15.Bölüm

423 42 29
                                    

Bunu söylerken yeni fark ettiğim arkası dönük biri hızla bana döndü.

"C-Cenk?!"

C:"Azra?"

"Nasıl ya!?"

C:"S-Sen Feride Hanım'ın torunu musun?"

F:"Evet, Azra benim torumun da siz?..."

Cenk ayağa kalktı.

"Cenk açıklamama izin ver" dedim ama dinlemeye hiç niyeti yoktu. Bir kaç adım bana yaklaştı.

C:"Yalan söyledin bana!" dedi kulağıma fısıltıyla.

"Hayır... Hayır ben yalan söylemedim"

Beni dinlemedi, babaanneme döndü,

C:"Sizin nankör torununuz aynı zamanda yalancı" diyip çıkıp gitti.
Duyduğum cümleyle kaynar sular başımdan aşağı boşandı.

Hayatımın en ağır lafını onun ağzından duymuştum.

"C-Cenk bekle" dedim ve peşinden koştum. Sanırım geç kalmıştım.

Yoktu, gitmişti...

Gözlerim dolarken, beynimde kopan fırtına, kesilen nefesim... Başbaşaydık.

Ellerimin arasına aldığım kafamı bırakıp hızla yukarı çıktım.

"Ne yaptınız siz ya?! NE YAPTINIZ!" diye bağırdım.

S:"Azra? Ne oluyor bir sakin ol"

"Mahvettiniz yine her şeyi yıktınız...
Ha Feride Çelen bu da yeni oyunun mu? Bu da yeni bir teknik mi hayatımı mahvetmek için!"

F:"Azra... Be-Ben hiç bir şey anlamıyorum, siz... Bir sakin ol gel otur konuşalım"

"Ne oturacağım ya!" dedim ve hızla çıktım salondan.

Şu an her yeri yakıp yıkabilirdim.

Nereye gittiğimi bilmiyordum.

Kendimi terasta buldum.

Kalbim o kadar ağır geldiki bedenime...

Yavaş adımlarla ilerliyor, her adımda bir göz yaşı bırakıyordum yere.

Daha sonra terasın dışarıyı gösteren duvarının üzerine attım kendimi.

Ayaklarımı diğer tarafa çevirip boşluğa sarkıttım.

Kafam gökyüzüne kalkarken yıldızın kayışı bir oldu.

Dilek tuttum.

Onu diledim, kazanmadan kaybetmek istemediğim sevdiğim adamı diledim.

Gözlerimden akan yaşın haddi hesabı yoktu.

Bana yalancı demesi yankılanıyordu kulaklarımda.

Yalancı... Yalancı...

"BEN YALANCI DEĞİLİM!" diye tüm gücümle bağırdım...

...

Sabah gün doğumunu izlemek daha önce bana bu kadar acı vermemişti.

Yavaşça döndüm olduğum yerde ve oturduğum duvardan indim.

Ayaklarım tutulmuş, her yerim ağrıyordu.

Hızlıca çıktım evden, kimseyle karşılaşmadan.

Uçurumun kenarına gitmek için arabaya bindim.

Geldiğimde kimseyi göremedim etrafta, canım biraz daha yandı.

"Oldu mu hayat? Yine mutsuz etmeyi başardın mı beni? Tebrik ederim" dedim kendi kendime alkış yaparak.

ELİMİ BIRAKMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin