Selamun aleyküm 🌺
...............................Sabah ezan okunduktan sonra namaza kalkmışlardı. Sabah okunan ezan daha ürperticiydi ama rahatlatıcıydıda aynı zamanda. İçindeki mesajı kalbimize işliyordu adeta.
Sonra kızlar ses çıkarmamaya çalışarak geri yatmışlardı.Bende hazırlanıp evden çıkmalıydım. Bana çok destek olmuşlardı bir gecede. Dün geceyi ömrümde yaşadığım hiç birşeye değişmezdim bu doğru. Hatta dün annem aradıktan sonra baya sinirlendim benim sakinleşmem için bir sürü teselliler verdiler. Sevdim onları.
Fakat onlara yük olamazdım, onlar zaten öğrencilerdi.
Şimdi bir not bırakıp bu evden çıkmalıydım. Sonra ilk iş bankadan harcamayıp biriktirdiğim parayı çekip bir otel bulmaktı sonra da üniversite kayıtları falan bugün yorucu olacaktı. Çantamda bulundurduğum kalem ve kağıdı alarak bir yazı yazdım."Kızlar, sizi çok sevdim. Bunu size hiçbir şekilde anlatamam. Bana bir gece de gerçek sevgiyi, o samimiyeti tattırdınız. Ama ben size yük olamam. Siz güzel kalbinizle böyle düşünmeseniz de ben rahat etmem, edemem. Şimdi gidiyorum ama kendimi toparladığımda ilk sizi bulacağım. Benim ilk ve gerçek dostlarım oldunuz. Bende sizi çok sevdim. Gerçekten bir gün görüşmek üzere. ~Lilya~ "
Şuan şu yazdıklarım, dün gece diyaloglarımız, ve tamamıyla dün. Şaka gibi geliyordu herşey. Beni anlayabiliyor musunuz?
Ben tek başımaydım ilk defa. Yani beni kontrol altına almaya çalışan insanlar yoktu. Şuan sanki bir şans verilmişti ve ben o şansı değerlendirmeliydim. Kendi hayatımı kurup kendi ayaklarımın üzerinde durmalıydım.
Evet, şuan kesinlikle çok cesaretlendim!.Yazdığım notu salondaki orta sehpanın üzerine bıraktım. Ve bavulumu tekerleklerinden ses çıkarmasın diye sürüklemek yerine taşıdım. Evet, belim koptu. Bu kadar ağır mıydı ya? Sürüklerken hiç hissedilmiyor.
Son birkez arkamı dönüp baktım. Gerçek dostluk kurmuştum ilk günden. İstanbul bana iyi gelecekti demek ki. İyi gelecekti inşallah. :)
Kapıyı yavaşça açıp çıktım. Ve hızlı adımlarla bahçeden de çıktığımda artık tamamen çıkmıştım. Üzülüyordum ama onları tekrar bulacaktım.
Direkt caddeye çıktım, yakındı zaten.
Şimdi tek sorun bir ATM bulmaktı. İşte buldum.
Bavulumu peşimde kuyruk gibi sürüklerken garip görünüyordum bence. Kim elinde bavul sürükleyerek cadde cadde dolaşırdı?Atm'nin yanına gittim. Tam para çekeceğim esnada bacağımda bir şey hissettim.
Eğilip baktım. Küçük bir çocuktu bu. Küçük çocuklar hep benim çocukluğumu hatırlatıyordu bana. Yaşayamadığım çocukluğumu."Ne oldu tatlı şey?" diye sordum.
Ses vermedi yüzünü önüne eğdi ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Utanmıştı, bacağıma niye dokunmuştu o zaman?
"Canım benim bir sorun mu var yoksa? Hm? Hadi söyle bana." Yani üzgün görünüyordu. Çömelip onun boyuna geldim. Kafamı sağa eğilip yüzüne dikkatle baktım. Bir akrabam yahut yakınım olsaydı yüzünü mıncırırdım.
Beyaz bir yüzü vardı yani dilenci çocuk desem değildi. O masumlar sürekli sokaklarda oldukları için esmer oluyorlardı ama bu çocuk gayet iyi giyinimli ve beyaz tenliydi.
Saçlarına dokundum kahküllü saçları ve hafif çekik gözleri asya çocuklarını anımsatıyordu. Elini tuttum ve onu bir mağazanın önündeki beyaz fayansa oturttum.
"Minik!. Hadi söyle, sana yardım edeyim." diyip tombik yanaklarına dokundum. Çok tatlıydı, parmağımı bastırsam içine gömülürdü.
"Abla." dedi. Boncuk gözlerine baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mehlika i-lahza
Ficção Adolescente(Askıda) Hayat imtihan dolu Rena'm ve sen hangisinin imtihan olduğunu anlamakta zorluk çektiğinde bile imtihanda olacaksın. Sen benimsin Bana emanetsin Benim kaderimsin Benim gözbebeğimsin Kısaca sen, bana aitsin Bir emanete alıştığında ondan ayrıl...