdiği pancakelerden yapmıştı ve yanına da çilek doğramıştı. Jimin acele etmeden sakin sakin ön tarafa yürürken dün gece Bay Kim ile ettikleri sohbeti hatırladı.

 Jimin, Taehyung'un kendisini unutmasından deli gibi korksa da bir yandan da artık hiç unutmayacağını düşünüyordu sonuçta iki yılda bile unutmadıysa hiç unutmazdı değil mi? Ama emin olamadığı şey yeni arkadaş edinirse kendisini ikinci plana atabileceği fikriydi, ki birbirlerini çok az görüyorlardı nasıl olur da her gün görüştüğü biriyle yarışabilirdi ki bu hususta? Bay Kim, ona Taehyung'un en sevdiği rengin mor olduğunu ve birlikte ormandaki yosun tutmuş kayalıklara oturup sohbet etmekten çok zevk aldığını bu kez Taehyung geldiğinde onları balık tutmaya götüreceğine dair söz vermişti, bunun gibi birçok şey anlatıyordu minik Jimin'e. Jimin sözünü tutmuş, Taehyung'un beresini eriyen kardan adamdan kurtarmış ve kendi evine götürmüştü, hala daha dolabındaki askıda duruyordu. Bunu utanç verici bulsa ve kimseye itiraf edemese de kendini kötü hissettiğinde ya da Taehyung'u özlediğinde o bereyi Bulutçuk'a giydirip ona sarılıyordu.

Elini saçlarından geçirip su kabını sallaya sallaya giderken nihayet ön kapıya ulaşmış ve kapıyı tıklatmıştı, kapı açıldığında Bayan Kim'in güzel yemek kokularını alacağını düşünürken çok daha güzel bir şeyle karşılaşmıştı. Taehyung dudaklarını gerginlikten ısırarak kapıyı açmıştı, Jimin ise heykel gibi duran çocuğu gördüğünde çığlık atarak elindeki su kabını bırakmış ve Taehyung'un üstüne atlamıştı. Kollarını Taehyung'un boynuna sararken Taehyung da onu belinden tutmaya çalışmıştı ama becerememiş ve ikisi de yere düşmüşlerdi, Bayan Kim onların bu haline bakıp kahkaha atarak ikisinin de ellerini tutup kaldırdığında "Hadi yine iyisiniz Taehyung yaz tatili boyunca burada olacak"dedi. Jimin'in gözleri parıldadığında Taehyung hevesle kafasını salladı "Buraya gelmeden önce seninle yapmak istediğim her şeyi liste yaptım, ne zaman seni özlesem ve bir hayal kursam bunları yazdım"dedi. Jimin kendini tutamayıp tekrar Taehyung'a sarılıp kafasını omzuna yasladığında "Çok mutluyum"dedi.

İçeri girdiklerinde sürekli konudan konuya atlıyorlar ve aceleyle konuşup birbirlerine bir şeyler anlatıp duruyorlardı, sanki Taehyung her an gidecekmiş de bunları konuşacak zamanları kalmayacakmış gibi birbirleriyle yarış yaparcasına susmuyorlardı. Jimin kaşlarını çatıp korkutucu olmayı deneyerek "Hiç arkadaşın oldu mu? Olduysa bile bana verdiğin sözü hatırlıyorsun değil mi? Ona seni en çok sevecek kişinin ben olduğunu söyledin dimi? Ama unuttun Taehyung aynı zamanda ona senin en çok seveceğin kişinin ben olduğunu da söylemen gerekirdi, bunu söyledin değil mi?"dediğinde Taehyung sırıtıp "Ah unutmuşum Jiminie çok üzgünüm"dedi. Jimin ellerini önünde birleştirip ayaklarını sallamaya başladığında "Tamam, tamam sorun değil TaeTae"demişti ama dudaklarını büzmüştü bile Taehyung ise neşeyle ve minik bir çığlıkla çocuğun üstüne atlayıp onu kendi altında ezmişti. Çocuğun saçlarını karıştırırken "Kedi gibisin aynı hemen nasıl da inandın hem" dedi, Jimin onu üstünden atmaya çalışsa da Taehyung kendisinden daha uzun ve yapılı olduğu için bunu becerememişti. Taehyung ise onu boğacak kadar sıkı sarılıyordu "Arkadaşlarım oldu ama hepsine senden bahsettim"dedi.

Jimin kendisini nihayet ondan kurtarırken "Böyle olmasına sevindim çünkü yalnız olmak çok üzücü ve sıkıcı"dedi. Taehyung ise hüzünlü gözlerle geri çekilirken "Keşke sen de hep benim yanımda olsan o zaman hiç yalnız olmazdın hem herkes çok aptal Jiminie nasıl senin arkadaşın olmazlar"diye cevapladı. Bayan Kim onlara kalpli ve çilekli lolipoplardan getirdiğinde "Haklı olsan bile aptal gibi sözcüklerin kötü ve kullanılmaması gereken kelimeler olduğunu biliyorsun Tae" demişti iki çocuğun da başlarını okşarken. Taehyung ise tekrar hüzünlenip "Ama babam bana sürekli aptal diyor babaanne"dedi, Bayan Kim kaşlarını çatarken "Ben onun kulağını çekerim güzel çocuğum benim, sen deme öyle şeyler"dedi. Taehyung kafasını sallarken Jimin "Sorun değil artık eskisi gibi sürekli ağlamıyorum, en azından onların önünde ağlamıyorum"dedi, Bayan Kim "Zaten bu son yılın sonra onlardan ayrılıp ortaokula başlayacaksın ve yepyeni arkadaşların olacak Chim"dedi.

Taehyung hayretle bir ses çıkarırken Jimin ona dönüp neye böyle tepki verdiğini anlamaya çalıştı Taehyung "Chim mi?"diye sorarken tekrar sesi yükselmişti. Bayan Kim "Evet sana nasıl Tae diyorsam ona da Chim diyorum miniğim"dedi, Taehyung ise bu kez huysuzlanarak "Ama benimki sadece ismimin kısaltılmışı ona ise yeni bir isim koymuşsun"dedi, Bayan Kim kaşlarını kaldırarak hiiih diye bir ses çıkarmış ve "Yoksa sen Jimin'i mi kıskanıyorsun?"demişti. Jimin ise "TaeTae ama benim hiç arkadaşım yok ki babaannen ve deden benim en yakın arkadaşlarım onları benden kıskanırsan ben kiminle arkadaş olacağım sen gidince?"dedi, Taehyung omuz silkip "Banane o benim babaannem"demişti.

Taehyung şımarıklık yapan bir çocuk olmamıştı hiç ama babaannesine ve dedesine herkesten fazla değer veriyordu çünkü annesi ve babasından bile göremediği sevgiyi onlardan görüyordu. Bu yüzden kendisi onları görmek için uzun süre beklerken her gün Jimin'in görmesi yetmezmiş gibi şimdi de Jimin'in onlara bu kadar yakın olması sanki artık babaannesi ve dedesi tarafından da en sevilen olma statüsünden çıkmış gibi hissettirmişti. Jimin ise zaten oldukça hassas ve kırılgan bir çocuktu ama konu Taehyung ya da Kim ailesi olduğunda bu hassasiyeti daha da hat safhaya ulaşıyordu.

Jimin karşısındaki çocuğa çok güveniyordu, onu en iyi anlayacak kişinin o olduğunu düşünüyordu hep, kendisi konuşması bile yüreğinden geçen her şeyi Taehyung anlıyor gibiydi ama şimdi kalbini kırmıştı. Kanepeden atlayıp şekerini bile koltuğun üstüne bıraktığını farketmeden "Tamam Taehyung o senin babaannen bundan sonra sizi rahatsız etmem madem öyle ben de, sen de kötüsün işte. Hemen sıkılıyorsun benden, başka arkadaşların var ya bana ihtiyacın yok yoksa böyle demezdin ve beni anlardın"dedi. Bayan Kim ise Jimin'in ayağa fırlamasıyla beraber ayağa kalkmıştı "Çocuklar durun birbirinizi yanlış anlıyor ve boşuna kırıyorsunuz"demişti, Taehyung ise sinirle Jimin'e bakıp "Ben kötü müyüm yani? O zaman benim gibi kötü biriyle neden arkadaşlık yapıyorsun?"dedi.

Kollarını önünde birleştirmişti ve çok kırılmıştı çünkü daha önce sinirlendiği için okulda çocuklardan birini düşürmüş ve alnının kalorifere çarpmasına sebep olmuştu ama ilk kafasına vuran o çocuktu. Çocuğun kaşında o günden beri bir iz vardı ve okulda herkes Taehyung'a o kötü bir çocuk diyip cephe almışlardı hem de Taehyung haklı olmasına rağmen, anne ve babası da kendisine kızmıştı üstelik hem onun da kafası kanamıştı! Kimse onu umursamamıştı bile ne cüretle hala daha kendisine kötü diyebiliyorlardı ki? Taehyung da ayağa kalkmış ve üst kata babaannesinin kendisi için hazırladığı odaya koşmuştu. Jimin de evine gitmişti. İkisi de kendi odalarında birbirleri yüzünden ağlıyorlardı.

FingersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin