FİNAL
3 Ay Sonra...
(Lütfen medyadaki şarkıyı başlatın. Eminim daha hoş olacak:) )
Her son yeni bir başlangıçtır derler. Sonların bizi uçurumlara sürüklediğini bile bile kanarız bu yaygın inanca. Son bir başlangıç değil; bir uçurum, bir yok oluş, bir kayboluştur. Belki bana göre, belki kime göre?
Güneş ışınlarını vücudumda daha yoğun hissetmeye başlayınca gözlerimi aralayıp etrafa bakındım. Üstelik dinlediğim müzik de değişmişti.
Güneş gözlüklerimi bir iki saniyeliğine çıkarıp aradığım şeyi bulmaya çalıştım. Bulmuştum! Ceylin, Derin ve Buğlem az ötedeki şezlongda kahkahalarla bir şeyler konuşuyordu. Onların bu sevimli hallerine gülümseyip teki düşmüş kulaklığı kulağıma götürerek güneşlenmeye devam ettim.
"Bir sabah uyanınca
Derdin yoksam yanında
Kalk sor kendine
Bu kadın nerede diye. "
O lanet günden sonra gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı. O odada olanlar hiçbirimizin peşini bırakmamıştı. Her birimizi ayrı bir köşeye savurmuştu. Birbirimizden uzaklaştıkça hırçınlaşmıştık. Hatta ben o kadar hırçınlaşmıştım ki İstanbul'dan kaçmıştım. Yaklaşık 3 aydır İzmir'de bir tatil köyünde karanlığımdan aranmaya çalışıyordum. Tabii bu süreçte beni asla bırakmayan Buğlem, Derin ve Ceylin'e o kadar minnettardım ki. Telefonları kapatmıştık, sadece arınmaya çalışıyorduk. Hepimizin unutacak çok şeyi vardı..
"İsmimi fısıldayan
Bazen şarkı mırıldanan
O ses yok gülüş yok
Dans et sessizlikle."
Bende İzmir'e geldiğimden beri Efe'yi hiç görmemiştim. Ben o odada aşık Alya'yı gömmüştüm. Karanlığım aşık Alya'yı da almıştı benden.
Bilmiyordum, Efe nasıl, ne yapıyor, Sezin'i buldu mu, beraberler mi, beni düşünüyor mu... Bİlmiyordum. Aslında bunları bilmek de istemiyordum. Ceylin birkaç kez bana bir şeyleri söylemeye çalışmıştı ama kapatmıştım kulaklarımı. İstemiyordum, o günün Efe'yi de benden aldığıyla yüzleşmek istemiyordum.
"Uyanamazsın
Başka kollarda
Kadının gidişi sessiz olur
Derdin inanmazdım."
Sessizce uzaklaşmıştım Efe'den. Gözyaşlarımı içime akıtarak, kalbimin bir parçasını onda bırakarak gitmiştim. Yokluğunda anladım ki ben ilk kez aşık olmuşum. Hatta aşktan da öte. Yiğit'e duyduğum şey basit bir hoşlantıymış sadece. Efe'nin bana hissettirdiklerinin onda biri bile değilmiş.
Onu o kadar özlüyorum ki, sanki yanında tekrar nefes alacakmışım gibi. Sanki kışım geçecek, bahar gelecekmiş gibi. Bazen diyorum, bir gelse.. Gelse ama neye gelse. Biz en sert şekilde yüzleşmemiş miydik o odada? Hayal kırıklıkları, öfkeler yok muydu artık aramızda?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞİM
ChickLit“En önemli hatalarımızı ne zaman yaparız?” diye sordu beynim. Hiç tereddüt etmeden cevapladım. “ Birine güvenince.” Sonra kalbim yöneltti aynı soruyu bana. Bu sefer durdum. Usulca fısıldayarak cevapladım soruyu: “Aşık olunca…”