"Yine çok iyi oynuyordun prenses. Tebrikler. "
Yerli olmamdan dolayı ona sarılmazken o bunu umursamayıp beni kendine çekti ve kocaman sarıldı. Teşekkür edip kendimi tribüne attım.
"Ölüyorum Chanyeol yardım et bana. "
Kollarımı iki yana açmış salak bir şekilde duruyordum. Sadece Chanyeol ile ben kalmıştık. O yüzden bu durumu sorun etmiyordum.
"Al bakalım su iç. "
Elindeki pet şişeyi alıp yarısına kadar içtim. Çok iyi gelmişti.
"Şuan daha iyi misin?"
Kafamı sallayıp onayladım onu. Ayağa kalkıp saçlarımı düzeltip Chanyeol'a döndüm.
"Hadi gidelim. Kendimi duşa atmak istiyorum. "
"Bekle."Beni durdurup elini yüzüme doğru yaklaştırdı. Gözümün önüne düşen saçımı kulağımın arkasına aldı.
"Tamam şimdi oldu. "
Yüzüme, yüzündeki kocaman gülümseme ile baktı.
"Teşekkür ederim. "
Utanıp aramıza birkaç adımlık bir mesafe koydum.
"Öhöm öhöm! "
İkimizde gelen ses ile kapıya döndük. Sesin sahibi Jungkook'tu.
"Kusura bakmayın sizin iğrenç flörtleşmenizi bozdum ama arkadaşın pek iyi değildi en son gördüğümde Rosei. Sen burda takılırken sevgilinle başına bir şey gelmiş olmalı. "
Bu salak neden sevgili kelimesinin üstüne basa basa konuşuyordu ki?
Ben çıkmak için ilerlerken Chanyeol da peşimden geliyordu.
"Ah, kusura bakmayın tekrardan. Sizi böldüm."
Jungkook'un imalarından bıkmış bir şekilde ona dönüp kızıcakken biri benden erken davrandı.
"Sen niye birbirimize yakın olmamızı taktın Jungkook, söylesene! "
"Bunun özel bir sebebi yok. Sadece sizi görmek gözlerimi kanatıyor. Bu kadar. Toprağı eşeleyip altında başka bir şeyler aramaya kalmak yoksa altında kalan sen olucaksın! "Artık dayanamayıp aralarına girdim. Yoksa büyük bir kavga çıkıcaktı. Zaten basketbol kaptanlığından dolayı ikiside birbirine kinliydi. Daha fazla olay olmasına izin veremezdim.
"Sakin ol Jungkook ve laflarına dikkat et. Şuan bildiğin Chanyeol'u tehdit ediyorsun. Farkında mısın? Hem bunu bize söyleyenin sen olması da ayrı bir komik. Okulda basketboldaki ünün dışında neredeyse her kızla birlikte olman ile biliniyorsun. Şimdi gelip bizim burda arkadaşça olan davranışlarımızı sorgulama. "
Benim dediklerimi ikiside duymuyor sadece sinirle birbirlerine bakıyorlardı.
Sanırsam bu nefretlerinin sebebi basketbol kaptanlığıydı. Chanyeol, Jungkook bu okula gelene kadar kaptandı ve bu işi gerçekten de çok güzel yapıyor, sorumluluklarının farkına varıyordu. Fakat kulüp başkanı böyle düşünmemiş olacak ki Jungkook'u seçmişti. Eh, haliyle Chanyeol da Jungkook'u sevmiyordu.Benim Jungkook'u sevmeme nedenim ise bundan kaynaklanmıyordu. Ben onun davranışlarına, gerizeklılığına sinir oluyor, nefret ediyordum.
"Sizce de aranızdaki bu gerginliğin gereksiz bir kaptanlıktan dolayı ortaya çıkması çok saçma değil mi? "
Uzun bir sürenin ardından konuşan Chanyeol olmuştu.
"Hah, sen bu nefretin sadece kaptanlıktan kaynaklandığını mı düşünüyorsun? Ah Chaeyoung, çok safsın."
Anlamaz bakışlarla bir Chanyeol'a bir de Jungkook'a bakıyordum.
"Ne oluyor ya? Ben anlamadım. "
Jungkook ile aralarındaki göz temasını kesmeden konuşmaya devam etti.
"Eğer bazı kişiler, bazı duygularını kendilerine karşı itiraf edebilirlerse sende anlayacaksın güzelim. "
Ardından bana doğru eğildi ve yüzlerimizi eşitledi.
"Ve inan bana bu basit basketbol kaptanlığından daha hassas bir konu. Ama emin ol iki tarafta bu şey için elinden geldiğince savaşıcak, kaybetmek istemeyecek. Değil mi Jungkook? "
Tekrardan dikleşip Jungkook'a yaklaştı.
"Ama bundan önce Jungkook'un bazı şeylerle yüzleşmesi lazım. "
Bakışlarımı Jungkook'a çevirirken onunda bana kısık gözlerle baktığını gördüm.
Hey, biri bana bu ortamdaki gereksiz kasvetli havanın nedenini açıklayabilir mi?
___
şuan hissettiğim iğrenç duygulardan ancak bölüm yazmak kurtarır beni
ŞİMDİ OKUDUĞUN
survey | roségguk
Fanfic[𝑻𝒂𝒎𝒂𝒎𝒍𝒂𝒏𝒅𝒊.] Hangimiz en nefret ettiğimiz kişinin saçma bir ankette ruh eşimiz olarak çıkmasını ister ki? | jungkook × chaeyoung |