Tam 2 saat sonra alarmım çalmıştı. Gözlerim kapalı bir şekilde tel elimle alarmımı kapatmaya çalışırken yataktan düştüm. 'Ahh' diyerek kalçamı ovaladım. Canım acımıştı yahu. Bundan daha iyi uyanamazdım gerçekten. Düştüğümde üstümde uyuyan Mia'da irkilerek zıpladı ve üstüme atladı.
"Ahh Mia bir bilsen neler çekiyorum. Sabahın köründe kalk hazırlan okula git ve sınava gir."
"Miaaavvv"
"Ben okula giderken senin evde yatman canımı sıkıyor ama ya seni de bir kedi okuluna mı yazdırsak?"
"Miaaaavvv"
Sanırım deliriyordum çünkü az önce kedimle sohbet ediyordum. Yerden kalkıp tuvalete gittim. Yüzümü yıkayıp aşağıya indim. Belis her zamanki gibi geç kalkacak ve kahvaltı yapmayacaktı o yüzden sadece kendime hazırlamaya karar verdim. Saate baktığımda az bir süremiz kalmıştı o yüzden kendime domatesli,peynirli ve salatalıklı bir sandiviç hazırladım dolaptan portakal suyunu da çıkartıp bardağa doldurdum. Masaya oturdum ve kahvaltımı ederken Mia bacaklarımın arasında bana sırnaşmaya başladı. Büyük bir ihtimalle açıkmıştı onun mamasını da kabına koydum ve kendi yemeğime devam ettim.
Afiyetle yedikten sonra odama çıktım ve üstüme beyaza yakın krem rengi bir kazak giydim altıma da siyah kotumu giydim en sevdiğim kolyemi takıp vanslarımı ayağıma geçirdim. Sınavdan sonra anobille buluşmak istiyordum bu yüzden de üstüme hafif ama güzel kokan bir parfüm sıktım. Belis'in odasına gidip hazırlanmış mı diye bakmaya gittim.
"Beliiiiissss"
"Efendim ikiz?"
"Çabuk hazırlan yoksa okula geç kalacağız."
"Of tamam hazırlanıp aşağıya inerim."
Belis'in odasından çıkıp dişlerimi fırçalamaya gittim. Aksilik burda da beni bırakmadı. Diş macunu bitmişti ve bende bu yüzden Belis'in diş macununu kullanmamda bir mahzur görmemiştim. Dişlerimi fırçalayıp aşağıya indim hayret Belis kapının önünde beni bekliyordu.
Yanına sessizce korkutmak için yaklaştığımda Belis'in kıkırdamalarıyla karşılaştım sonra da bir erkek kıkırdaması.
Yanlarına iyice yaklaştıktan sonra bu kişinin Onur olduğunu gördüm. Ellerinde bir çiçek buketi vardı. Belis beni farkedince bana dönerek imalı bakışlar attı ve Onur konuşmaya başladı.
"Senin bu anonimin baya romantik hee çiçekler miçekler helal."
"N-ne bu bana mıymış?"
"Ya ikiz bende kapının önünde görünce benim sandım ama üstünde Asel yazısını görünce bir moralim bozulmadı değil he."
"Tamam canım mesaj alınmıştır." dedi Onur.
Çiçeğin benim olduğunu duyunca Belis'in elinden kaptım. Bir yerlerinde not vardır diye bakarken çiçeğin içinden bir kağıt düştü. Belis hemen almaya yeltendiğinde onu durdurdum ve kağıda uzandım. Kağıt aynı güllerin renginde toz pembe bir kağıda yazılmıştı. Bunu kimin bıraktığını düşünmeme gerek yoktu çünkü anobil hariç benim toz pembe gülü çok sevdiğimi az kişi bilirdi. Notu kendime çevirdim ve okudum.
"Seni ne çok sevdiğimi çiçeklere sor çünkü onlara fısıldadım aşkımızı... -A "
Ben bu nota mı düşsem çiçeklere mi diye düşünürken neden anobile teşekkür için yazmıyorum diye düşündüm. Sonundaki A harfi anobilin A'sı olmalıydı.
Asel: Sana teşekkür etmek istiyorum ama nasıl etsem bilemedim.
053********: Ne için?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZ (TEXTİNG)
Romance053*******: Pişt kız naber? Asel: İyidir kardeş sen? 053*******: Kardeş deme lazım olur. Asel: Ha?