" Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz öyle?" diye çıkıştı kendine gelen Lucinda aniden.
Genç adamın onu sıkıca sardığı kolların içinden kendini kurtararak, karşı koltuğa geçiş yaptı.
" Uzun yolculuktan kastınız ne? Nereye götürüyorsunuz beni?!"
Charles Wynter, Lucinda'nın ardı ardına sorduğu sorulara karşılık olarak, arkasına yaslandı ve bacak bacak üzerine attı.
" Lord Wynter, bana cevap vermek zorundasınız. İznim dahi olmadan, beni zorla alıkoyuyorsunuz ve bilmediğim bir yere götürülüyorum."
Genç kadın öfke ve hala süregelen bir şaşkınlıkla, onu izleyen Charles Wynter'dan cevap bekliyordu.
" Yüce Tanrım neden konuşmuyorsunuz?!"
Genç adam, tek kaşını kaldırdı ve
" Sorularınızı dinliyorum Bayan Lucinda." deyince, Lucinda sinirle
" Ama şu an konuşmak mecburiyetindesiniz. Nereye gidiyoruz?" dedi.
Genç adam gayet rahat bir tavırla, camdan dışarıya baktı ve" CotsWold'a" diyerek sorusuna cevap verdi.
Genç kadın, anlam veremeyen bir tavırla kaşlarını çattı."Cotswold'a mı?" Charles yeniden ona baktı ve
" Belki temiz hava almak istersiniz diye düşündüm. " dedi.
"T-temiz hava m-" diye konuşmaya çalıştı genç kadın. Ardından hayretle genç adama bakarak
"Tanrı aşkına! Bana sizinle Cotswold'a gitmek istediğimi sorduğunuzu hatırlamıyorum. " diye bağırdı.
Charles, genç kadın sergilediği haşin tavırlar nedeniyle yüz ifadesi bir anda sertleşirken, tek kaşını kaldırdı ve
" Lütfen sakin olun hanımefendi. Sizinle olabildiğince makul bir dille konuştuğumu görüyorsunuz. Sizden de aynı özeni beklediğimi bilseniz iyi olur. " dedi
Genç kadın alaycı bir ses tonuyla konuştu.
" Makul bir diliniz olabilir, ancak şu an hiç de makul olmayan bir şey yapıyorsunuz?"
Genç adam yeniden, camdan dışarıya baktı.
" Ne yapıyormuşum Leydi Lucinda?
Lucinda hiç tereddüt etmen" Beni zorla alıkoyuyorsunuz, Londra'dan Tanrı bilir kaç saatlik uzaklıktaki bir kasabaya, götürüyorsunuz. Ve bunların hepsi iznim dışında gerçekleşiyor." diye konuştu.
Genç adam ciddi tavrını koruyarak
"Ben sizi hiçbir şey için zorladığımı düşünmüyorum hanımefendi. Arabaya kendi hür iradenizle bindiniz." deyince, genç kadın hiddetle karşılık verdi.
" Evet ama sizinle yalnız kalmak istediğimden değil. Amacım sadece çantamı alıp, Lucia'ya geri dönmekti."
Bir anda Bayan Benett'in terzi dükkanında onu bekleyen Lucia'yı, hatırladı.
" Lucia..." diye fısıldadı. Ardından endişenin verdiği hararetle konuşmaya devam etti.
" Yüce Tanrım, O küçük kız neler olduğunu bilmiyor. Onu nasıl bir duruma soktuğunuz farkında mısınız? "
Genç adam sakin bir şekilde" Leydi Lucinda, bu kadar pervasız olduğumu mu düşünüyorsunuz?" diye sordu.
Genç kadın meydan okuyan bir ifade takındı." Şu anki durumu göz önünde bulundurursak, elbette öyle olduğunuzu düşünüyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN SEN (TAMAMLANDI)
היסטורי בדיוני" ... Ancak unutmaman gereken tek bir şey var, seni her daim seveceğime ve kalbimdeki yerinin hiçbir zaman dolmayacağına eminim. Sen benim hayatımın tek aşkı olarak kalacaksın. Hoşçakal... Luci...