34_

3.6K 193 10
                                    






"Uyumayı planlıyor musunuz Lordum? "

Aradan tam tamına bir saat geçmişti.

Charles ellerini başının altına koymuş, keyifli bir tavırla sandalyede ters bir şekilde ona bakan Lucinda'ya bakıyordu.

" Uyumak mı? Sanmıyorum, şu anki planlarım arasında maalesef uyumak yok. "

Lucinda çocuklara karşı takındığı mürrebiye tavrıyla

" Dinlemeniz gerek. Daha sabaha çok var." dedi.
Genç adam kafasını salladı.

" Evet daha çok var. Ve..."
Kaşlarını kaldırarak, bakışlarını etrafta gezdirdi.

" Bir han odasındayız."

Genç kadın oturduğu yerde arkasına yaslandı ve sabırla konuştu.

" Bir han odasında olmamız sizin dinlenmenize engel değil."

Charles dudaklarını büzdü ve kafasını salladı yeniden

" Elbette, zamanında epeyce handa kalmışlığım oldu. Benim için hiçbir sıkıntı teşkil etmez."
Ardından her şeyinden sahte bir endişe olduğu belli olan bir tavırla

" Benim edişem sizsiniz. "

Genç kadın tek kaşını kaldırdı ve

" Ben miyim? Neden?" dedi.

Yakışıklı suratında, hala o sahte endişenin kırıntılarını taşırken

" Konforlu olmayan bu odada, sağlamlığından şüphe ettiğim o sandalyede oturmak, sizin için epey yorucu olmalı. Eh elbette benim dinlemem en elzem olanı şu an için, ancak sizin gibi nazik bir refakatçinin o sandalyede rahatsız hissetmesine gönlüm asla razı olmuyor. " dedi.
Lucinda, kafasını yavaşça salladı ve yüzüne pek de samimi olmayan, hafif bir gülümseme yaydı.

" Ah... Beni düşünüyor olmanız oldukça centilmence bir hareket ekselansları. Ancak endişenizin yersiz olduğunu söylemek isterim, zira ben oldukça rahat hissediyorum."

Gülümsemesi yüzünden silinirken, bakışlarını başka bir yöne çevirirerek

" Eh siz de uyursanız eğer, daha da rahat hissedeceğim su götürmez bir gerçek. " diye bir şeyler mırıldandı sessizce.

Genç adam bastırmaya çalıştığı şeytani bir gülümsemeyle, yerinde doğruldu ve az önce kafasını koyduğu yastığı, düz bir şekilde yatağın demirliklerine yerleştirdikten sonra, rahat bir şekilde arkasına yaslandı.

Lucinda genç adamın uyumak yerine, daha da canlı bir ruh haline bürünmesini izlerken hayret düştü.

Bu adam yok muydu?

Sanki saatler önce kazaya uğrayan asla, karşısında keyifle oturan adam değil de kendisiymiş gibiydi.
Zira onun yorgun ve ağrılı olması gerekirken, aksine Lucinda kendini öyle hissediyordu.
Bir kere, oldukça uykusuzdu ve Lord Wynter'ın dediği gibi üzerinde oturuyor olduğu bu sandalye, epey bir rahatsız ediciydi.
Bu yüzden kalçası ağrımaya bile başlamıştı.

Biraz sonra Kalçasının ağrıması düşüncesi aklına gelince hafifçe kıpırdanıp, istemsizce yüzünü buruşturdu.

Bunun üzerine Charles, onun yüzünde gelişen ani değişikliği farkedince
" Bir sorun mu var Leydi Lucinda?" diye sordu.

Genç kadın, aniden yerinden kalktı.

" Bir şey yok, odada bir kaç tur atsam iyi olur."

Dediğini yapmaya başlarken, Charles kollarını göğsünde birleştirip keyifle, odada volta atan kadını izledi.

YENİDEN SEN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin