18.Bölüm

488 41 39
                                    

AZRA'dan:
Hastanede babaannemin yanındaydım. Kendini toparlamıştı, hatta dili de baya açılmıştı.

F:"Mürvetini gördüm, birde torunumu alsam kucağıma"

Ben kızarıp bozarıyordum.

"Babaanne biz daha yeni evliyiz, daha var çocuğa"

F:"Çok geciktirmeyinde"

"Ya babaanne bak ben utanıyorum sakın Cenk'in yanında da böyle konuşma"

F:"Bunda utanılacak ne var, çocuk evin neşesidir, bereketidir. Şöyle yeşil çipil çipil bakan gözleri olsa, minicik elleri minicik ayakları... Fena mı olur yani?"

"Olmaz daa... Erken babaannem erken, evlendik hemen çocuk mu yapalım. İşimiz var, Cenk babasının şirketini geri alabilmek için uğraşıyor, ee bizim şirket var ben çalışıyorum. Çocuk? Ona kim bakacak?"

F:"Ben"

"Olmaz, yani olurda şimdi olmaz"

F:"İyi tamam ısrar etmiyorum, sen bilirsin"

Sonunda...

Tam konu kapandı derken hop farklı bir soru yine aynı konu,

F:"Kime benziyecek acaba? Sana mı, Cenk'e mi?"

"Sana" dedim gülerek.

F:"Olabilir, böyle o evin içinde paytak paytak yürüse, kıvrım kıvrım senin gibi sarı saçları yeşil gözleri olsa... Bembeyaz teni, sevimli konuşması ay ben sanırım çocuk sesini özledim"

Şu anda baya canımı çocuk çektirmeye çalışıyordu. Başarılı da oluyordu. Ama hazır değilim buna, annelik kolay değil sonuçta.

"Seni götüreyim parka bol bol duy babaanne ama beni bir sal"

F:"Aman iyi" diye sitem etti.

"Hadi uyu artık yorulduk bu gün"
Sözümü daha bitirmeden kalbimin ortasında bir ağırlık hissettim.

Kanım çekildi, soğuk bir rüzgar kapladı vücudumu.

"Tövbe tövbe..."

F:"Ne oldu?"

"Ay bir kötü oldum, vücudumu soğuk bir rüzgar kapladı, kötü hissettim kendimi"

F:"Yorgunluktan, hadi dinlen biraz"

"Tamam" dedim ve kalktım.

Aklım Cenk'te kalmıştı. Şimdiye gelmesi lazımdı.

Dışarı çıkıp aradım. Çaldı ama açan olmadı.
Merakım büyürken "gelir" diyip odaya döndüm.

Babaannem uyurken koltuğa oturup yanımda getirdiğim kitabı okuyup kafamı dağıtmaya çalıştım.

YAZARDAN:
Cenk Cansu'nun üzerine atlayınca silah patladı.
Cenk yavaşça geri çekildi Cansu yere yığıldı.

C:"Cansu!"

Ca:"Ne yaptın Cenk?"

C:"Ne mi yaptım? Kendin çektin silahı" dedi daha sonra elindeki silaha baktı. Silah onun elindeydi.

Ne yapacağını bilemeden kaldı bir kaç dakika. Sonra telefonu çıkardı. Azra aramıştı, sessizde olduğu için duymamıştı.

Cenk onu bunu bırakıp ambulansı aradı ve konum bildirdi.

Gelen ambulans ile Cansu yakındaki hastaneye kaldırıldı.

Şansa bakın ki bu hastane Feride Hanım'ın kaldığı hastaneydi.

ELİMİ BIRAKMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin