on üç

3K 234 39
                                    

Jennie

"Jongin yanındayken kendimi çok mutlu hissediyorum. Bunu biliyor musun? "

Bir anda yaptığım itiraf ile şaşırıp kalmıştı. Verdiği ifadeyi tam görebilmek için başımı öne doğru eğdim. Yüzünde ona çok yakıştığını düşündüğüm bir gülümseme vardı. Ben bana aldığı pamuk şekeri yemeye devam ederken o konuştu.

"Bende senin yanında mutluyum Jennie. Hemde hiç olmadığım gibi. "

Bende bu sefer onun itirafı ile gülümsemiştim. Ve kalbim biraz hızlanmıştı sanırsam.

"Hadi gel şuraya oturalım. Lunaparkta çok yoruldun. Dinlen biraz. "

Beni yönlendirmesine izin vererek yüksek duvarın üstüne oturduk. Ayağımın altına serilen deniz çok güzel duruyordu. Ben oturduktan sonra Jongin de benim gibi oturdu. Benim için kazandığı ayıcığı aramıza oturttum ve gülümsedim.

"Bugün için çok teşekkür ederim Jongin. Bu bana çok iyi geldi. İlk defa kendimi sınırlamak zorunda olmadan doyasıya eğlendim yanında. Bana bunu yaşattığın için ne kadar teşekkür etsek az. "

Kafasını hafifçe öne eğdi ve gülümseyip elliyle saçlarını karıştırdı.

"Bunun için bana teşekkür etmene gerek yok. Her şeyin en iyisini hak ediyorsun. Beraber olduğumuz her zaman seni mutlu yaşatmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. "

Jongin'i tanıdıkça aslında onun ne kadar iyi bir kalbe sahip olduğunu fark etmiştim. Hatta bana göre bu dünyadaki en iyi kalp ona aitti.

Bazen bana söylediği şeylerden dolayı kalbimin hızı değişiyordu. Neden olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim şey kalp atışımın uzun bir süredir Jimin'i gördüğümde ritminin değişmediğiydi. Belkide unutuyorumdur onu, bilmiyorum.

"Yine nereye daldın gittin? "
"Ha? "

Kafamı kaldırıp Jongin'e baktım.

"Nereye daldın diyordum? "
"Hiç. Hiç bir yere dalmadım."

Yine tatlı bir şekilde tebessüm edip kafasını salladı.

"Baksana ayıcık çok tatlı değil mi? Teşekkür ederim bunun içinde. Bundan sonra geceleri benimle uyuyacak. " dedim ayıcığı alıp biraz uzakta tutarak. Bunu oradayken Jongin kazanmıştı benim için. Aslında istediğim bunun daha büyüğüydü. Ama yeteri kadar hedef vuramadığı için bunu alamamıştı. Bir ara adam istediğim oyuncağı veremediği için stantdaki görevli ile kavga bile edecekti.

"İstediğin oyuncağı almadım ama. "
"Sorun değil gerçekten. Ben bunu daha çok beğendim. Hem onu alsaydık nasıl taşıyacaktık ki? Zor olurdu. "
"Peki, beğendiysen sorun yok. Bir dahaki sefere o istediğin büyüğü de alırız. "

Bu çocuk cidden aşırı güzel bir kalbe sahipti.

Elimdeki ayıcığı Jongin ile yan yana getirdim. Bir ayıcığa bir Jongin'e bakarken Jongin de bana anlamış bir şekilde bakıyordu.

"Ne oldu? "
"Ne kadar da sana benziyor! "

Bu durum beni aşırı mutlu ederken Jongin benim gülüşüme bakıyordu. Bunu düşünüp kıpkırmızı kesilmek istemediğim için düşünmemeyi seçtim.

"Ne güzel odamda sana benzeyen biri olucak ve ben onunla uyuyacağım. "
"N-Ne? "

Ben bunu sesli mi düşünmüştüm? Tam bi' umutsuz vakaydım.

survey | roséggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin