31_

3.5K 198 3
                                    





Genç kadın alelacele odaya getirilmiş, her hangi bir yanma söz konusu var mı diye, her yeri kontrol edilmişti. Neyse ki korkulması gereken hiçbir şey yoktu. Bu durum herkesi rahatlatmaya yetti. Özellikle Bayan Lucinda'yı. Ancak yine de, yaşadığı korkunun verdiği ani baş ağrısı onu hazırlıksız yakalamıştı, bu nedenle Bayan Julia, genç kadının yatıp dinlenmesi için onu ikna ettiği gibi, mutfağa inip genç kadının içmesi için iyileştirici etkisi olan, şifalı bitkilerle bir fincan çay hazırladı. Ve Lucinda'nın çayı içtiğine emin olduktan sonra, uyuması için onu sonunda yalnız bıraktı.

Olaydan tam olarak iki saat geçmişti.

Genç kadın, uyandığı ilk an başının ağrısının geçtiğini fark etti.
Bu iyiydi.
Neyse ki daha kötüsü olmamıştı. Tanrı'ya bunun için teşekkür etti.
Yatağından yavaşça doğruldu ve yanındaki zigonun, hemen üzerindeki su dolu bardağı eline alıp bir iki yudum aldı.

Bir kaç saniye sonra bardağı yerine koyarken, kapının hafifçe vurulduğunu işitince

" Evet. " diye seslendi.

Kapı yavaşça açılırken, Charles Wynter'ın heybetli bedeni açığa çıktı. Genç kadın bedeninin titrediği hissedince, şömineye baktı.
Harıl harıl yanıyordu.
Demek ki bu ani titreme soğuktan değildi.

" Leydi Lucinda, girebilir miyim?"

Genç kadın üzerindeki örtüyü üzerine çekti ve kafasını evet anlamında salladı.

Charles, odaya adımını attıktan sonra yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına, kapıyı iyice açık tutarak genç kadına doğru yürüdü.

Aralarında hatrı sayılır bir mesafe koydu ve içten bir ses tonuyla,

" Nasıl oldunuz merak ettim." dedi.

Genç kadın uzun siyah saçlarını omuzlarına indirerek, iç giysisinin açık yakasını bir nebze olsun kapatmasını sağladı.

Charles genç kadının bu hareketiyle birlikte, tek kaşını kaldırmamak için büyük bir çaba sarfetti.
Lucinda'nın sanki onu hiçbir zaman çıplak görmemiş gibi davranması, oldukça gülünç gelmişti genç adama.
Lucinda sonunda konuşmaya karar verince

" Korkulacak bir şey yok, neyse ki her hangi bir yerde yanık falan da yok. Gayet iyiyim." diye mırıldandı.

Genç adam, ciddi bir tavır takındı.

"Bayan Julia bana başınızın epey bir ağrıdığından bahsetmişti. Umarım ağrınız son bulmuştur."
Genç kadın, ona baktı ve kafasını salladı.

" Ah evet, Bayan Julia benimle oldukça titiz bir şekilde ilgilendi. Hazırladığı özel bir karışımdan sonra, azıcık uyumamla, kendime gelebildim. "

Hafifçe gülümsedi.

" Ona minnettarım. "

Genç adam yarım ağız bir tebessümde bulunurken

" Onun bu özel karışımları derde deva. Beni hastalığın pençesinden az çekip çıkarmadı." deyince, genç kadın şaşırtıcı bir şekilde istemsizce endişelendi.

" Hastalık mı? Sürekli mi?"

Chales, genç kadının gözle görülür olan bu endişesine şaşırmadan edemezken, bunu pek belli etmeden keyifli bir sesle konuştu.

" Ah, cüsseme sakın aldanmayın Leydi Lucinda. Bünyem artık eskisi gibi değil maalesef."
Lucinda, gösterdiği bu gereksiz reaksiyonun farkına varmıştı.
Hızla kendine gelince, bakışlarını etrafta gezdirerek

YENİDEN SEN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin