Bölüm 19. # Kahraman

8.7K 292 47
                                    

"Bak ben şimdi sağa döneceğim, ilerleyip ilk kapının önünde buluşacağız tamam mı? Bak geçir kafana kapüşonunu, hadi geçiiir." Gri sweatshirtünün kapüşonunu kafasına geçirdim. Son kez süzüp Efe'nin yakasını düzelttim.

"Bak dediğimi unutma, eğer birimiz yakalanırsa diğerini ifşa etmek yok!" Efe gözlerini sevirip 'ciddi misin?' anlamında gözlerini devirdi. Hayır şurada iyiliğini de düşünemiyorduk beyefendinin!

"Bana göz devirme Efe! Ayıp!"

"Ama sence de abartmıyor musun Alya? Biz ajan değiliz ve bir çeteyi çökertmeyeceğiz. Sadece Onur'u alıp gideceğiz. Bu kadar!"

"Vay paşam vay. Hani tehlikeli  olabilirdi? Hani gelmemeliydim? Bana yalan söyledin Efe! Neden, neden, neden!?" Şakadan ellerimi yumruk yapıp, hafif hafif göğsüne vurmaya başladım.

"Sana artık güvenemem Efe, yapamam. Bunu bana ve çocuklarına yapmayacaktın!" Yumruklamaya devam ederken Efe sonunda ellerimi tuttu.

"Yok, yalan filan yok Alya. Çocukta yok. Nerden çıkarıyorsun bunları?"

"Çocuk yok mu?"

"Yok."

"Çocuklarımız yok mu? İnanmıyorum kaybettik, çocuklarımızı kaybettik!"

"Kaybettik mi? Allah çocuklar yok!"

"Ara, ara polisi ara." Biz aceleyle etrafa bakarken Efe durdu ve suratını buruşturdu.

"Beni de kendine benzetiyorsun ya. Biraz rahat dur Alya." 

"Peki" diyip ellerimi cebime soktum ve önüme baktım. Efe de gülümseyerek bana yaklaştı ve cebimden elimi çıkarıp tuttu.

"Gerçekten normal değilsin Alya. Seni ilk tanıdığımdan çok farklısın şu an." Sözlerine gülümseyip başımı ona çevirdim.

"Sende çok farklısın seni ilk gördüğümden. Mesela ilk zamanlar beni görmezden geliyordun, yüzüme bile bakmıyordun." Efe bir süre bana bakıp sonra tereddütle ağzını araladı.

"Çünkü sende kendimi görüyordum. Sana kendimi kaptırmaktan korktum. Öyle bakıyordun ki gözlerimi okumandan korktum. Aslında sanırım... Sanırım seni sevmekten korktum."

Tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecektim ki Efe boştaki eliyle ağzımı kapattı.

"Tamam, daha fazla konuşmak yok. Şimdi işimize bakalım. Sakın elimi bırakma ve kimseyle göz teması kurma tamam mı? Yere de bakma, ileride bir yere bak."

"Tamam" diyip elini iyice sıktım ve iyice Efe'ye sokuldum. 

#

"Dediğim gibi kimseyle göz teması kurma tamam mı?" 

"4562. kere de söylediğim gibi tamam Efe." Gözlerimi devirip boşta duran elimi cebime soktum.

"Bana göz devirme Alya! Ayıp!" dedi beni taklit eder tonda. Bende yapmacıktan gülümseyip önüme baktım. Efe böyle tehlikeli ortamlardan korkacağımı, çekineceğimi düşünüyordu ama ben korkmuyordum. Zaten Yiğit yüzünden fazlaca bulunmuştum böyle ortamlarda. Ben insanları tanırdım; hangisi tehlikeli, hangisi korkunç... Sadece tek çekincem böyle tehlikeli şeylerin burada normal karşılanmasıydı. Polisin bile müdahale etmemesi, insanların birbirini dibe çekmesiydi..

"Adın Selma. Soracaklarını düşünmem ama sorarlarsa Selma diyeceksin."

"Peki." El ele bir şekilde içeri yürürken dejavular yaşıyordum. Yine geçmiş aklıma dolarken sinir krizi geçirmemek için kendimi kasmaya başlamıştım.

DEĞİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin