28. Bölüm

191 19 72
                                    

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Cenk yanıma oturmuş elimi tutuyordu, uyandığımı fark edince nasıl olduğumu sordu.

"İyiyim Cenk"

Cenk'in sakinliğine bakacak olursak sandığımız durum söz konusu değil. Yani hamile değilim.

"Doktor ne dedi?"

C:"Kan testi istedi, önemli bir şeyin yokmuş ama yine de tedbir amaçlı"

"Cenk... Doktora hamile olabilme ihtimalimden bahsettin mi?

C:"Evet ama değilmişsin" dedi sesi sona doğru hüzünlenirken.

"Ben dedim ama... Neyse sevgilim moral bozmak yok" diye destek olmaya çalışırken doktor içeri girdi.

Kan testini verdikten sonra çıkışımı yaptılar ve evimize gittik. Cenk'in ilgisinden sıkılıp bunalmıştım.

Hastaneden geldiğimizden beri bir rahat vermedi. Kalkıyorum tutup geri oturtuyor, yediğime içtiğime karışıyor. Bazen iyi ki hamile değilim diyorum çünkü ufak bir hastalıkta bu kadar abartıyorsa... 

Sonraki iki gün Cenk beni annesine emanet edip gitti, Canan anne Cenk'i aratmıyordu. 

...

Geçen bir kaç günün ardından  kendimi iyi hissetmeme rağmen Cenk işe gitmeme izin vermedi, kendisi de gitmedi. Neymiş efendim baş başa zaman geçirmek istiyormuş. Biz ve baş başa kalmak... Mümkün değil, birazdan biri gelir eminim.

Üzerimdeki pijamaları değiştirmeden battaniyemle birlikte salona indiğimde mutfaktan gelen sesleri duyunca adımlarımı hızlandırıp mutfağa gittim.

"Cenk!"

Cenk elindeki işi bırakıp bana döndü.

"Ne yaptın mutfağıma!?"

C:"Eee... şey sevgilim, kahvaltı hazırlıyorum da biraz dağıldı mutfak"

"Biraz mı? Cenk sen daha önce de yemek yapıyordun ama bu hale gelmiyordu"

C:"Sağlıklı bir kahvaltı olsun istedim, yeni tarifler denedim. Oldu... Yani sanırım" dedi elini ensesine atıp ovarak.

"Umarım bu dağınıklığa değer, neyse kahvaltıdan sonra mutfağımı eski halinde bulmak istiyorum" dedim ve masaya geçtim.

Her şeyin içinde neden yeşillik var ve çayımın olması gereken bardakta neden garip bir yeşil su var?

"Cenk benden habersiz detoxa mı başladın?"

C:"Hayır hayatım sadece artık sağlıklı besleneceğiz"

"Sebep?"

C:"Sağlıklı olmak için Azra, hadi otur yiyelim çok acıktım"

Ben şaşkınlığımı üzerimden atıp masaya oturdum. O garip suyun tadına Cenk'in zoruyla baktım. İnsanlar bunu neden içiyor anlamış değilim. İçmemle püskürtmem bir oldu. Kahvaltı adlı eziyet bittiğinde Cenk'e yardım etmek istedim ama izin vermedi. Beni koltuğa oturtup elime kumandayı verdi.

C:"Sen dinlen, ben dağıttım ben toplarım" dedi ve gitti. Arkasından öylece bakakaldım. Alt tarafı bayıldım bu ilgi çok fazla değil mi?

Bir saat boyunca kanalları yüz kez falan dolaştım tam sıkılmıştım ki Cenk yanıma geldi ve küçücük koltukta yanıma yatmaya çalıştı.  Kolunu belimin altından geçirip elini karnıma koydu.

Artık şüpheleniyordum bu davranışlarından. Hamile olma ihtimalim her ne kadar düşük olsa da Cenk böyle davrandıkça acaba diyorum? Ama sonra doktora gittiğimiz ve hamile olmadığımı söylediklerini hatırlayınca vaz geçiyorum bu düşünceden. Zaten Cenk böyle bir şeyi asla içinde tutamaz.

ELİMİ BIRAKMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin